29 Ocak 2023 Pazar

2023 SEÇİMLERİNE GİDERKEN

 




GÖLET-EDİRNE


       Türkiye'nin kader seçimleri diyebileceğimiz 2023 cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçimleri için sandık göründü. Bir değişiklik olmazsa, yaklaşık 101 gün sonra 14 Mayıs 2023 Pazar günü sandık başına gideceğiz. Vereceğimiz oylarla Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılının gidişatını belirleyeceğiz. Seçim sonuçlarına göre, ya Parlamenter Sisteme geçeceğiz ya da yaklaşık 5 yıldır uygulanan Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine devam edeceğiz. İki sistemin arasında çok büyük fark olduğunu son 5 yılda gördük. Parlamenter Sistemde; cumhurbaşkanı tarafsızdır. İcraat görevi başbakan ve hükümettedir. Türkiye Büyük Millet Meclisi içinden en fazla milletvekili çıkaran partinin genel başkanı, başbakan olarak hükümeti kurar. Hükümet, meclisten güvenoyu alarak göreve başlar. Hükümet veya bakanlar hakkında mecliste gensoru verilebilir. Partili Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminde ise Cumhurbaşkanı bir siyasi partinin genel başkanıdır ve aynı zamanda devlet yönetiminin başıdır. Bakanları tayin eder. Bakanların sorumluluğu cumhurbaşkanına karşıdır. Güvenoyu ve gensoru yoktur. Cumhurbaşkanı, yüksek yargıçların ve üst bürokrasinin bir kısmının atamasını yapar, devletin bütçesini hazırlar, kararnameler çıkarır.

       Altı muhalefet partisinden oluşan Millet İttifakı artık merakla beklenen cumhurbaşkanı adayını açıklamaya hazırlanıyor. Her dört seçmenden birinin oyunu alan ve ana muhalefet partisi olan Cumhuriyet Halk Partisi’nin genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu aday gibi. Çoktan beri aday gibi vaatlerde bulunan Kemal Kılıçdaroğlu’nun aday olmaması sürpriz olur. Adaylık için adları geçen CHP’li İki Büyükşehir belediye başkanı Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş da Kılıçdaroğlu’nun adaylığını desteklediklerini söylediler. Cumhurbaşkanlığı seçimi ile birlikte yapılacak milletvekilliği seçimleri de cumhurbaşkanlığı seçiminden daha az önemli değildir. 2017 Anayasa değişikliğiyle sayıları 600’e çıkarılan TBMM’ni oluşturan milletvekilleri (yetkileri azaltılmış olsa da) sistemde önemli yer tutar. Mecliste çoğunluğunuz olmazsa, yasaları geçiremezsiniz.

       Yeni seçim yasasına göre yüzde 10 olan seçim barajı yüzde 7’ye indirildi. Milletvekili çıkarabilmek için partiler tek başına ya da ittifak halinde yüzde 7 seçim barajını geçmek zorundadır. CHP, Marmara ve Ege bölgelerindeki bazı illerde ön seçim yapabilir. Trakya illerinin CHP’li üyeleri ısrarla ön seçim istiyor. Ancak genel merkeze yakın duran ve sadakat gösteren, şimdi de zahmetsizce milletvekilliği adaylığı bekleyen bazı aday adayları ön seçime soğuk bakıyorlar. Rakiplerine göre kendilerini avantajlı görmeleri ve çok hızlı koşan çitaya benzetmeleri de bundandır. Demokrasiyi özde değil, sözde ifade eden, geçmişte partiyi yönetirken adil, eşitlikçi ve demokratik davranmayan bazı yöneticiler, milletvekili adaylık sürecinde üyelere söz hakkı verilmesini isterler mi? Bu nedenle üyelerin kantarına çıkmaktan çekiniyorlar. Demokrasi mücadelesi uzun soluklu bir mücadeledir. Bu mücadelenin içinde parti içi demokrasi mücadelesi de vardır. Ön seçim isteği de buna dahildir.

 

 orhankalyoncu.blogspot.com.tr          29.01.2023


23 Ocak 2023 Pazartesi

DARISI HEPİMİZE


 


        20 Ocak 2023 tarihli Sözcü Gazetesinin bir haberi; “belediye başkanlığını CHP’li Alper Taşdelen’in yaptığı Ankara’nın Çankaya belediyesi, iştiraki Çanpaş ile toplu sözleşme imzaladı. Çankaya Belediyesi’nde çalışanın en düşük maaşı, yemek ve yol dahil 14 bin 375 lira oldu” Asgari ücretin yüzde 54 zamla 8 bin 506 liraya, en düşük emekli maaşının yüzde 57 artışla 3 bin 500 liradan, 5 bin 500 liraya çıkartıldığı, memur ve emeklilerinin yüzde 30 zam aldığı bir durumda Çankaya Belediyesi, çalışanlarına yüzde 134 ile yüzde 147 gibi oranlarda gerçekten esaslı bir zam yapmış. Alper Taşdelen bunu nasıl başardığını anlatırken şunları söylemiş; “halkın parasını namusunuz gibi bilip harcarsanız, liyakatli kadrolarla çalışırsanız, bunlar olabiliyor.” Darısı tüm çalışanların ve emeklilerin başına.

       Sözcü Gazetesinden İsmail Akın’ın haberi de şöyle; “Birleşik Kamu-İş Konfederasyonun Ar-Ge birimi Kamu-Ar’ın yaptığı araştırmaya göre geçen yılın ocak ayından bu yılın ocak ayına kadar olan sürede en çok tüketilen 64 gıda maddesinin gerçekleşen fiyat artışı yüzde 135,5 olmuştur.” Bu haber de gösteriyor ki; gıda fiyatlarının bir yıl içinde iki kattan fazla artmasına karşılık maaş artışları ancak onun yarısı kadar arttı. Bu nedenle enflasyona yetişemeyen sabit gelirli yurttaşlarımız için hayat daha pahalı hale geldi. Çarşı, pazar fiyatları da bu yazının kaleme alındığı tarihte şöyleydi; peynirin kg fiyatı 100-200 TL, eski inek kaşarı 170-200 TL, tavuk eti 100 TL, kıyma 200 TL, dana kuşbaşı 220 TL, sucuk 300 TL civarında. Zeytinyağın litresi 90-125 TL, açık sütün litresi 18 TL. Türkiye’de TÜİK hesaplamasına göre 2022 yılında yüzde 64,27 olan enflasyon, Avrupa ülkelerinde yüzde 10-12 civarında. Darısı hepimize..

        Gazetelerden bir haber daha; “Yeni Zelanda başbakanı Jacida Ardem, “artık gücüm kalmadı”, diyerek şubatta görevini bırakacağını açıkladı. Ardem 2017’de 37 yaşındayken seçildiğinde, dünyanın en genç kadın başbakanı olmuştu.” Bu olay, siyasetin bir meslek olmadığına dair güzel bir örnektir. Ömür boyu siyaset sadece bizim ülkemize özgü, herhalde. Ülkemizde de milletvekili olan bir kişinin milletvekilliği en fazla üç dönemle sınırlanmalı ve milletvekilinin emekliliği de kendi mesleğinden olmalıdır. Amerika da başkanlar,  dörder yıllık, iki dönem için seçilir. İngiltere’de 2022 yılında birkaç ay içinde iki başbakan değişmiştir. Darısı bizim siyasetçilerin başına.

orhankalyoncu.blogspot.com.tr                             23.01.2023

          

          


15 Ocak 2023 Pazar

KİM DEMOKRAT

 








         Sayılı günler çabuk geçiyor. 2023 cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçimleri için artık geri sayım başladı. 2017 Referandumunda kabul edilen anayasa değişikliği ile cumhurbaşkanı olma şartları Anayasanın 101. maddesinde düzenlenmiştir. Bu şartlar şunlardır: 40 yaşını doldurmuş olmak, yükseköğrenim mezunu olmak, milletvekili seçilebilme yeterliliğine sahip bir Türk vatandaşı olmak. Bir kişi, en az yirmi milletvekili ile oluşan siyasi parti grupları, en son yapılan milletvekili genel seçimlerinde geçerli oylar toplamı tek başına ya da birlikte hesaplandığında yüzde beşi geçen siyasi partiler veya yüz bin seçmen tarafından Cumhurbaşkanlığına aday gösterilebilir. Cumhurbaşkanının görev süresi 5 yıldır ve bir kişi en fazla iki kez seçilebilir. Cumhurbaşkanının ikinci döneminde meclisin seçimleri yenilemesine karar vermesi halinde cumhurbaşkanı bir defa daha aday olabilir. Cumhurbaşkanı seçilen milletvekilinin Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeliği sona erer.

       Milletvekillerin adaylık sürecine gelince, onları da ön seçim yapılmadığı takdirde partilerin genel merkezleri tayin ediyor. Bundan önceki bazı seçimlerde sadece CHP, sınırlı sayıdaki bazı iller için ön seçime başvurmuştu. Bu seçimler için CHP’sinin ve diğer partilerin nasıl bir yöntem izleyeceklerini Yüksek Seçim Kurulu seçim sürecini başlatınca göreceğiz. Seçim öncesi aday adaylarının Ankara ziyaretleri dikkat çekici bir şekilde arttı. Siyasi partiler halka, “biz kimi listelere koyarsak, onları seçeceksiniz”, diyor. Cumhuriyetin 100. yılında halkımız, kendi temsilcisini, kendi adayını saptayamaz mı? 1946 yılında, çok partili sisteme geçtiğimizden beri yaklaşık 77 yıldır, Türk seçmeni, kendini idare edecek milletvekillerini seçebilecek olgunluğa erişmedi mi? İnişli, çıkışlı da olsa demokrasi yolunda epey yol kat ettik. Siyasi partiler yasası değiştirilerek 1980 yılından önce olduğu gibi tüm partiler ön seçim yapmalıdır.

        Partilerde önseçim yapmak kolay değildir. Aday olmak için binlerce üyeyi ikna etmek gerekir. Ancak böyle seçilen milletvekili, kendine oy verenlerin, yani seçmenin dertlerini dinler ve çözüm yolu arar. Aksi takdirde genel merkezden atandığında öncelikle genel merkezi dikkate alır. Genel merkez de kendilerine yakın kimselerin milletvekili olmasını ister. Sonuç olarak genel merkezden icazet alan, ön seçimsiz seçilen, her daim lidere sadık vekiller demokrasiyi güçlendiremez. Günümüzde bazı ilkeleri yerli yerine oturtmakta zorlanıyoruz. Kavramlar birbirine girdi. Kim demokrat, kim anti-demokrat? Karıştı gitti. Herkes bir başkasında doğrultu tutarlılığı arar durumda. Koltukta otururken, demokratik davranmayan bazı siyasetçilerin, koltukları altından gidince birden birlik, beraberlik için parti içi demokrasiyi hatırlamaları da hazin bir çelişki oluşturuyor. Toplumda, ailede, derneklerde, sivil toplum örgütlerinde, siyasi partilerde demokrasinin tam anlamıyla, tüm kurallarıyla uygulanmasıdır, asıl olan. Cumhuriyeti kuran ve ülkemizde demokrasiyi kökleştirmeyi amaçlayan CHP’sinin parti içi demokrasi konusunda da diğer partilere örnek olması gerekir.         


orhankalyoncu.blogspot.com.tr       15.01.2023


 

      

9 Ocak 2023 Pazartesi

BOŞ TENCERE

 




