Geç kalsa da
sonunda bahar geldi. Nisan sonunda havaların ısınması ile ağaçlar çiçek açtı,
doğa canlandı. Her taraf yeşilin bin bir tonuyla donandı. Doğanın canlanması, güneşin
ısısını arttırması, günlerin uzaması, insanları kışın karanlık ve soğuk günlerinden
sonra daha mutlu ve umutlu kılıyor. Yerel
seçimlerin ardından böyle iyimser düşüncelerle caddede yürürken bizim
mahalleden kapı komşumuz Hasan ile karşılaştım. Ayaküzeri konuştuk.
“Ocam, size bir şey sormak istiyom.”
“Sor bakalım, Hasan.”
“Geçende, seçimlerden önce bi partiye üye oldum. Benim kızana
bi iş vaat
ettiler.”
“Ever."
" 3 ay geçti, bi aber yok."
“Bana ne soracaksın?”
“Emen iş verceklerdi, sözlerini tutmadılar. İstifa etsem
mi?”
“Yok, istifa etme. Her yurttaşın siyasi partilerde yer alıp,
siyasi faaliyette bulunması ülkemizde demokrasinin yerleşmesi için iyi olur.”
“İi amma biz caail insanlarız, pek anlamayız politikadan.”
"Bilmemek değil, öğrenmemek ayıptır. Günlük gazeteleri
okumakla başlayın. Tabii, bağımsız,
tarafsız, objektif yayın yapanları takip edin.”
“Ben iktidar partisine kayıt oldum, komşum İsiin de ana
mualafet diyolar, ona
kayıtlı imiş.”
"Güzel. Her yurttaş siyasetle ilgilensin. Böylece liyakat
sahibi, bilgili, tecrübeli
insanlar iş başına
gelir.”
“Ocam, öle diyon amma pek ööle olmuyo. Nerde yaacı, yalaka
varsa onlar öne
çıkıyo.”
“Şimdi öyle oluyor ama bir gün bu durum değişecek. Yoksa
ülke kalkınamaz.
Bunun sonucunda
çocuklarımıza doğru dürüst eğitim, sağlık hizmeti, iş, kısaca
iyi bir gelecek
veremeyiz.”
“Ocam, bi de bazı insanlar bilmeden biliyomuş gibi
yapıyolar.”
“Evet. Zaten bilmeyen değil, bilmediğini bilmeyen insandan
korkmak lazım”.
“Saa ol ocam, beni aydınlattın. İi günler.
“Sen de sağ ol, Hasan. Hoşça kal.
orhankalyoncu.blogspot.com.tr 30.04.2019