26 Ağustos 2021 Perşembe

ERİKLİNİN GÖZYAŞLARI



 

                              

ERİKLİ SAHİLİ

       

        Ülkemizin hemen hemen her köşesi tabiatın çeşitli güzelliklerine sahiptir. Saros Körfezi de bunlardan biridir. Bu güzellikleri korumak, gelecek nesillere bırakmak her yurtseverin görevi olması gerekirken ne yazık ki el birliğiyle rant uğruna hoyratça tahrip ediyoruz. Bölgemizin Keşan ilçesinin mücavir sahası içinde yer alan Erikli Sahili ve civarı da bundan nasibini alıyor. Erikli köyü tepelerinden başlayarak pıtrak gibi çoğalan deniz manzaralı evlerin alt yapıları bir soru işareti olarak karşımızda duruyor. Saroz Körfezini etkileyecek Sazlıdere’deki doğalgaz limanı inşaatı itirazlara rağmen devam ediyor. Kumsalların kiralanması da anayasal bir hak olarak halkın sahillerden yararlanma hakkına açıkça aykırılık teşkil ediyor.

       Bunlarla beraber Saros Körfezinin gelişmiş merkezlerinden biri olan Erikli Sahilinin de birçok sorunu var. Bunların başında su, kanalizasyon, arıtma ve yol gibi alt yapı hizmetleri gelir. Bu sahile 30 yıldır Erikli Sahili sakinlerinin kurmuş olduğu kooperatif eliyle hizmet geldi. Ancak o zamanki nüfusa göre planlanan hizmetler artan nüfus ve ev sayısıyla beraber yetersiz kalmaya başlayınca, daha kaliteli hizmet gelmesi ümidiyle üyeler, genel kurul kararıyla 2019’da kooperatifi tüm mal varlığıyla belediyeye devretti. Amaçlanan, Erikli Sahilinin her türlü gelirini alan Keşan Belediyesinin buraya artık üvey evlat değil, öz evlat gibi davranması idi. 

      Öyle mi oldu? Pek değil. Belediye, ilk önce iş başına gelir gelmez daha önceden kooperatifin getirmiş olduğu suya yüzde yüz zam yaptı. Üyelerin beklemediği bir durumdu. Bu nedenle Erikli Sahili sakinlerinin bir kısmının belediyeye karşı bir güven kaybı oldu. Yapılacak bir şey yoktu. Yetki belediyede idi. 2020 yaz sezonuna su getirilecekti. Pandemi öne sürülerek o da olmadı. Halbuki temiz su, başta pandemi ve diğer salgın hastalıkları önlemek için acilen getirilmeliydi. Arıtma tesisleri de çevresine pis koku yaymaya ve yeteri kadar arıtılmadan denize bırakılan su nedeniyle denizi kirletmeye devam etti. Yol çalışması olarak da bir kaç asfalt yamanmasının ötesine geçilmedi. Geçen sezon gelmeyen su, bu sezonun başına da yetişmedi. 19-20 Temmuz 2021 gibi su verilmeye başlandı. Bu kez de eski şebekeye tazyikli su verilince birçok yerde su boruları patladı. Neredeyse petrol fışkırır gibi bazen günlerce sular boşa aktı. Sanki Eriklinin gözyaşlarıydı. Yetersiz sayıdaki elemanlar da ne yapacaklarını, nereye yetişeceklerini şaşırdılar. Bu durum daha önceden öngörülmeli ve planlanmalı idi. Böylece hem vatandaş mağdur olmaz, hem de sular boşuna akmazdı.

     Bir de, gelen hizmetin bedeline bakalım; su bağlantı bedeli olarak eski su abonelerinden peşin 6.625 TL, yeni abonelerden 9.125 TL isteniyor. Vadeli ödersen 2.307 TL gibi bir faiz işletiliyor. Bu hesaplama, hizmet odaklı değil, tamamen kar odaklı bir hesaplama. Katılım bedeli, yapılan masrafın bir kısmını halktan almayı gerektirir. Bu sistem ise bütün parayı vatandaştan çıkarmayı hedefliyor. Bunun için Belediye, söz konusu parayı katılım bedeli olarak değil, su bağlantı bedeli olarak aldığını ileri sürüyor. Sonraki yıllarda yapılacak konutların abonelikleri ve su bedelleri de kar hanesine yazılacak. Yaparsa gönüllerin belediyesi yapar. Ne diyelim!

