1 Mart 2025 Cumartesi

İZMİR İKTİSAT KONGRESİ

 


                                                   

    17 Şubat 1923 Cumartesi günü Türkiye’nin ilk İktisat Kongresi İzmir’de toplandı. Salonda bini aşkın delegeyle birlikte dört bin kişi vardı. Büyük önder Mustafa Kemal Kongre’de yaptığı tarihi konuşmada, bir ülkenin tam bağımsızlığı için ekonomik bağımsızlığın şart olduğunu anlattı. Ata'mızın 102 yıl sonra bile doğruluğunu gördüğümüz bu konuşmasından bazı bölümleri dikkatinize sunarım.

    “Efendiler! Tarih, ulusların yükselme ve çökme nedenlerini ararken birçok siyaset, asker, toplum nedenleri bulmakta ve saymaktadır. Kuşku yok, bütün bu nedenler, toplum olaylarında etkilidir. Ne var ki bir ulusun doğrudan doğruya dirimiyle, yükselmesiyle, çöküşüyle ilgili ve ilişkili olanı ulusun iktisat gücüdür.” “Türk tarihi araştırılırsa bütün yükselme ve çökme nedenlerinin, bir iktisat sonucundan başka bir şey olmadığı anlaşılır.” “Yeni Türkiye’mizi yaraştığı aşamaya ulaştırmak uğruna iktisat durumumuza birinci derece önem vermeliyiz. Şundan ki zamanımız bir iktisat çağından başka bir şey değildir.” “Ancak, biz doğrusunu söylemeliyiz ki iktisadımıza gereğince önem vermemiş bulunuyoruz.” “Ne var ki böyle bir inceleme yaptığımızda, üzülerek söylemek zorundayız ki şimdiye dek, gerçek, bilimsel olumlu anlamı ile bir ulus dönemi yaşamadık.”

      “Arkadaşlar, kılıçla fetihler yapanlar, sabanla fetihler yapanlara yenilmek, sonunda yerlerini bırakmak zorundadırlar. Nitekim, Osmanlı Saltanatı da böyle olmuştur. Bulgarlar, Sırplar, Macarlar, Romenler sabanlarına yapışmışlar, varlıklarını korumuşlar, güçlendirmişler, bizim ulusumuz da böyle fatihlerin arkasında serserilik etmiş ve kendi anayurdunda çalışmamış olmasından dolayı bir gün onlara yenilmiştir. Bu bir gerçektir ki tarihin her döneminde ve dünyanın her yerinde ayniyle böyle olmuştur.” “Efendiler! Kılıç kullanan kol yorulur; sonunda kılıcı yerine koyar ve belki o kılıç o kında küflenmeye, paslanmaya mahkum olur. Ne var ki saban kullanan kol, gün geçtikçe daha çok güçlenir. Daha çok güçlendikçe, daha çok toprağa sahip olur.” “Öyle çok, öyle kötü koşullar altında borçlanmalara giriyorlardı ki bunların faizleri de ödenemedi. En sonunda bir gün Osmanlı Devleti’nin iflasına hükmettiler. Mali işleri kontrol altına alındı, başımıza Osmanlı borçları belası çöktü.”

      “Söylediğim gibi gerçekte devlet bağımsızlığını çoktan yitirmişti. Osmanlı ülkesi, yabancıların serbest kolonisinden başka bir şey değildi. Osmanlı halkı içindeki Türk Ulusu da büsbütün tutsak bir duruma getirilmişti. Bu sonuç, söylediğim gibi, ulusun kendi direncine ve kendi egemenliğine sahip bulunmamasından ve bu direnç ve egemenliğin, şunun bunun elinde buluna gelmiş olmasından doğuyor. O halde diyebiliriz ki biz, ulusal bir dönem yaşamıyorduk ve ulusal bir tarihe sahip bulunmuyorduk.” “Siyasal ve askerce yengiler ne kerte büyük olursa olsun iktisat yengileriyle taçlandırılmazlarsa yaşayamaz; az zamanda söner. En parlak yengimizin bile sağlayabildiği ve daha sağlayabileceği yemişleri saptamak için, iktisat egemenliğimizin sağlanması ve genişletilmesi gereklidir.” “Öyle bir iktisat dönemi ki onda ülkemiz bayındır olsun; ulusumuz tok ve rahat olsun.” “öyle bir iktisat dönemi gerekir ki artık ulusumuz insanca yaşamasını bilsin; insanca yaşamanın neye dayandığını öğrensin ve o yollara el atsın.” “Bundan dolayı, kanunlarımıza saygılı olmak koşuluyla yabancı sermayelerine gereken teminatı vermeye her zaman hazırız. İsteğimiz şudur ki yabancı sermayesi bizim çalışmalarımıza ve sabit servetimize katılsın. Bizim için ve onlar için yararlı sonuçlar versin; ancak, eskisi gibi değil.”

       “Türkiye İktisat Kongresi, çok önemlidir, çok tarihseldir. Nasıl ki Erzurum Kongresi, felaket noktasına gelmiş olan bu ulusu kurtarmak konusunda Milli Misak-Ulusal Ant ve Anayasa’nın ilk temel taşlarını sağlamaya yaramış, etkili olmuş, öncü ve bundan dolayı tarihimizde ve ulusça yaşamımızda en değerli ve yüksek anıyı kazanmışsa, Kongrenizde de ulusun ve ülkenin dirim ve gerçek kurtuluşunu sağlamaya yarayacak düsturun temel taşlarını ve ilkelerini hazırlayıp ortaya koyarak tarihte en büyük adı ve çok değerli bir anıyı kazanacaktır.”

Kaynak: KUTSAL BARIŞ Ulusal Kurtuluş Savaşı Sonrasının Gerçek Hikayesi (Cilt 1) - Hasan İzzettin Dinamo

orhankalyoncu.blogspor.com.tr                             01.03.2025