“Demokrasi,
bir kurallar bütünüdür. Siyasette de kuralları; siyasi partiler yasası,
partinin tüzük ve yönetmelikleri belirler. Genel başkan, MYK ve parti
meclisleri partinin sahibi değil, geçici olarak yöneticileridir. Partilerin
gerçek sahipleri üyelerdir, halktır. Onun için yönetimdekiler kurallara aykırı
işlem yapıp, kendilerine yönelik avantajlar sağlayamazlar. Eğer, keyfi davranılırsa, partiye oy ve gönül veren insanların karşısında inandırıcı
olunamaz. Parti de, halka değil, yalnızca bir avuç siyasetçiye hizmet eder
duruma düşer.”
2014 yerel
seçimlerinde partilerde uygulanan merkeziyetçi ve tepeden inme atamalara yönelik
bir eleştiriydi yukarıdaki satırlar. 31 Mart 2019 yerel seçimlerinde de aday belirlenmesi sürecinde parti üyeleri devre dışı bırakılarak, genel merkezler tek karar mercii oldu. Bu uygulamaların demokratik bir yönetim tarzı olduğunu söyleyemeyiz. Demokrasi halkın kendi kendini
yönetmesi, değil midir? Parti üyeleri adaylarını bile kendi belirleyemezse ve
hatta ittifaklar nedeniyle partisine bile oy vermesi önlenirse, bu ne çeşit bir
demokrasidir? Özellikle, muhalefet partileri aynı yolları deneyerek farklı sonuçlar
alabilirler mi? Halk, kendisini çaresiz hissediyor.
Güveneceği bir muhalif hareket bekliyor. Bunu göremeyince de sandıktan uzak
durmayı yeğliyor. Halka, o umudu vermesi gereken siyasetçiler, sırça köşklerinde
bunu göremeyip, masa başında siyaset mühendisliği ile sonuca varacaklarını
düşünüyorlar.
Atama yöntemi, hele yerel
seçimlerde hiç doğru bir yöntem değildir. Halkın istemediği bir adayı halkın
seçmesi için getirilmesi, üstüne üstlük ittifaklarla da başka seçenek
bırakılmaması, sağlıklı sonuç getirmez. Toplumda rahatsızlık yaratır. Toplum
dayatmayı sevmez. Bir şekilde yanıt verir. Sonuç olarak; neye göre
belirlediğinizi açıklamadan adayları belirleyen siz, en küçük belde de bile
meclis üyeleri için üyeleri dikkate almayan siz, ittifak kuran siz, ittifak
sonucu partinin adayını çekip başka bir partinin adayına oy vermemizi isteyen
siz. “Peki, halk bunun neresinde?”
orhankalyoncu.blogspot.com.tr 20.02.2019
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder