Türkiye, 31 Mart
2019 da yapılacak yerel seçimlere odaklandı. Seçimlere 15 gün kaldı. Özellikle büyük şehirlerde hangi partilerin adayları ipi göğüsleyecek? Herkes nefesini turmuş, seçimleri bekliyor. 25 yıldır İstanbul ve Ankarayı yöneten Adalet ve Kalkınma Partisi tekrar kazanacak mı, yoksa sandıktan değişim mi çıkacak? Bunu 31 Mart akşamı
öğreneceğiz.
Uzunköprü’deki siyasi tabloya bakarsak herkes tuttuğu partiye göre
tahmin yapıyor. Tarafsız ya da kararsız seçmenin de varlığı hissediliyor.
Adaylar ve kadroları en ince noktasına kadar halk tarafından inceleniyor. Son günlerde adayların atacağı yanlış bir
adım ya da yanlış bir söz, seçimi derinden etkileyebilir. Çok emin konuşmanın, seçmenin iradesine konan bir
ipotek olarak algılandığını unutmamak lazım. Seçim arabalarının yüksek sesle propaganda yapmaları, hastası, yaşlısı,
küçük çocuğu olan vatandaşları rahatsız ediyor. Partilerin, bu duruma dikkat etmesi gerekir. Adayların mal
beyanını kamuoyuna açıklaması da halk arasında konuşulur olmaya başladı.
Adayların, eski usul tek tek ev ve kahve
ziyareti yapmaları seçmeni pek etkilemiyor. Oy da getirmiyor. Adayların açık oturum yapması ve bunun da naklen yayınla halka iletilmesi öneriliyor. Bu öneriye göre; halka açık bir salonda, yuvarlak bir masa etrafında, adaylar toplanarak tarafsız bir
sunucunun yönetiminde gazetecilerin sorularını yanıtlasınlar, yapacaklarını
anlatsınlar. Böylece seçmenler de tercihlerini buna göre yapar. Seçim
çalışmaları, halkı ikna etme faaliyeti değil midir? Bunun da uygarca yapılması
gerekir.
orhankalyoncu.blogspot.com.tr 15.03.2019
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder