Uzunköprü sokakları
Trakya
özelinde Uzunköprü, ne yazık ki son 30 yıldır çevre kirliliği açısından birçok
şanssızlıklar yaşamıştır. Bunun ilki, 26 Nisan 1986’da Ukrayna’daki Çernobil
Nükleer Santral faciasıdır. O yıllardan sonra kanser vakaları hızla artmıştır.
İkincisi de, artık kronik hale gelen Ergene Nehri ve Ovası’nın kirliliğidir.
1992 yılında Çorlu ve Çerkezköy’de başlayan hızlı ve çarpık sanayileşmeden
kaynaklanan Ergene kirliliği günümüzde de devam etmektedir. Bunların yanı sıra
Uzunköprü’de yaşayan insanların kanser illetiyle baş başa kalmasına sebep olan 3. bir etken de kalitesiz kömürün yarattığı hava kirliliğidir.
Yukarıda saydığımız olumsuzlukların yok
edilmesi ve temiz havaya kavuşmamız için atılacak ilk adımın doğal gazın
getirilmesi olacaktır. Bunun için bu konuyu desteklemiş ve ekonomik ve sosyal
faydalarını da daha önce Hür Gazete’de yazmıştım. Yaklaşık 20 ay önce halkın
ön abonelik başvurusunda bulunması için kaymakamlık ve belediye yetkilileri mahalleleri
ziyaret ederek ortak çalışma yapmışlar, abonelik sayısı indirilmiş olmasına
rağmen yeterli sayı dolmadığı için Uzunköprü Belediyesi kalan sayıyı taahhüt etmişti.
Halkın bir kısmı 335 lirayı yatırmış büyük bir çoğunlukta, “kapıma gelsin ondan
sonra abone olacağım”, demişti. Ancak ondan sonra bu konuda bildiğimiz kadarıyla hiçbir
gelişme olmadı. Olay öylece dondu kaldı. Ya da gelişme olduysa da halka bir
açıklama yapılmadı.
Aradan geçen zaman içinde hava kirliliği
açısından aynı kaderi paylaştığımız komşu kentimiz Keşan mesafe kaydetmiş ve 15 Haziran 2016 günü Keşan Doğal Gaz Dağıtım şebekesi temelini
törenle atmıştır. Şimdi sıra Uzunköprü de. Temiz bir
çevrede yaşamak her vatandaşın en doğal ve anayasal hakkıysa, bunu sağlamak da, yerel ve genel yöneticilerimizin görevidir. Bir an önce siyasilerin inisiyatif alarak, görevlerini yapmalarını bekliyoruz.
16.06.2016