26 Eylül 2023 Salı

LİDERLER DEMOKRASİSİ

 

CHP Edirne İl Kongresi-24.09.2023

                                      

        İnsanlar yerleşik düzene geçtikten sonra her çağda her zaman daha iyiyi, daha güzeli aramışlardır. 21 yüzyılda bu refahı demokrasi ile idare edilen uygar toplumlar bulmuşlar, her şeyin temelinde de adaletin yattığını görmüşlerdir. Güzel ülkemizde de cumhuriyet ve demokrasi sayesinde belli mevkilerde koltuk sahibi olanlar demokrasinin dışında hareket ederek kendi bindikleri dalı kesmektedirler. Demokrasimiz neredeyse liderler demokrasisi halini aldı. Parti genel başkanları ne olursa olsun, hesap vermiyor, özeleştiri yapmıyor, yenilgileri bile başarı gibi göstermekten çekinmiyorlar. İstediklerini milletvekili, belediye başkanı yaptıkları sistem sayesinde hep başta duruyorlar. Mevcut siyasi sistemde liderler, yanlarında liyakat sahibi kişiler yerine biat ve itaat eden kişileri istiyorlar. O yüzden milletimiz layık olduğu iyi yöneticilere sahip olamıyor.

       Demokratik ülkelerde siyasi partiler, demokrasinin temel taşlarıdır. Halk siyasi iradesini temsilcileri vasıtasıyla kullanır. Ülkemizin en köklü partisi CHP'sinde de demokratik kuralların tam uygulandığını söyleyemeyiz. Parti liderleri gibi bazı belediye başkanları da onlardan farksız hareket ediyorlar. Katiyen özeleştiri yapmıyor, eleştiri kabul etmiyorlar. Halka hizmet etmesi ve herkese eşit mesafede durması gereken belediye başkanları seçim yoluyla sahip olduğu kamu gücünü parti içinde kendi siyasi ikbali için kullanıyorlar. Bu, demokrasi açısından doğru bir davranış değildir. Belediye başkanları örgütlerin üzerinde değildirler. Örgütler, özgür, bağımsız ve tarafsız olmalıdır. Herkese eşit davranmak, tüm üyeleri kucaklamak için bu şarttır. Partiler ancak böyle bir bütün halinde aynı hedefe yürür. 24 Eylül 2023 tarihinde yapılan CHP Edirne İl Kongresinde CHP üyesi iki belediye başkanının konuşmalarını dinlerken kulaklarıma inanamadım. Yabancı bir kişi konuşan iki belediye başkanını başka partilerden zannedebilirdi. Ne olursa olsun bunlar kongrede değil, şu an yapılmayan ama yapılması gereken il-ilçe danışma toplantılarında masaya yatırılması gereken konulardı. Kimsenin mensubu oluğu partiye zarar verme hakkı olmaması gerekir. İtalyan düşünür ve siyaset adamı Machiavelli'ye yakıştırılan bir söz vardır "Amaca ulaşmak için her yol mübahtır." Bu söze göre hareket eden kişilere makyavelist denir. Bir amaca ulaşmak ya da eline geçirdiği yetkiyi sürdürebilmek için etik dışı hareket edenler bu sıfatı hak ederler.

       CHP Tüzüğünün 5. Maddesinin 10. ve 11. bentlerinde özetle şöyle yazıyor. "Üyeler seçme ve seçilme haklarını özgürce kullanırlar. Üyeler, uğradıkları hukuksuzluk ve haksızlık hakkında yöneticilerden bilgi alabilir, savunma isteyebilir." Acaba fiiliyatta öyle mi oluyor? Milletvekili, belediye başkanı ve meclis üyelikleri seçimle belirlenmiyor. Bu durumda seçme ve seçilme hakkı üyeye kullandırılmıyor. Tüzük gereği 3 ayda bir yapılması gereken il- ilçe danışma toplantıları ile her seçimden sonra yapılması gereken seçim değerlendirme toplantıları da yapılmıyor. Eğer bir başarısızlık varsa bunun muhasebesini ve özeleştirisini üyelerden önce yetki ve sorumluluk sahibi yöneticiler yapmalıdır. Siyasette yazılı ya da yazılı olmayan kurallar vardır. Bunun başında şeffaflık, hesap verilebilirlik, katılımcılık, ortak akıl, eşitlik, özeleştiri gibi değerler gelir. Siyasetin yerli yerine oturması için de siyasetçilerin bu kurallara uyması gerekir.

orhankalyoncu.blogspot.com.tr                                                   26.09.2023

 

  

 

  

 

 

 

 

 

 

 

 

 

     

 

 

 

      


 

      


 

 

25 Eylül 2023 Pazartesi

DEMOKRASİ RUHU

 

         


CHP Edirne İl Kongresi (24.09.2023)

        CHP'nin eski kurmaylarından yazar, siyaset adamı Kemal Anadol, CHP'sinin başarısızlığının nedenlerini CHP'de saadet zinciri olmasına bağlamış. Kemal Anadol diyor ki; "bu zincir, genel başkan ve yanındaki oligarşinin yerel seçimlerde belediye başkanlarını belirlemesi, onların da mahalle delege seçimlerinden başlayarak ilçe ve il kongresine uzanmasından oluşmaktadır. Seçilen kurultay delegeleri de genel başkan ve oligarşisini parti içi iktidara getirmektedir. Bu kısır döngü kırılmadıkça CHP'nin bugün içinde bulunduğu hantal durumdan ve aday fabrikası görünümünden uzaklaşması olanaklı değildir." Demokrasinin ruhuna uymayan bu durum Türkiye’ye demokrasiyi getirme savındaki bir partide uzun süredir uygulanıyor. Sonra deniyor ki, " CHP’de herkes genel başkan adayı olabilir.” İktidarın seçimlerde devletin tüm olanaklarını kendi lehine kullanarak haksız bir rekabete neden olduğu gibi aynı durum CHP’sinde de parti içindeki yarışlarda söz konusu oluyor.

       Eski Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme Kurulu Üyesi Recep Sanal’da 4 Eylül 2023 tarihli Sözcü Gazetesinde Saygı Öztürk ile yaptığı söyleşide ülkemizdeki siyaset dünyasını tanımlıyor. Diyor ki; "Bence en temel sorunumuz siyasetin tümüyle yozlaşması ve asıl misyonundan uzaklaşmasıdır. Siyaset düzelmeden de hiç bir şey düzelmez.” “Siyasi partiler de siyasethaneden ziyade ticarethane oldular ve mobilya mağazası misali koltuk pazarlamakla meşguller." "Parlamentoya girme ihtimali yüksek olan siyasi partilere yüklü parayı bastıran istediği koltuğu kapıyor. Bir kere seçildikten sonra da dağıttıklarını misliyle toplamak için uğraşıyorlar." "Kimse kendinden daha kaliteli kişilerle çalışmak istemiyor. Siyasetin yeniden fabrika ayarlarına döndürülmesi lazım.

       İki deneyimli devlet adamının siyasetle ilgili tespitlerini ve önerilerini yazdım. Ülkemizdeki siyaset düzelmeden milletin refahı yükselmez, huzuru olmaz. İktidarı denetleyecek olan da muhalefettir. Eğer gerçekten kuvvetli bir muhalefet olursa iktidar kendine çeki düzen verir. Atacağı yanlış adımlardan vazgeçer. Halkın iktidara karşı savunucusudur, muhalefet. Her rejimde iktidar vardır ama meşru muhalefet yalnız demokrasilerde vardır. Gerçek muhalefet de iktidarın keyfi hareket etmesini önler, halkı arkasına alarak ona hesap sorar. Ülkemizde muhalefeti ise dinleyen yok. Çünkü muhalefet partileri muhalefet yapmıyor, muhalefet yaparmış gibi yapıyor. Onun için A'dan Z'ye ülkemizin içinde bulunduğu durumdan iktidar partilerinden sonra tüm muhalefet partileri de sorumludur. Etkisiz muhalefetin sonuçlarıdır bunlar. Muhalefet partileri, vatandaşı korumasız bırakmış sadece kendi ikballerini düşünmüşlerdir.

       Bu durumlarda Mustafa Kemal Atatürk’ün rehberliğine başvurmak gerekir. Orada mutlaka size yol gösterecek bir yol haritası bulursunuz. Kurtuluş Savaşı sürerken TBMM tarafından kendisine verilen başkomutanlık görevi uzatılmak istenmeyince özetle şöyle demiştir; "Gayemize eriştikten (kurtuluştan) sonra benim için en büyük makam halkın içinde sade bir yurttaş olarak yaşamaktır." Siyasetçilerimizin de makam, mevkii hırsını bir kenara bırakıp, halkın mutluluğu için çalışması, ondan sonra da halkın içinde sade bir yurttaş olarak yaşaması, onlar için en büyük bahtiyarlık olmalıdır.

         Not: 26 Eylül 2008 tarihinde Uzunköprü’de yayın hayatına başlayan Hür Gazete 15. Yaşını bitirdi, 16. Yaşına girdi. 2010 yılından beri yaklaşık 13 yıldır köşe yazısı yazdığım Hür Gazete'ye başarılı ve uzun bir yayın hayatı dilerim.

 

orhankalyoncu.blogspot.com.tr      26.09.2023

 

   

 

 

 

 

 

 


23 Eylül 2023 Cumartesi

KAPTANIN SEYİR DEFTERİ

 



        14 ve 28 Mayıs 2023 tarihlerinde yapılan milletvekilliği ve cumhurbaşkanlığı seçimleri muhalefetin başarısızlığı ile sonuçlandı. Millet İttifakını oluşturan altı siyasi parti seçimlerde beklediklerini bulamadılar. Hem milletvekili seçimlerinde meclis çoğunluğunu Cumhur İttifakına kaptırdılar hem de cumhurbaşkanlığı seçimlerini kaybettiler. Tabii haliyle başarısızlığın faturasının çoğu Millet İttifakının büyük partisi CHP’sine kesildi. Siyasette başarı; kazanmakla ölçülür. Eğer seçimleri kazanamadıysanız, başarılı değilsiniz, demektir. Siz, istediğiniz kadar "başarılıyım", deyin. Sonuç değişmez. Az farkla ya da çok farkla yenilmeniz de fark etmez. Siyaset, sonuç odaklıdır. Halk kazananı destekler. Kazanmak için meşru olmak şartıyla her yolu deneyebilirsiniz. Ancak herkese mavi boncuk dağıtarak başarılı olamazsınız. Siyaseten yapılan yanlışların bedeli yine siyaseten ödenir. Siz bu bedeli ödemeye yanaşmazsanız, bu bedeli size halk ödetir. Halkın önünüze koyacağı fatura, oy vermemek şeklinde olur. Türkiye siyasi tarihi bir seçimde 20 puan kaybeden, liderlik çekişmesi yüzünden seçim barajını geçemeyen, dolayısıyla tarihe karışan partilerle doludur. "Ben başarılıyım", demekle başarılı olunmaz. Siyaset sonuç odaklıdır. Başaramazsanız gidersiniz, başarabilen gelir. Gitmesini bilmek de erdemdir.     

      Ülkemizin içinde bulunduğu ekonomik, siyasal ve sosyal sorunlardan iktidar kadar yaptıkları ve yapmadıkları ile muhalefet partileri de sorumludurlar. İzledikleri siyaset ve strateji sonuç vermemiştir. Halktan kopuk masa başındaki planlamaların yerini artık halka dokunan siyaset anlayışı almalı ve parti örgütleri buna göre dizayn edilmelidir. Siyasi partilerin asıl sahibi parti üyeleri olduğu halde partilerin üst yönetimleri üyeye söz ve oy hakkı vermemekte ısrarlı davranıyorlar. Her şey kongrelerde yerel yöneticiler tarafından şekle uydurulup kurulu düzen genel merkeze göre devam ettiriliyor. “Bu düzen değişmelidir."  

      İktidar alternatifi olan CHP'de değişim gerekli mi? Evet. Ama değişimi herkes farklı tarif ediyor. Kimi kişilerin kimi de fikir ve zihniyetin değişmesi gerektiğinden bahsediyor. Bence hem kişiler hem de zihniyet değişmelidir. Artık sağa açılarak CHP'nin büyümediği tam aksine sağ partilerin büyüdüğü, CHP'nin ise yerinde saydığı görüldü. O halde CHP, kurucu değerleri olan Altıok İlkelerine dönmeli ve emeğin en yüce değer olduğunu hatırlamalıdır. Üst yönetimde görev alanların 6-7 dönem milletvekili olma, atama belediye başkanları dönemleri son bulmalı ve yeni lider adaylarına fırsat verilmelidir. Ülkemizin en köklü partisi CHP, iktidar olmak için halkın beklentilerine cevap vermek zorundadır. Aynı şeyleri yaparak değişik sonuç alınamayacağına göre parti yapısının işleyişinde ve kadrolarında değişim, dönüşüm ve yenilenme gerekir.

 

orhankalyoncu.blogspot.com.tr          23.09.2023