Ülkemizde
Cumhuriyetin kuruluşunun 2. yüzyılına girerken tarihi bir öneme sahip 14
Mayıs 2023 seçimlerini geride bıraktık. Bu seçimlerin önemi, uygulanan
sistemden ileri gelmektedir. Seçmenlerin yarıdan biraz fazlası "Partili
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine devam", dedi. Muhalefetin istediği Parlamenter
Sistem başka bahara kaldı. TBMM’nin 103. yılında demokrasi yolunda yürümeye
devam ediyoruz. Ancak demokrasinin içselleştirilmesi o kadar kolay olmuyor. Bu
konuda ülke olarak alacağımız daha çok yol var. 1961 Anayasasının getirdiği
özgürlük ortamında siyasi partilerde, demokrasinin kuralları bugünkünden daha
iyi işliyordu. 1961-1980 yılları arasında 5 dönem Adalet Partisi milletvekilliği,
TBMM Grup Başkanvekilliği, Çalışma, Sanayi, Milli Eğitim Bakanlıkları yapan ve siyasette
62 yılını geride bırakan 95 yaşındaki Ali Naili Erdem, 1 Mayıs 2023 tarihli
Sözcü Gazetesinde Saygı Öztürk ile yaptığı söyleşide liderlere, genç
siyasetçilere ve Türk Milletine çok önemli şeyler söylüyor. Adeta demokrasinin
alfabesini anlatıyor.
Diyor ki, “ Siyasi Partiler ve Seçim Kanunu değişmediği sürece Türkiye’nin etkili
bir parlamento içerisinde var olması mümkün değil. Seçim kanunu yanlış. Bu
kanunu 12 Eylül 1980 ihtilalini yapanlar düzenledi. Bireyin yani genel başkanın
takdirine bırakılan bir seçim sistemi ülkeye sağlıklı bir parlamento getirmez. Ben 5 defa parlamentoya gelmiş bir
arkadaşınızım. Halkın önüne çıktım, kahvede nutuk attım, dağ demedim, tepe
demedim dolaştım ve öyle Meclise geldim. Hakim nezaretinde ön seçimle aday
olduk. Seçim sistemi oydu. Sağlıklı bir demokrasinin olduğu yerde seçim kanunu,
anayasadan önemlidir. Bunun tekrar altını çiziyorum. Çünkü seçim kanunu bir
sonuç veriyor, bir şey ortaya koyuyor. Anayasa ise bir kurallar manzumesidir.
Sonuç vermiyor, bir pratiği yok. O nedenle seçim kanunu dünyanın her yerinde,
gelişmiş ülkelerde, demokrasiyi kabul etmiş ülkelerde çok önemlidir.”
Lider odaklı Seçim Kanunu nedeniyle
pırıl pırıl bazı isimlerin aday olamadığını
anlatan Erdem, " Ama ayıplı ve suçlu
olan bir yığın insan aday olarak seçime giriyor. Bu demokrasimiz için, meclisimiz
için çok büyük ayıp." Ali Naili Erdem açıklamasını şöyle sürdürüyor; "İsmet İnönü, parlamenterler için Beyaz
Eldivenli İnsan diyordu. Bu yüksek çatının altında görev alacak insan, beyaz
eldivenli insandır. Bu insan bildiğiniz gibi her yönüyle ahlakı temiz olan
insandır. Biz bunu parlamentoda benim de içinde bulunduğum dönemlerde yaşadık.
Pırıl pırıl insanlar. Ama şimdi bakıyorum, ayıplı, suçlu bir yığın insan aday.
Türkiye’nin felaketine işbirliği yapmış olanlar da aday adayı olmuş, listeye
alınmış. Bununla parlamentoyu düzlüğe çıkaramazsınız. Ayıplı insanlarla
parlamentonun huzur bulması mümkün değil.”
Çok sayıda CHP üyesinin de içinde bulunduğu
demokrasiye inanmış yurttaşlarımızın vurgu yaptığı gibi gerçek demokrasinin
Türkiye’de uygulanması için önce Siyasi Partiler ve Seçim Yasalarının
değiştirilerek parti içi demokrasinin sağlanması gerekir.
1980
İhtilalinin demokrasiye getirdiği dar gömleği çıkarmak gerekir.
Siyasi
partilerdeki lider egemenliğinin sona erdirilmesi gerekir.
Ön seçimlerin
yapılması gerekir.
Kongrelerde çarşaf liste (çoktan seçmeli)
yönteminin uygulanması gerekir.
İl ve ilçe örgütlerinin yerel yöneticilerin
baskısı ve tahakkümünden kurtarılması gerekir.
orhankalyoncu.blogspot.com.tr 05.06.2023
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder