27 Nisan 2018 Cuma

HER SEÇİM BİR YARIŞTIR


          

               
            Her seçim bir yarıştır. Seçimler demokratik olursa demokrasiye hizmet eder. Seçim süreci eşit, saydam, adil olmalı ve sonuçları halkın iradesini tam olarak yansıtmalıdır. Aksi halde sadece şeklen yapılmış olur ve milli irade tam olarak tecelli etmez. Ülke idaresi açısından halk arasında adalet duygusunun sarsılmaması da çok önemlidir. Onun için adalet söz konusu olduğunda örnek olarak verilen Hz Ömer der ki; “adalet olmadıkça, yönetimin faydası olmaz.”
         
        Türkiye adeta 24 Haziran 2018 Pazar günü yapılacak cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimlerine kilitlendi. Henüz Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile ilgili uyum yasaları çıkmadan, 18 Nisan Çarşamba günü seçim tarihi açıklandı. Daha öncesi partiler arası ittifak yapılmasını kolaylaştıran bir yasa çıkmıştı. O seçim şekli de İlk defa uygulanacak. Cumhurbaşkanlığı adaylığı için 100 bin imza ile adaylık konusunda da netlik kazandırılmaya çalışılıyor. Öte yandan Yüksek Seçim Kurulu (YSK) seçim takvimini açıklamak için uyum yasalarının çıkmasını bekliyor ancak takvim belli olmasa da seçim saati işlemeye başladı.
         
      Tabii ki, yurttaşlar olarak siyasi partilerin yer alacağı geniş bir yelpazeden fikirlerimize en fazla uyan parti ve adayları seçmek isteriz. O yüzden yasal sürece uyan tüm partilerin ve adayların seçimlere girmesi, hakkın, hukukun, adaletin gereğidir. 22 Nisan 2018 Pazar günü, seçimlere ilişkin demokrasi tarihine geçecek önemli bir siyasi olay oldu.15 CHP milletvekili genel başkanın talimatıyla partilerinden ayrılarak başka bir siyasi partiye (İYİ PARTİ) geçti. Genel kurulunu ve gereken il-ilçe örgütlenmesini yasalara uygun olarak yaptığı Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından saptanmasına rağmen YSK tarafından seçime girememe durumu baş gösterdiğinden ana muhalefet partisi (CHP) halkın yakından ilgisini gören bu partiye demokrasi ilkeleri açısından mecliste grup kurup, seçimlere katılabilmeleri için el uzatmıştır. Bu olay bizi şaşırtsa da, kınanacak bir durum yoktur. Halk bir siyasi partiye rağbet ederse bunun önünde kimse duramaz. Halkın iradesini görmek içinde o partinin seçimlere girmesi gerekir.
           
         Aralarında CHP Edirne milletvekili Okan Gaytancıoğlu’nun da olduğu 15 CHP milletvekilinin, halkın ilgi gösterdiği bir siyasi partinin seçimlere girememesinden dolayı eksik ve ayıplı bir seçim yaşamamak adına gösterdikleri fedakarlık takdire şayandır. Demokrasinin tam anlamıyla ve bütün kurallarıyla işletilebilmesi, özgür ve bağımsız bir vatanda yaşayabilmek için gösterilen her türlü özveri tarihe geçecektir. Hak, hukuk, adalet, eşitlik olmazsa demokrasi olmaz. Bu durum aynı zamanda halkın seçme hakkına da sahip çıkmaktır.
           
          Ülke olarak hep beraber 60 günde yaşayacağımız seçim süreci sonunda demokratik parlamenter sistem yerine cumhuriyet tarihinde ilk kez denenecek Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile tanışacağız. 24 Haziran 2018 seçimleri ülkemiz açısından bu nedenle tarihi bir öneme sahiptir. Çünkü Türkiye Cumhuriyeti, kurulduğundan beri TBMM içinden çıkan bir başbakan ve hükümet tarafından yönetilmiştir. İlk kez bu seçimlerden sonra başbakan olmayacak ve hükümet meclisten çıkmayacaktır. Hükümeti cumhurbaşkanı kuracak, hükümet üyelerini ve cumhurbaşkanı yardımcılarını da cumhurbaşkanı dışarıdan atayacaktır.

Son söz: Milli irade ancak halkın istediğini özgürce seçmesi sonucu oluşur.



24/04/2018
Orhan Kalyoncu 
orhankalyoncu.blogspot.com.tr

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder