5 Mart 2019 Salı

DEVŞİRME


                                          

 

              Osmanlı Devleti, fethettiği topraklardan, özellikle Rumeli ve Balkanlardan, Hıristiyan genç ve yetenekli çocukları alır, sıkı bir eğitimden geçirerek üstün bir asker ve yönetici sınıfı oluştururdu. Devşirilen çocuklar eğer güçlü ve dövüşmeye yatkınsa yeniçeri, devlet işlerine yatkınsa Saraya alınırdı. Bu devşirme sistemi, Osmanlı Devletine pek çok komutan ve devlet adamı kazandırmıştır.
             
            Tarihin tozlu sayfalarında kaldığını düşündüğümüz  buna benzer bir sistem, günümüzde de bazı spor dallarında geçerliliğini koruyor. Avrupa ülkeleri bazen sömürgelerinden ve fakir Afrika ülkelerinden gençleri, kendi milliyetine geçirerek devşirmekte, bazen de büyük paralarla transferler yaparak kendi adlarına oynatmaktadır. Ülkemizde de atletizm, masa tenisi ve güreş gibi spor dallarında devşirme sistemi uygulanmakta, futbolda ise büyük paralar karşılığında yabancı futbolcular transfer edilmektedir. Hedef, başarı çıtasını yükselterek büyük paraların döndüğü spor dünyasından aslan payını almak, taraftarlarına başarı yaşatmak ve spor tarihine geçmektir.
              
          Ancak bu devşirilen ya da transfer edilen sporcularla elde edilen başarılar kalıcı mıdır? 14 Şubat 2019 Perşembe akşamı İstanbul’da oynanan Benfica (Portekiz) maçına Galatasaray 11 yabancı oyuncu ile sahaya çıktı. Bir Türk takımı olduğu için başarılarıyla övünsek de, düşünmeden edemedim. Nerede 11 Türk oyuncuyla sahaya çıkan Galatasaray? Nerede yeni Metin Oktay’lar, Turgay Şeren’ler, Candemir Berkman’lar? Sadece Galatasaray değil, diğer takımlarımız da aynı durumda. Taşıma suyla değirmen dönmeyeceği çok açıktır. Trabzonspor gibi bazı kulüpler Altınordu Spor Kulübü’nü örnek alarak özüne dönmeye başlamışlar.
             
        İlgisiz gibi görünse de politikada da devşirme ve transferler olmuyor mu? Oluyor kuşkusuz. Eskiden sağdan sola, soldan sağa geçince büyük olay olurdu. 1977 yılında yapılan milletvekili seçimlerinden sonra Bülent Ecevit liderliğindeki CHP’sinin iktidar olması için 11 milletvekiline ihtiyacı vardı. Güneş Motel olayı diye tarihe geçen bu olayda Adalet Partisinden seçilen 11 milletvekili transfer edilerek bakan yapıldı.
            
          Daha sonra bu gibi olaylar bireysel bazda sık sık tekrar edilerek transfer rekoru kıranlar bile oldu. Altı-yedi parti değiştirenler mi istersiniz? Sağcı-muhafazakar bir partiden yola çıkarak sosyal demokrat bir partiye geçenler mi?  Yoksa bir zamanlar Komünist Partisi üyesi iken soluğu sağcı bir partide alan mı? Kim ne derse, desin? Taş yerinde ağırdır. Eskiden bir doğrultu tutarlılığı, bir görüş ahlakı vardı. Her şey gibi, onların yerinde de artık yeller esiyor.
            
                 





orhankalyoncu.blogspot.com.tr     05.03.2019

         

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder