MEVLANA (1207-1273) |
1238 ve 1320 yılları arasında Anadolu’da yaşamış, Türkçe şiirin öncüsü tasavvuf ve halk şairi Yunus Emre, insan sevgisinden bahsettiği bir şiirinde şöyle diyor;
Ben gelmedim dava için,
Benim işim sevi için
Dostun evi gönüllerdir,
Gönüller yapmaya geldim
Son yıllarda yaşanan salgın hastalıkla beraber, göz açıp, kapayıncaya kadar geçen sürede sevdiklerimizin yaşamdan koptuklarını, ömürlerinin baharındaki insanların, sevdiklerine veda edemeden, dünyayı terk ettiklerini gördük. İnsanlar, bu durumu gördükten sonra bile, niye birbirlerini halen ezmeye, yok etmeye çalışırlar?
1207-1273 yılları arasında günümüzdeki Afganistan veya Tacikistan’da doğmuş, Anadolu’da yaşamış Müslüman şair, alim, ilahiyatçı ve mutasavvıf Muhammed Celaleddin-i Rum-i kısa adıyla Mevlana’da şiirlerinde insan sevgisini öne çıkarmıştır.
Yüzde ısrar etme, doksan da olur,
İnsan dediğinde,
noksan da olur,
Sakın büyüklenme,
elde neler var?
Bir ben varım deme,
yoksan da olur.
Hatasız kul arayan,
dosttan da olur.
Büyüklenmenin, insanı insandan soğutan en önemli menfi özellik olduğunu bundan daha iyi vurgulayan ve 750 yıl önce yazılmış başka bir şiir var mıdır? Statülerin geçici olduğunu 8 asır sonra halen öğrenemeyen, yönetici sıfatı alanlar, kendilerini başkalarından üstün sayarlarsa, bu kibir olmaz mı? Mevlana’nın dediği gibi “bir ben varım deme, yoksan da olur.”
Mevlana, başka bir şirinde de şöyle diyor;
Her şey vaktini bekler,
Ne gül vaktinden önce açar,
Ne güneş vaktinden önce doğar,
Bekle, senin olan sana gelecektir.
İnsan sevgisini içeren ve insanlar arasında eşitliği dile getiren Mevlana’ya atfedilen meşhur “Gel, gel, ne olursan ol yine gel”, şiirinden de bahsetmeden geçemeyiz. Bu şiirin Mevlana’ya ait olmadığı Ebu Said-i Ebu’l-Hayr’a ait olduğu iddia edilir. İçerik olarak Mevlana'nın felsefesine denk düştüğü ve döneminin en önemli şairi olduğu için ona isnat edildiği düşünülür.
Gel, gel, ne olursan ol yine gel,
İster kafir, ister mecusi, İster puta tapan ol yine gel,
Bizim dergahımız, ümitsizlik dergahı değildir,
Yüz kere tövbeni bozmuş olsan da yine gel...
Şu toprağa sevgiden başka bir tohum ekmeyiz,
Şu tertemiz tarlaya sevgiden başka bir tohum
ekmeyiz biz...
Beri gel, beri ! Daha da beri ! Niceye şu yol vuruculuk ?
Mademki sen bensin, ben de senim, niceye şu senlik benlik...
Ölümümüzden
sonra mezarımızı yerde aramayınız!
Bizim mezarımız âriflerin gönüllerindedir.
Mevlana, “her şeye canını sıkma ey gönül, ne bu dertler kalıcı, ne de bu ömür”, derken Türk mutasavvıf ve sosyolog Erzurumlu İbrahim Hakkı’da (1703-1780) şöyle demiş; “Mevlâ, görelim neyler, neylerse güzel eyler.”
orhankalyoncu.blogspot.com.tr 06.04.2021
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder