Türkiye’de marketlerde naylon poşet satışı uygulaması 1 Ocak
2019 tarihinden itibaren başladı. Yasaya göre küçük plastik poşetler 25 kuruş, büyük poşetler
ise 50 kuruştan marketlerde satılacak. Plastik poşetleri ücretsiz veren satış
noktalarına, kapalı satış kısmının her metrekaresi için 10 lira idari para
cezası kesilecek. Yılbaşından beri plastik poşet uygulamasına tüketiciler tarafından büyük
tepkiler gösterildi.
Vatandaşlar, poşet parası vermemek için alışverişe pazar arabası, bez torba, file ile gitmeye başladılar. Şimdiye kadar para ödemedikleri
poşetin paralı olması vatandaşın aklına yatmadı. Poşet başına kesilen paraların
%60’ının devlete ödenmesi de bunun dolaylı bir vergi olduğunu düşündürdü. Türkiye de kişi başı poşet kullanımı 44o adet olduğuna göre 25 kuruştan
hesaplarsak kişi başı 110 TL tutuyor. 80 milyon olan nüfusumuz ile
çarparsak 8,8 milyar TL gibi bir rakam ortaya çıkıyor. Bu da iyi bir gelir.
Naylon
poşet 64 yıl önce 1955 tarihinde Amerika’da, 1980'lerin ortalarında da Türkiye de kullanılmaya başlanmış. Karada 350
yılda, denizde ise 750 yılda yok oluyor. Mademki naylon atıkların doğada yok
olması yıllar alıyor, o halde bunun paralı olmasından ziyade parayla geri
alınması daha uygun olmaz mı? Zaten sadece marketlerde uygulanan poşet
satışı pazarda, seyyar satıcılarda, fırınlarda uygulanmıyor. Marketler
de sattıkları ürünleri naylon poşetler yerine kağıt torbalara,
kese kağıtlarına koyarak verebilirler.
Naylon
poşetleri parayla satmak, tek başına doğayı korumaya yetmez. Çevre ve doğayı
tahrip eden pet şişeleri, atık yağları, kullanılmış pilleri, kimyasal atıkları
nasıl yok edeceğiz? Nehirleri kirleten fabrikaların atıklarını, dereleri yok
eden HES’leri, havayı ve çevreyi kirleten termik santralleri, kurulacak nükleer
santralleri ne yapacağız?
orhankalyoncu.blogspot.com.tr 27.01.2019