         Seçim öncesi ekonomimizin çok iyi olduğu söylense de, çarşı-pazar bunun tersini söylüyor. Türkiye’de son 16 ayda enflasyon ve hayat pahalılığı zirveye çıktı. Bunun sonucu olarak ortalama vatandaşın alım gücü güneş görmüş kar gibi eridi. 2021 yılının Eylül ayında Merkez Bankasının gösterge faizini indirmesiyle döviz fiyatları fırladı. Buna bağlı olarak dövize bağlı elektrik, doğal gaz, akaryakıt gibi enerji fiyatları ve sanayi mallarının fiyatları arttı. Mazot, gübre, ilaç, tohum ve yem gibi girdileri artan üreticinin, ürünlerinin fiyatları da hızla yükseldi. Temel gıda ürünlerinden ekmek, yağ, et, süt ve peynir fiyatları ikiye hatta üçe katlandı. Tonu 400 ile 600 liradan satılan linyit kömürleri 2 bin, 3 bin liralara çıktı. Kiralar ve ev fiyatları da 3-4 kat arttı.

       Bu artışlar karşısında sabit gelirli işçi, memur ve emeklilerin maaşları enflasyonun altında kaldı. Onların maaşlarına gerçek enflasyon oranına göre değil de Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) yıllık enflasyon oranına göre zam yapıldığı için maaşlar düşük kaldı. Alım gücü eridi. Enflasyon en adaletsiz vergi olduğuna ve önceden alındığına göre verilen maaş artışlarının ona yetişmesi mümkün olmuyor. 2022 yılı Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) oranını TÜİK yüzde 64,27, İstanbul Ticaret Odası (İTO) yüzde 92,97, bağımsız bilim adamlarının kurduğu ENAG Grubu yüzde 137,55 olarak açıkladı.  Bu üç kuruluşun açıkladığı enflasyon oranları arasında çok ciddi farklar var. Hangisi gerçek? Ama iktidar maaş artışlarında TÜİK’in enflasyon oranını dikkate alıyor. Yani yıllık yüzde 64,27 oranını. İktidar 2022 yılı işçi, memur, emeklilerin maaş artışlarında tek bir oran yerine farklı oranlarda zam uyguladı. Hatta emekliler arasında bile farklı oranlar açıklandı. Asgari ücrete yüzde 54,66, memur ve emeklilere yüzde 30, en düşük emekli maaşı alanlara yüzde 57,14 zam yapıldı. Hükümetin 2023 yılında vergi, harç ve cezalara uygulayacağı yeniden değerleme oranı ise yüzde 122,9 olarak belirlendi. Ülkede yaşanan enflasyon herkese göre mi değişiyor da, ücret zamları ve vergiler değişik oranda uygulanıyor? 

        Türkiye artık koşar adım seçime gidiyor. Cumhuriyetimizin 100. yılını kutlayacağımız 2023 yılı, aynı zamanda seçim yılı. Haziran ayında ya da büyük olasılıkla daha önceki bir tarihte seçim sandığı önümüze gelecek. Cumhurbaşkanını ve milletvekillerini seçeceğiz. Halkımız da 5 yılda bir önüne gelen bu fırsatı en iyi şekilde değerlendirecektir. Bu seçim yılında tencereler dolmuyor. Tencereler dolmazsa, halk tepkisini sandıkta gösterir. Merhum devlet adamımız Süleyman Demirel’in meşhur bir sözü vardır, “boş tencerenin yıkamayacağı iktidar yoktur.”

 

 

orhankalyoncu.blogspot.com.tr                                                    09.01.2023

         

       


1 Ocak 2023 Pazar

YENİ YIL HEDİYESİ

 




                                  

2019 yerel seçimleri-Uzunköprü/Yeniköy


          Bir yeni yıla daha girdik. 2023 yılının, ülkemize barış, huzur, refah getirmesini ve bu yılda 100. yaşına giren Cumhuriyetimizin demokrasiyle taçlanmasını dilerim. Geride kalan 2022 yılının ülkemizde ve dünyada iyi geçtiğini söyleyemeyiz. Bir yandan bittiği düşünülen Covid 19 Pandemisi tekrar baş gösterirken, diğer yandan savaşlar, çatışmalar, terör olayları da sürüp gitti. Yanı başımızda Rusya-Ukrayna savaşı başladı. Bu savaştan Avrupa ülkeleri gibi ülkemiz de etkilendi. Halen de etkileniyor. Hayat pahalılığı, enflasyon, işsizlik yurttaşlarımızın en yakıcı dertleri oldu. Eğitim ve sağlık alanındaki sorunlar da her geçen gün arttı. Bir de sığınmacı sorunu var. Başta Suriye olmak üzere birçok ülkeden gelen geçici sığınmacılar neredeyse kalıcı olmaya başladı. 2023 yılına bu koşullarda giriyoruz.

