Genel
başkanın çağrısı üzerine CHP, 9-10 Mart 2018 tarihlerinde 19. Olağanüstü Kurultayını
gerçekleştirecektir. Tüzük değişikliği ile ilgili yapılması planlanan bu
kurultayda hangi maddelerin değiştirilmek istendiği açıklanmadı. Yalnızca
örgütler çalışmalarını yapsın, öneriler ortaya çıksın, orada değerlendirilecek,
denildi. Daha mı demokratik yoksa daha mı merkeziyetçi bir tüzük ortaya
çıkacak? Bekleyelim, görelim.
Bir CHP üyesi olarak; 1-Her yerde
yargıç denetiminde ön seçim yapılmasını, 2-Tüm kongrelerde Çarşaf Liste
yönteminin uygulanmasını, 3-Kurultay delegeliğinin, genel seçimde alınan oylar
göz önüne alınarak hesaplanmasını, 4-Kadın ile gençlik kollarının yapısı ve
çalışma düzeninin yeniden değerlendirilmesini, 5-Kota ve kontenjanların tekrar
ele alınmasını, 6-MYK üyelerinin genel başkan tarafından değil, parti meclisi tarafından
seçilmesini, 7-Delegelik sistemi yerine nitelikli üye sistemine geçilmesini -bu
madde hayata geçerse kurultay delegeliği de ortadan kalkacaktır- öneririm.
Türkiye Cumhuriyetini kuran CHP'si, ayakta kalmak, mücadele etmek,
insanlara umut olmak zorundadır. Aranan hakka, hukuka dayalı, eşitlikçi,
demokratik, saydam bir parti yönetimidir. Tek adamda aramıyoruz çareyi. Lider, idare ettiği orkestrayı ahenkli yöneten, tüm sesleri bir armoni içinde birleştiren bir orkestra şefi gibidir. Liderlik, topluma öncü ve yol gösterici olmayı, ortak aklı işletmeyi,
istişare etmeyi, sorumluluğu paylaşmayı, atacağı adımdan sonraki adımları düşünmeyi,
doğrultu tutarlılığına önem vermeyi, her şeyi ben bilirim dememeyi, yerinde risk
almayı, cesur olmayı gerektirir.
Tarihe damga vuran devlet adamlarını,
başta Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu büyük önder Mustafa Kemal Atatürk'ü örnek
almak, onun yaptıklarını ve ilkelerini takip etmek, hem liderlerin hem de biz,
yurttaşların yolunu aydınlatır. Demokrasi; asla kavga, kargaşa
değildir. Hak, hukuk, adalettir. Eğitimde, kılık kıyafette, dini inanışta,
sendikal haklarda, çalışma alanında, basında, medyada özgürlüktür. Korkusuzca
düşüncesini söylemek, yasalar çerçevesinde haklarını bilerek özgürce yaşamaktır. İşte siyasi partiler de demokratik kurallara
uygun yönetilerek, başta Avrupa İnsan Hakları ilkeleri olmak üzere anayasa ve
siyasi partiler yasasına göre tüzüklerini hazırlamalıdırlar. Onun için partilerin tüzükleri özgürlükçü bir
ruh taşımalı, eşitlikçi ve demokratik olmalıdır. Umarım, CHP’sinin değerli
Büyük Kongre üyeleri, bu konulara azami dikkat göstererek yapacağı değişikliklerle
diğer siyasi partilere örnek olurlar.
Son
söz: Otoriterliğin panzehiri demokrasidir.
18.02.2018
Orhan Kalyoncu