 

orhankalyoncu.blogspot.com tr       26.08.2021

       

 

        

9 Ağustos 2021 Pazartesi

UZUNKÖPRÜ’DE PARKLAR


 

                                       

UZUNKÖPRÜ Atatürk Parkı

          

          Uzunköprü yeşil alan, meydan ve parklar konusunda oldum olası zengin sayılmaz. Yeni yerleşim merkezi olan Cumhuriyet Mahallesinde son aylarda yeni parklar açılmasına rağmen merkez mahallelerde oturan yurttaşlarımız bu imkandan mahrum kaldılar. Halbuki Uzunköprü’de yarım asır önce merkezde gerçek iki park vardı. Hükümet Konağı karşısındaki park ve Cumhuriyet Meydanının yanındaki park. Halk arasında yukarı park ve aşağı park diye geçerdi. Halkın asıl rağbet ettiği yukarı parktı. Yaz aylarında her zaman dolar taşardı. Yer bulamayanlar da, günümüzde betonlaşan, aşağı parka giderlerdi. Televizyon, bilgisayarın yaygın olmadığı, deniz kenarlarının henüz çok rağbet görmediği, otomobil sahibi olmanın bir hayal sayıldığı dönemlerde rengarenk çiçeklere ve asırlık ağaçlara sahip parklarımız halkın tek nefes alabildiği yerlerdi. Her zaman bakımlı idiler.

         Günümüzde de parklar revaçta olmaya devam ediyorlar. İnsanlar açık havada, toprakla, yeşilin buluştuğu mekanlarda oturup, dinlenmeye dostları ve ailesiyle sohbet etmeye ihtiyaç duyarlar.  Aynı zamanda parklar, çiçeği, ağacı ve yeşiliyle görsel olarak da göze hitap ederler. Kısacası parklar bir kentin olmazsa olmazıdır. Bu yerlerin kentin merkezinde her an ulaşabilecek yerde olması da önemlidir. Evde sıkılan bir anne çocuğunu alıp, hemen hava almaya çıkabilmeli, iki yaşlı amca çok yürümeden gelip orada sohbet edebilmeli, gençler vakit geçirebilmeli, bir kişi dışarıdan gelen konuğunu orada ağırlayabilmelidir. Uzunköprü’de böyle bir konumda olan Atatürk Parkının yeniden düzenlenerek halkın hizmetine açılması Uzunköprülüler için bir kazanımdır. Kentin tam merkezinde olan bu parkımızın önce bir kısmı betonlaştırılarak düğün salonu ve dükkanlar yapılmış, daha sonra da bir kısmı otoparka çevrilmişti. Uzun yıllardır bakımsız kalan bu parkımızın tekrar halkın hizmetine girmesini bir Uzunköprülü olarak memnuniyetle karşılıyorum.

       Uzunköprü Belediyesi tarafından işletmesi yapılan Atatürk Parkı, kuşkusuz çok önemli bir ihtiyacı karşılıyor. Yeni olduğu için bazı eksiklerin olması da normaldir. Yüksek ağaçlara konan kuşların, ön tarafı kuş pislikleriyle batırdığı görülüyor. İlk önce mikrop saçan kuş pislikleri için acilen önlem alınması gerekir. Onlar için o ağaçların etrafına bez ya da branda türü şeyler gerilebilir. Üst taraftaki masaların örtüsüz olması da şık durmuyor. Garson olarak görevlendirilen belediye personeli de mesleki olarak göreve yabancı duruyorlar. Yapmak kadar işletmenin de önemli olduğunu unutmayalım.

        Özellikle yazın sıcak günlerinde insanların gidebileceği parklar, meydanlar yeşil alanlar Uzunköprü içinde çoğaltılmalıdır. Küçücük Telli Çeşme Meydanında bile pandemiden önce banklarda yer bulunmuyordu. Kent merkezinde daha fazla yeşil alana ve parka ihtiyaç olduğu açık. Bu konuda Kırkkavak Deresi bulunmaz bir fırsat gibi duruyor.  I9 Mayıs Caddesinin üzerinde bulunan Pancar Şirketinin yeri de değerlendirilebilir. Düşünülen Festival Alanı projesi ile birlikte Cep Terminali, Pazaryeri ve Mazhar Müfit Kansu Parkı tekrar düzenlenebilir, şehirle bütünleşebilir. Sonuç olarak Uzunköprü parklarıyla, yeşil alanlarıyla yaşanabilir ve örnek bir kent olmalıdır.

 

orhankalyoncu.blogspot.com.tr      09.08.2021