26 Mayıs 2025 Pazartesi

TÜRKİYE SORUNLARINI NASIL AŞAR

 




      

 

                                    

        Türkiye sorunlarını ancak demokrasiyle aşabilir. Sadece ekonomik sorunlar değil toplumsal sorunlarımızın da çözümü demokrasidir. Toplumun huzurlu ve mutlu olması için ekonomik rahatlığının yanı sıra demokratik kurallara göre yönetilmesi önemlidir. Ülkemiz tam anlamıyla demokratik değerlere kavuştuğu gün her alanda atak yapan gelişen bir ülke olur. Önce demokratikleşmeye siyasi partilerden başlamak lazım. Siyasi partilerin örgüt yapıları üyeye dayalı tabandan tavana olmalı ve iki dönem kuralı uygulanmalıdır. Yani bir yerde yıllarca kalınmamalıdır. Partilerin ve ülkenin demokratikleşmesinin gerçekleşmesi için de erkler ayrılığının mutlak olması gerekir. Yasama, yürütme ve yargı erklerinin bağımsızlığı şarttır. Bu güçler birbirlerini denetlemelidir.

    Türkiye Cumhuriyeti Devleti 102 yıldır cumhuriyet ile yönetiliyor. Cumhuriyetimiz demokratik bir cumhuriyettir. Bazı Orta Doğu ve Afrika ülkelerininkine benzemez. Halk iradesine dayanır. Anayasamızın eksiği de olsa demokratik unsurlara sahiptir.  “Eşit vatandaşlık”, hakkımız vardır. Hiç kimse kimseden üstün değildir. Türkiye Cumhuriyeti; laik, demokratik, sosyal bir hukuk devletidir. Anayasamız böyle yazıyor. Anayasa bir toplumu birbirine bağlayan en önemli sözleşmedir. İdare edenlere karşı sade vatandaşın garantisidir. Herkesin ona uyma yükümlülüğü vardır. Demokrasi bir ülkenin gelişmesi, yurttaşlarının müreffeh bir yaşam sürdürmesi için en uygun idare şeklidir. Gelişmiş ülkelerin çoğu demokrasinin uygulandığı ülkelerdir. Bu rejimde ortak akıl, saydamlık, hesap verilebilirlik, katılımcılık, denetim ve disiplin hakimdir. Demokrasi; soyut bir kavram değil, hayatımıza yön veren hayati bir kavramdır. Demokrasi olmazsa hakkını, hukukunu arayamazsın. Ekmeğin, aşın eksilir. Bir toplum için demokrasi ekmek, su, hava gibidir. Önemini yokluğunda anlarız.

     Düşünme ve ifade özgürlüğü, toplanma ve gösteri hakkı özgürlüklerin özüdür. Eğer düşündüğünü ifade edemezsen, protesto hakkın yoksa bir yurttaş olarak kendini nasıl ifade edeceksin? Kuşkusuz özgürlükler sonsuz değildir. Hiç kimse, “ben özgürüm”, diyerek gece yarısı yüksek sesle müzik dinleyemez, bağıramaz. Hiç kimse “ben özgürüm”, diyerek başkasını taciz edemez, saldıramaz. Hiç kimse “ben özgürüm”, diyerek etrafa çöp atamaz, bozuk egzozla araç süremez. Bu örnekleri uzatabiliriz. Kısacası özgürlük başkasının özgürlüğünün başladığı yere kadardır. Anayasa, yasalar ve kurallar bunun için vardır. Çağdaş uluslar disiplinli, kurallı ve denetimli toplumlardır.

    Demokrasi bir milletin ekonomisini de etkiler. Tüm ulusal ve uluslararası firmalar yapacağı yatırımların hukuki güvencesinin olmasını ister. Bir gecede kuralların değişmemesini, alınan kararların öngörülebilir olmasını ister. Türkiye'nin istihdam ve katma değer yaratacak yerli ve yabancı yatırımcılara ihtiyacı vardır. Yeni yetişen gençler ancak bu sayede iş sahibi olur. Bunun için de yatırımcıların hukuki güvencesi olmalıdır. Gelişmenin bir diğer ayağı da eğitim sistemidir.  Üretime ve ihtiyaca yönelik bir eğitim modeli olmalı. Üniversitelerin çok olması değil, kalifiye ve yeteri kadar mezun vermesi önemlidir. Ara eleman yetiştirilmesi için modern Köy Enstitüsü gibi sanat okullarının tekrar yapılandırılması gerekir. Ayrıca, Türkiye'nin siyasi sistemdeki tıkanıklıkların giderilmesi, toplumsal diyalogun artırılması ve eğitim sisteminin yeniden yapılandırılması için bu alanlarda yapılacak reformlar büyük önem taşımaktadır.

orhankalyoncu.blogspot.com.tr                               24.05.2025

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder