23 Ekim 2019 Çarşamba

MİLLİ SİYASET

                         
               



             Ata’mızın 92 yıl önce yazdığı Nutuk, ülkemiz için her zaman iyi bir rehber olmuştur. Mehmet Akif Ersoy da, “tarihi “tekerrür”, diye tarif ediyorlar; Hiç ibret alınsaydı, tekerrür mü ederdi", demiş. Her alanda olduğu gibi dış politikada da geçmişten alınacak derslerin olduğu muhakkaktır. Atatürk, Nutuk’ta geçmişi anlatarak, geleceği tanımlamıştır. 22 Nisan 1920 günü Mustafa Kemal, yakın çalışma arkadaşlarına 23 Nisan 1920 Cuma günü Büyük Millet Meclisinin açılarak çalışmalara başlayacağını bildirir. Açılışta Milli Siyaset ile ilgili konuşmasında şöyle der;
             
          " Efendiler. Dış siyasetin en çok ilgili bulunduğu ve dayandığı temel, devletin iç teşkilatıdır. Dış siyasetin iç teşkilatla uyarlı olması gerekir. Batı’da ve doğu’da başka başka karaktere, kültüre ve ülküye sahip birbirinden farklı unsurları tek sınır içinde toplayan bir devletin iç teşkilatı elbette temelsiz ve çürük olur. O halde, dış siyaseti de köklü ve sağlam olamaz. Böyle bir devletin iç teşkilatı özellikle Milli olmaktan uzak olduğu gibi, siyasi ilkesi de Milli olamaz. Buna göre Osmanlı Devletinin siyaseti Milli değil, belirsiz, bulanık ve kararsızdı.
            
            Çeşitli milletleri, ortak ve genel bir ad altında toplamak ve bu çeşitli unsurlardan oluşan kitleleri eşit haklar ve şartlar altında bulundurarak bir devlet kurmak, parlak ve çekici bir siyasi görüştür. Fakat aldatıcıdır. Hatta hiçbir sınır tanımayarak, dünyadaki bütün Türkleri bile bir devlet halinde birleştirmek varılması imkansız bir hedeftir. Bu yüz yılların ve yüz yıllarca yaşamakta olan insanların çok acı, çok kanlı olaylarla meydana koyduğu bir gerçektir. Panislamizm ve Panturanizm siyasetinin başarıya ulaştığına ve dünyayı uygulama alanı yapabildiğine tarihte tesadüf edilememektedir.”
           
            “Bizim kendisinde açıklık ve uygulama imkanı gördüğümüz siyasi ilke, Milli siyasettir. Dünyanın bugünkü şartları, yüzyılların dimağlarda ve karakterlerde yerleştirdiği gerçekler karşısında hayalci olmak kadar büyük yanılgı olamaz. Tarihin ifadesi budur, ilmin, aklın, mantığın ifadesi böyledir. Milletimizin, güçlü, mutlu ve istikrarlı yaşayabilmesi için, devletin bütünüyle Milli bir siyaset izlemesi, bu siyasetin iç teşkilatımıza tam olarak uyması ve ona dayanması gerekir. Milli siyaset dediğim zaman kastettiğim anlam ve öz şudur; Milli sınırlarımız içinde, her şeyden önce kendi kuvvetimize dayanmakla varlığımızı koruyarak, millet ve memleketin gerçek saadet ve refahına çalışmak… Genellikle milleti uzun emeller peşinde de yorarak zarara sokmamak… Medeni dünyadan, medeni, insani ve karşılıklı dostluk beklemektir.”
           
           Türkiye Cumhuriyetinin kurucu önderi Mustafa kemal Atatürk, ülkesini kurtaran bir kahraman olduğu gibi bir asır önce devletin dış siyasette nasıl bir yol izlemesi gerektiğini izah ederek uzak görüşlü büyük bir devlet adamı olduğunu da göstermiştir.







orhankalyoncu.blogspot.com.tr     25.10.2019




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder