Türkiye, 16 Nisan 2017 tarihinde yapılan Anayasa Referandumu sonucunda Parlamenter Sistemden ayrılarak Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi adıyla yeni bir sisteme geçti. Türk seçmeni, bu sisteme göre yetkileri son derece artan partili cumhurbaşkanını ve milletvekillerini 5 yıllığına seçmek üzere 24 Haziran 2018’de oy kullandı. Bu tarihin üzerinden yaklaşık 4 yıl 4 ay geçti. Seçimler zamanında, yani 18 Haziran 2023 tarihinde yapılırsa, seçim gününe 8 ay, öne alınarak 14 Mayıs 2023 tarihinde yapılırsa 7 ay kaldı. Seçim tarihinin öne alınması için de TBMM’nin üçte iki çoğunlukla erken seçim kararı alması gerekir. Öyle olsa da, olmasa da her halükarda ülke olarak, seçim sathı mailine girmiş bulunuyoruz. Bunu, siyasi partilerin uzun zamandır yürüttükleri çalışmalardan, demeçlerden, gezilerden, mitinglerden ve açılışlardan anlıyoruz.
Ülkemiz için tarihi öneme sahip bu
seçimlerde, sadece cumhurbaşkanını ve milletvekillerini seçmeyeceğiz, bununla
beraber Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi mi, Parlamenter Sistem mi sorusunun da
yanıtını arayacağız. Bunun için bu seçimler bir referandum özelliğinde
olacaktır. Çıkan sonuçlar, ekmekten, suya, havadan, çevreye, eğitimden, sağlığa,
ekonomiden, sosyal hayata kadar her şeyi etkileyecektir. Yurttaşlarımızın bu
bilinçle oy kullanması gerekiyor.
Yüksek Seçim Kurulu seçim tarihinden 3
ay önce seçim takvimini açıklar. Siyasi partiler de adaylarını (önseçim, eğilim
yoklaması veya merkez yoklaması ile belirleyerek) bu süre zarfında YSK’na
verirler. İktidarı oluşturan Cumhur İttifakı (AK Parti ve MHP) cumhurbaşkanı
adaylarının mevcut cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olduğunu açıkladılar.
Millet İttifak’ı ( CHP, İYİ Parti, DP, SAADET Partisi) veya DEVA ve GELECEK
Partilerini de bunlara ekleyerek ALTILI MASA şu ana kadar cumhurbaşkanı adayını
belirlemediler. Yalnız ortak aday çıkaracaklarını ve cumhurbaşkanı adayının niteliklerini
açıkladılar. Ortak adaylarının da adını seçim tarihi açıklandıktan sonra
kamuoyu ile paylaşacaklarını belirttiler.
Muhalefetin büyük bir kısmını oluşturan
Altılı Masa etrafındaki muhalefet partileri; birinci turda kazanmak hedefiyle
cumhurbaşkanlığı seçimine tek adayla girmek istiyor. Bu masanın en büyük
partisi CHP’den bazı yöneticiler, liderlerinin henüz “adayım”, dememesine
rağmen kendi liderlerinin aday olmasını istediklerini bazen üstü kapalı, bazen
de açık bir şekilde ifade ettiler. Kılıçdaroğlu’da Altılı Masa onay verdiği
takdirde aday olmak için hazır olduğunu söyledi. İYİ Parti lideri Meral Akşener,
CHP’li bazı yöneticilerin bu yöndeki demeçlerine karşılık, “biz noter değiliz”,
dedi. Ve ilave etti,” kazanacak aday istiyoruz.” Kazanacak adayı herkes ister.
O zaman şu soruyu sormak gerekir. Kazanacak aday kim? Demokrat Parti lideri
Gültekin Uysal, Kılıçdaroğlu’nun cumhurbaşkanı adayı olmayı hak ettiğini ve desteklediklerini
söyledi. Altılı Masanın diğer üyeleri Saadet, Deva ve Gelecek Partileri ise
henüz bu konu hakkında pek fazla renk vermediler.
Elbette her siyasi partinin bir seçim
stratejisi olur. Buna göre bir yol takip ederler. Bu tabiidir. Muhalefet
partilerinin cumhurbaşkanı adaylarını şimdiden açıklamamasını da buna
bağlayabiliriz. İktidarın elindeki iktidar gücü ve medya desteğini bilen
muhalefet, adaylarının şimdiden yıpratılmaması için bunu seçime yakın açıklamak
isteyebilirler. Bunu kendileri için avantaj olarak düşünebilirler. Ancak bu
sürecin çok uzaması da zafiyet gibi görünebilir. Halkın değerlendirme
yapabilmesi için bunun makul bir süre içinde açıklanması ve bir yol haritası
çizilmesi gerekir. “Siyasette 24 saat çok uzun bir süredir”, demişti, müteveffa
cumhurbaşkanı Süleyman Demirel. Bu gidişle köprülerin altından daha çok sular
akacaktır. Ama atılan ok, söylenen söz de geri alınamaz. Adaylık konusunda CHP
lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun epey yol aldığını söyleyebiliriz.
orhankalyoncu.blogspot.com.tr 16.10.2022
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder