Ata’mızın 92 yıl önce yazdığı Nutuk, ülkemiz için her zaman iyi bir rehber olmuştur. Mehmet Akif Ersoy da, “tarihi “tekerrür”, diye tarif ediyorlar; Hiç ibret
alınsaydı, tekerrür mü ederdi", demiş. Her alanda olduğu gibi dış politikada da geçmişten alınacak derslerin
olduğu muhakkaktır. Atatürk, Nutuk’ta geçmişi anlatarak, geleceği tanımlamıştır. 22 Nisan 1920 günü Mustafa Kemal, yakın çalışma arkadaşlarına 23 Nisan 1920 Cuma günü Büyük Millet Meclisinin
açılarak çalışmalara başlayacağını bildirir. Açılışta Milli
Siyaset ile ilgili konuşmasında şöyle der;
" Efendiler. Dış siyasetin en çok
ilgili bulunduğu ve dayandığı temel, devletin iç teşkilatıdır. Dış siyasetin iç
teşkilatla uyarlı olması gerekir. Batı’da ve doğu’da başka başka karaktere,
kültüre ve ülküye sahip birbirinden farklı unsurları tek sınır içinde toplayan
bir devletin iç teşkilatı elbette temelsiz ve çürük olur. O halde, dış siyaseti
de köklü ve sağlam olamaz. Böyle bir devletin iç teşkilatı özellikle Milli
olmaktan uzak olduğu gibi, siyasi ilkesi de Milli olamaz. Buna göre Osmanlı
Devletinin siyaseti Milli değil, belirsiz, bulanık ve kararsızdı.
Çeşitli milletleri, ortak ve
genel bir ad altında toplamak ve bu çeşitli unsurlardan oluşan kitleleri eşit
haklar ve şartlar altında bulundurarak bir devlet kurmak, parlak ve çekici bir
siyasi görüştür. Fakat aldatıcıdır. Hatta hiçbir sınır tanımayarak, dünyadaki
bütün Türkleri bile bir devlet halinde birleştirmek varılması imkansız bir
hedeftir. Bu yüz yılların ve yüz yıllarca yaşamakta olan insanların çok acı,
çok kanlı olaylarla meydana koyduğu bir gerçektir. Panislamizm ve Panturanizm
siyasetinin başarıya ulaştığına ve dünyayı uygulama alanı yapabildiğine tarihte
tesadüf edilememektedir.”
“Bizim kendisinde açıklık ve
uygulama imkanı gördüğümüz siyasi ilke, Milli siyasettir. Dünyanın bugünkü
şartları, yüzyılların dimağlarda ve karakterlerde yerleştirdiği gerçekler
karşısında hayalci olmak kadar büyük yanılgı olamaz. Tarihin ifadesi budur, ilmin,
aklın, mantığın ifadesi böyledir. Milletimizin, güçlü, mutlu ve istikrarlı
yaşayabilmesi için, devletin bütünüyle Milli bir siyaset izlemesi, bu siyasetin
iç teşkilatımıza tam olarak uyması ve ona dayanması gerekir. Milli siyaset
dediğim zaman kastettiğim anlam ve öz şudur; Milli sınırlarımız içinde, her şeyden önce kendi kuvvetimize dayanmakla
varlığımızı koruyarak, millet ve memleketin gerçek saadet ve refahına çalışmak…
Genellikle milleti uzun emeller peşinde de yorarak zarara sokmamak… Medeni
dünyadan, medeni, insani ve karşılıklı dostluk beklemektir.”
Türkiye Cumhuriyetinin kurucu önderi
Mustafa kemal Atatürk, ülkesini kurtaran bir kahraman olduğu gibi bir asır önce
devletin dış siyasette nasıl bir yol izlemesi gerektiğini izah ederek uzak
görüşlü büyük bir devlet adamı olduğunu da göstermiştir.
orhankalyoncu.blogspot.com.tr 25.10.2019
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder