31 Mart 2024
yerel seçimleri bitti ama tartışmaları bitmedi. Kazananlar zaferlerini
kutlarken, kaybedenler suçlu arama derdinde. Hiç kimse “neden böyle oldu”,
sorusunun gerçek yanıtını aramıyor. Çoğu kişi başkalarını suçlama peşinde. Halbuki
kaybeden partilerin içinde bir eleştiri ve özeleştiri mekanizmasının çalışması
gerekir. Eskiden her seçimden sonra CHP’de tüzük gereği il-ilçe danışma
kurullarının seçim değerlendirme toplantıları yapılırdı. Çoktan beri yapılmaz
oldu. CHP, Edirne ilinde Edirne, Keşan, Havsa, Enez, Süloğlu, Lalapaşa belediye
başkanlıklarını kazanırken Uzunköprü, İpsala ve Meriç ilçelerini kaybetti.
Uzunköprü’yü İYİ Parti, İpsala ve Meriç’i AK Parti adayları kazandı. Beklenmeyen
sonuç Uzunköprü’den çıktı. CHP, İYİ Parti ve AK Partinin kafa kafaya götürdüğü
seçimde ipi az farkla İYİ Parti adayı göğüsledi. Sonuç olarak CHP, (32 yıl
sonra 2009’da yapılan yerel seçimlerde örgütün birlik içinde, büyük emek
harcayarak kazandığı ve 3 dönemdir elinde tuttuğu) belediye başkanlığını kaybetti.
2024 yerel seçimlerinde CHP’sinin belediye meclisi oyları başkanlık oylarından
daha fazla çıktı. Eğer Meclise verilen oylar başkanlığa da verilmiş olsaydı,
başkanlık seçimi de kazanılacaktı. Bu durumda seçmen, seçimlere hali hazırda
başkan olarak giren başkan adayının icraatlarını onaylamamış oluyor. Sadece
seçmenin değil bazı parti üyelerinin de onaylamadığını görüyoruz.
CHP, 31 Mart
2024 yerel seçimlerinde Türkiye çapında oy patlaması yaparken Uzunköprü’deki
oyları yüzde 33’e indi. CHP, 2014 yerel seçimlerinde Uzunköprü’de yüzde 54,7,
2019’da (İYİ Parti ile birlikte) yüzde 56,4 oy almıştı. Ne oldu da oylar bu
kadar düştü. Bu sonucun nedenleri çeşitli açılardan incelenebilir. Bununla
ilgili birkaç genel doğrudan bahsedebilirim:
Siyaset
insanla yapılır ve insan kazanma sanatıdır. Kutuplaştırma ve grup siyaseti
eninde sonunda ters teper.
“Her şeyi ben bilirim”, derseniz, çok yanılırsınız.
Ancak artık yapılacak
bir şey yok. Son pişmanlık fayda etmez. Burada faturayı ödemesi gerekenler,
partide sorumluluk sahibi olan kişilerdir.
Yerel seçimlere
yaklaşırken 12 Ocak 2024 tarihinde Papatya Falı diye bir yazı kaleme almış ve şu
uyarılarda bulunmuştum. “Eğer üyeler
kendilerine haksızlık yapıldığına inanıyorsa onları oy vermeye götürmekte
güçlük çekersiniz. Onun için önce partide iç birliği sağlamak zorunluluğu
vardır. Bu görev de il-ilçe yönetimlerine düşer. Benim ekibim bana yeter
derseniz. Yetmediğini görürsünüz. Biraz pahalıya çıkar ama iyi bir ders
alırsınız. Örgüt yalnızca il-ilçe yönetimleri değildir, tüm üyelerle olan
birliktir. Bir oyun bile çok değerli olduğu seçimlerde birlik beraberlik zafere
giden yolun temelidir.” CHP,
Uzunköprü’de birlik beraberlik içinde olamadı ve sonuç böyle oldu. “Ben
başarılıyım”, demekle başarılı olunmadığı ortaya çıktı. Algılar bir yere kadar
işe yarayabilir ama sonsuza kadar değil. Demokrasi yolunda daha kat edeceğimiz
çok yol var. Siyasetçilerin, kendilerini herkesten farklı görmedikleri gün
demokrasi rayına oturacaktır.
Son söz: Siyasetin
mektebi yoktur. Siyaset yaşayarak öğrenilir.
orhankalyoncu.blogspot.com.tr 12.04.2024
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder