7 Mayıs 2023 Pazar

MİLLİ İRADENİN TECELLİSİ

 



                                                            

        Ülkemizin kaderini tayin edecek 14 Mayıs 2023 seçimlerinde son düzlüğe girdik. Seçim çalışmaları hız kazandı. İktidar partileri, iktidar olmanın avantajlarını sonuna kadar kullanıyor. Türkiye'de şimdiye dek hiç bir iktidara nasip olmayan bir şekilde 20 yıllık kesintisiz bir iktidar var. İcraatlarını halk değerlendirecektir. İktidar alternatifi Millet İttifakı'nı oluşturan partiler de iktidarın 20 yılı aşkın sürede yapamadıklarını, eksik yaptıklarını ve yanlışlarını anlatarak oy istiyorlar. Tüm bu çalışmalar demokrasinin gereğidir. Bu seçimlerin sonucuna göre ya Partili Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine devam edilecek ya da Parlamenter Sisteme geçilecektir. Karar Türk Milletinindir. Vereceğimiz bu karar; yediğimiz ekmekten, içtiğimiz suya, eğitimden sağlığa, istihdamdan adalete her şeyi etkileyecektir.

      20 yıllık AK Parti iktidarına karşı ilk defa altı muhalefet partisi Millet İttifak’ını oluşturarak iktidar alternatifi oldular. Mecliste, milletvekili çoğunluğunu ve yüzde elli artı bir oyu alarak ilk turda cumhurbaşkanlığını kazanmayı hedefliyorlar. Millet İttifakını oluşturan altı siyasi partinin liderleri ve iki büyükşehir belediye başkanı sahada. Ülkeyi baştanbaşa geziyorlar, mitingler düzenliyorlar. Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu’da yapılan saldırılara ve provokasyonlara rağmen duruşunu hiç bozmadan yoluna devam ediyor. “Bay Kemal”, hitabını kendine yakıştırarak üzerine aldı. Alevi kimliği ile ilgili videosunda da Kılıçdaroğlu’nun, “ben samimi bir Müslümanım, Aleviyim. Harama el uzatmam, kul hakkı yemem. Artık ayrışmaları ve farklılıkları konuşmayacağız”, diyerek yaptığı samimi açıklaması büyük ses getirdi. 13 yıllık genel başkanlığı döneminde CHP iktidar olamadı ise de 2019 yerel seçimlerinde birçok belediye başkanlığının yanı sıra 11 büyükşehir belediye başkanlığını partisine kazandırdı. Kurulmasına öncülük ettiği Millet İttifakı’nı büyüterek iktidar alternatifi olmasında rol oynadı. BBC International Kılıçdaroğlu portresini şöyle tanımlıyor; “74 yaşındaki Kılıçdaroğlu, Türkiye’nin en güçlü adamı Tayyip Erdoğan’ı yenmek için şimdiye kadarki en büyük şansa sahip. Yumuşak dilli, eski bir memur. Türkiye’nin görkemli ve güçlü cumhurbaşkanının tam antitezi.”

       Seçim sürecinde önemli bir diğer konu da seçim güvenliğidir. Çok partili sisteme geçtiğimiz 1946 seçimlerindeki tartışmalardan sonra 1950 seçimlerinde yüksek yargıçlardan bağımsız, tarafsız bir kurul olarak Yüksek Seçim Kurulu (YSK) oluşturulmuştur. Yüksek Seçim Kurulu (YSK) günümüze kadar olan bütün seçimleri düzenlemiştir. Her türlü itirazlar il ve ilçelerdeki seçim kurullarına yapılır. Son karar YSK’nındır. Sandık ve oy denetimi için yurttaşlar da dernek kurmuşlardır. Bunlardan biri de Oy ve Ötesi Derneği’dir. Partili görevlilerin yanı sıra bu ve benzeri kuruluşların gönüllüleri de sandık ve oy güvenliğini denetlerler. Sandığa atılan her oyun aynı çıkması esastır. Demokrasilerde milletin iradesi her şeyin üstündedir. “Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir”, sözü bunu gösterir. Lafta değil özde bunu uygulayan ülkeler demokratik ülkelerdir. Milleti temsil edecek kişiler, milletin seçimlerde özgürce oy kullanması sonucu seçilir. Milli iradenin tecellisi böyle olur.

orhankalyoncu.blogspot.com.tr                  08.05.2023




4 Mayıs 2023 Perşembe

YİĞİT MUHTAÇ OLMUŞ KURU SOĞANA

 ,






                                

                     Yoksulun sırtından doyan doyana,

                      Bunu gören yürek nasıl dayana,

                      Yiğit muhtaç olmuş kuru soğana,

                      Bilmem söylesem mi söylemesem mi?

        

         Söz ve müziği Aşık Mahzuni Şerif’e (1940-2002) ait “Yiğit Muhtaç Olmuş Kuru Soğana” şarkısında olduğu gibi artık çarşıda pazarda vatandaş kuru soğana muhtaç. Soğan tarihinde ilk defa 30 lira gibi bir fiyatta. Pazardan soğan almak bile neredeyse yiğitlik sayılır olmuş. Hayat pahalılığı, enflasyon el yakıyor. Dünyada gıda enflasyonu en yüksek ülkeler arasındayız. Bu ekonomik hal ve şartlarda seçimlere gidiyoruz. Bizi 5 yıl yönetecek milletvekillerini ve cumhurbaşkanını seçeceğiz. Kritik bir seçim süreci geçiriyoruz. Muhalefet, 20 yıllık iktidara karşı ilk defa bir alternatif oluşturdu. Millet İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nun ilk turda ya da ikinci turda seçim kazanması söz konusu. Yapılan anketler bunu gösteriyor. O yüzden muhalif yurttaşların bir kısmı en güçlü adayın desteklenmesi gerektiğini düşünüyorlar.

         Bu noktada en çok tartışılan konuların başında Memleket Partisinin genel başkanı ve cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce’nin durumu geliyor. Seçim birinci turda da bitse, onun söylediği gibi ikinci tura da kalsa sorumlu o gösterilecek. Cumhur İttifakı’nın adayı Recep Tayyip Erdoğan da kazansa, Millet İttifakı’nın adayı Kemal Kılıçdaroğlu da kazansa fatura ona kesilecek. O bunu bilmiyor, olabilir mi? 24 Haziran 2018’deki cumhurbaşkanlığı seçimlerinde CHP’nin cumhurbaşkanı adayı olan İnce’nin yola çıkarken söylediği bir atasözü vardı. “Bir mıh bir nalı, bir nal bir atı, bir at bir yiğidi, bir yiğit bir memleketi kurtarır.” Sonrasında cumhurbaşkanlığı seçimleri, “Adam kazandı”, diyerek sona erdi. Ne mıh kaldı, ne nal, ne de at. Yiğidimiz de 2023 yılında cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Memleketi kurtarmak için tekrar yollarda. Bu kez muhalefete, muhalefet ediyor. İktidara karşı olmaktan ziyade kendisini geçen seçimde aday yapan CHP’sinin adayına karşı.

Kazanma olasılığı var mı? Yok.

Seçilmiş olsa, TBMM’de çoğunluğu olur mu? Yok.

Devleti idare edecek kadroları var mı? Yok.

Partisinde kendisinden başka ikinci bir isim var mı? Yok.

Ne var? Seçimleri ikinci tura bırakmak gibi bir misyonu var.

Sormak lazım. Bu da ülkenin yararına mı?

 


orhankalyoncu.blogspot.com.tr                04.05.2023