CHP Edirne İl Kongresi (24.09.2023) |
CHP'nin eski kurmaylarından yazar, siyaset adamı Kemal Anadol, CHP'sinin başarısızlığının nedenlerini CHP'de saadet zinciri olmasına bağlamış. Kemal Anadol diyor ki; "bu zincir, genel başkan ve yanındaki oligarşinin yerel seçimlerde belediye başkanlarını belirlemesi, onların da mahalle delege seçimlerinden başlayarak ilçe ve il kongresine uzanmasından oluşmaktadır. Seçilen kurultay delegeleri de genel başkan ve oligarşisini parti içi iktidara getirmektedir. Bu kısır döngü kırılmadıkça CHP'nin bugün içinde bulunduğu hantal durumdan ve aday fabrikası görünümünden uzaklaşması olanaklı değildir." Demokrasinin ruhuna uymayan bu durum Türkiye’ye demokrasiyi getirme savındaki bir partide uzun süredir uygulanıyor. Sonra deniyor ki, " CHP’de herkes genel başkan adayı olabilir.” İktidarın seçimlerde devletin tüm olanaklarını kendi lehine kullanarak haksız bir rekabete neden olduğu gibi aynı durum CHP’sinde de parti içindeki yarışlarda söz konusu oluyor.
Eski Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme Kurulu Üyesi Recep Sanal’da 4 Eylül 2023 tarihli Sözcü Gazetesinde Saygı Öztürk ile yaptığı söyleşide ülkemizdeki siyaset dünyasını tanımlıyor. Diyor ki; "Bence en temel sorunumuz siyasetin tümüyle yozlaşması ve asıl misyonundan uzaklaşmasıdır. Siyaset düzelmeden de hiç bir şey düzelmez.” “Siyasi partiler de siyasethaneden ziyade ticarethane oldular ve mobilya mağazası misali koltuk pazarlamakla meşguller." "Parlamentoya girme ihtimali yüksek olan siyasi partilere yüklü parayı bastıran istediği koltuğu kapıyor. Bir kere seçildikten sonra da dağıttıklarını misliyle toplamak için uğraşıyorlar." "Kimse kendinden daha kaliteli kişilerle çalışmak istemiyor. Siyasetin yeniden fabrika ayarlarına döndürülmesi lazım.
İki deneyimli devlet adamının siyasetle ilgili tespitlerini ve
önerilerini yazdım. Ülkemizdeki siyaset düzelmeden milletin refahı yükselmez, huzuru
olmaz. İktidarı denetleyecek olan da muhalefettir. Eğer gerçekten kuvvetli bir
muhalefet olursa iktidar kendine çeki düzen verir. Atacağı yanlış adımlardan
vazgeçer. Halkın iktidara karşı savunucusudur, muhalefet. Her rejimde
iktidar vardır ama meşru muhalefet yalnız demokrasilerde vardır. Gerçek
muhalefet de iktidarın keyfi hareket etmesini önler, halkı arkasına alarak ona
hesap sorar. Ülkemizde muhalefeti ise dinleyen yok. Çünkü muhalefet partileri
muhalefet yapmıyor, muhalefet yaparmış gibi yapıyor. Onun için A'dan Z'ye
ülkemizin içinde bulunduğu durumdan iktidar partilerinden sonra tüm muhalefet
partileri de sorumludur. Etkisiz muhalefetin sonuçlarıdır bunlar. Muhalefet
partileri, vatandaşı korumasız bırakmış sadece kendi ikballerini
düşünmüşlerdir.
Bu durumlarda Mustafa Kemal Atatürk’ün rehberliğine
başvurmak gerekir. Orada mutlaka size yol gösterecek bir yol haritası
bulursunuz. Kurtuluş Savaşı sürerken TBMM tarafından kendisine verilen
başkomutanlık görevi uzatılmak istenmeyince özetle şöyle demiştir;
"Gayemize eriştikten (kurtuluştan) sonra benim için en büyük makam halkın
içinde sade bir yurttaş olarak yaşamaktır." Siyasetçilerimizin de makam,
mevkii hırsını bir kenara bırakıp, halkın mutluluğu için çalışması, ondan sonra
da halkın içinde sade bir yurttaş olarak yaşaması, onlar için en büyük
bahtiyarlık olmalıdır.
Not: 26
Eylül 2008 tarihinde Uzunköprü’de yayın hayatına başlayan Hür Gazete 15. Yaşını
bitirdi, 16. Yaşına girdi. 2010 yılından beri yaklaşık 13 yıldır köşe yazısı
yazdığım Hür Gazete'ye başarılı ve uzun bir yayın hayatı dilerim.
orhankalyoncu.blogspot.com.tr 26.09.2023
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder