
“Ne mutlu Türküm diyene”, sayesinde bağımsız, özgür ve laik bir ülkede yaşadığımız Türkiye Cumhuriyetinin
kurucu lideri Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün her Türkün gururla söylemesi
gereken bir sözüdür. Bu kuru bir milliyetçiliği ifade etmez. Katiyen kafatası milliyetçiliği ve ırkçılık değildir. Her ulusun
varlığına saygı duyan ama kendisine de saygı duyulmasını isteyen Atatürk
milliyetçiliğidir. Türk
vatanı üstünde, kendisini Türk diye tanımlayan herkesi kapsar.
Osmanlı devletinde horlanan Türkler,
Atatürk ile yeni kurulan modern Türkiye Cumhuriyeti devleti içinde kurucu unsur
olarak yer alır. Atatürk, Türk Milleti sözü ile bir ırkı değil, vatan
toprakları üzerinde yaşayan devletine yurttaşlık bağı ile bağlı herkesi ifade
etmiştir. Atatürk, yaşadığı dönemde her zaman “Türk milletinin karakteri
yüksektir. Türk Milleti çalışkandır. Türk Milleti zekidir”, diyerek
Türklüğümüzle kıvanç duymamızı istemiştir. “Türklük benim en derin güven kaynağım, en engin övünç dayanağımdır”, der. Yine zor zamanlarda yılmamamız için bir
vasiyet gibi, “ muhtaç olduğun kudret damarlarındaki asil kanda mevcuttur”,
demiştir.
Tarihçi İlber Ortaylı Kronik
Kitap yayınlarında çıkan Gazi Mustafa Kemal Atatürk adlı kitabında şöyle der;
“milliyetçilik dışarıda öğrenilir, içeride öğrenilmez.” Bunu 1976’da üniversitede öğrenciyken yaz
döneminde gittiğim İngiltere'nin başkenti Londra'da yaşayarak öğrendim. Orada tanıştığım bir Alman genci beni bir kız arkadaşıyla tanıştırmak istedi. Ona, “bil bakalım
arkadaşım hangi ülkeden", diye sordu. Kız da 5-10 ülke ismi söyledi. Ancak
bilemedi. Ben gururla soruyu yanıtladım. "Türküm." Bunu
söylememle kızın arkasını dönüp gitmesi bir oldu. Böylece bize ön yargılı
yaklaştıklarını anladım. iİber Ortaylı yine aynı kitabında, “Türkiye'nin en mühim zenginliği Türklüktür”,
derken bizim yolumuzu da belli etmiştir. Yeni türeyen bazı sözde
tarihçiler ile bir kısım emperyal güçlerin uşakları “Derin Tarih” adı altında
ülkemizin kahramanları için ipe sapa gelmez iddialar öne sürüp, yeni yetişen
gençlerin zihinlerini bulandırıyorlar. Onlara yanıtı yine İlber
Ortaylı versin; “kahramanlarını itibarsızlaştıranlara toplumlar, Avrupa’da da, dünyada da tahammül etmezler.
Bu gibi durumlarda kendini inkar eden bireyi şüphesiz savcıdan evvel toplum
mahkum eder”.
orhankalyoncu.blogspot.com.tr 26.05.2019