1 Ağustos 2019 Perşembe

KAR HELVASI



                                 

              Her şey birbirine karıştı.
“Demokrasi”, dedik.
“Siz demokrasiden anlamazsınız”, dediler.
“Saygı”, dedik. “Sevgi”, dedik.
“Güç bizde, ne istersek yaparız”, dediler.
“Emek”, dedik. “Liyakat”,dedik.
“Benim adamım iyidir”, dediler.
“Güle güle, hayırlısı olsun”, dedik.
“Sağ olun bile demediler.
             
            Nasrettin Hoca’ya sormuşlar;
“Hoca, sen bu kadar okumuş adamsın, senin de bir icadın var mı?”
“Var, tabii ki”, demiş hoca. “Kar helvasını ben icat ettim.”
“O nedir”, diye sormuş yanındakiler.
“Kış gelince yağan karı bir tasa koyun, üzerine şeker, şurup, pekmez dökün. Sonra              afiyetle yiyin. İşte bunu ben buldum.”
   Yapanlar memnun kalmaz, hocaya şikayete giderler.
“Yahu, hoca”, demiş ahali. “Bu nasıl icattır? Pekmezimiz boşa gitti, beğenmedik                 icadını.”
    Ahalinin şikayetine hak veren hoca;
“Yaptım ama ben de beğenmedim."

           Bizde de demokrasi kar helvasına benzedi. Ne niyetine yersen o. 
Eş, dost, arkadaş, yoldaş kayrılmayacak dendi. Ama dendiği gibi kaldı. 
Temiz siyaset vaat edildi. “Evet bizde de var ama seninki daha çok” denilerek umutları daha doğmadan yok edildi. Demokrasinin evrensel ölçütlerinin yerine gelmesini bekledik ama onun yerine ortak aklın işletilmediği, saydamlığın, hesap verilebilirliğin olmadığı, sadece sandığa indirgenmiş, bizim icadımız olan demokrasi karşımıza çıktı. “Madem bizi seçtiniz, artık ne dersek o”, anlayışı hakim oldu.





orhankalyoncu.blogspot.com,tr                01.08.2019