        Ülkemizin daha gönençli yarınlara ulaşması için bu sorunların çözülmesi gerekir. 21 asrın ilk çeyreğini tamamlamamıza az bir süre kala tüm bu sorunları çözmekte görevli olanlar da; yöneticilerimizdir. Özellikle seçimle bir yere gelenlerdir. “Egemenlik Kayıtsız Şartsız Milletindir”, ifadesinde belirtildiği gibi millet, iradesini seçim yoluyla gösterecektir. O da temsilcileri olan milletvekilleri vasıtasıyla olacaktır. Seçmen nasıl siyasi partiler arasında oylarıyla iktidarı belirliyorsa, parti üyelerinin de milletvekillerini ve yerel yöneticilerini ön seçimle belirlemesi gerekir. Ancak ülkemizde (CHP’sinde kısmen uygulansa da) genel olarak siyasi partilerde ön seçim yapılmıyor. Tüm siyasi partilerde, adayları parti liderleri ve üst yönetimleri belirliyor. Onun için ön seçimin olmadığı bu siyasi sistemde, yanlış bile yapsalar, hiç kimse lidere ve üst yönetime karşı çıkamıyor. Partilerin içinde demokrasi olmazsa, ülkemizde de olmaz. Bunun için (naylon üye kaydı önlenerek) tüm asil üyelerin oyuyla milletvekili ve yerel yönetici adayları ön seçimle saptanmalı ve kongrelerde çarşaf liste uygulanmalıdır. Böylece demokratik yolla seçilen yöneticiler genel merkeze değil üyeye ve seçmene değer verir. 

       2023 yılında yapılacak cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçimleri, Parlamenter Sistem isteyen Millet İttifakı ile Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemini isteyen Cumhur İttifakı arasında adeta referandum havasında geçecektir. Bu seçimler için harekete geçen ilk parti CHP oldu. CHP’sinde aday olmak isteyen 40 il başkanı ve 39 ilçe başkanı istifasını verdi. Ön seçim mi yoksa atama mı olacak? Henüz onu bilmiyoruz. Ona partinin genel merkezi karar verecek. Aday olmak, gerekli şartları taşıyan her Türk yurttaşının hakkıdır. İl-ilçe başkanları ve yöneticileri de aday olmayı hak ederler. Ancak kararı genel merkez değil, üyelerin vermesi gerekir. Onların başarısını üyeler takdir edebilir. Bir siyasi partinin il-ilçe başkanı görev yaptığı beldenin en yetkili kişisidir. Üyelerin desteğiyle o koltuğa oturduysa, örgüt başkanı olarak tüm üyelere eşit ve adil davrandıysa, partisinin oylarını arttırdıysa kısacası başarılıysa onu üyelerin desteklememesi için bir neden yoktur. Sorumlu olduğu seçim bölgelerinde yerel seçimleri kaybetmiş, partisinin oylarını düşürmüş, üyelerin arasında senden benden ayrımı yaparak onlara eşit ve adil davranmadıysa, o örgüt başkanı tabii ki ön seçim istemez. Çünkü üyeler, partisini başarıya götürmüş, partisinin içinde hak, hukuk ve adaleti sağlamış başkanların aday olmasını isterler. Sırtını bazı güçlü yerlere dayamış, icazet almak için sadakat gösterenlere, bakalım genel merkez yeni yıl hediyesi verecek mi?

orhankalyoncu.blogspot.com.tr                                                   01.01.2023