Her seçim bir yarıştır. Seçimler demokratik olursa
demokrasiye hizmet eder. Seçim süreci eşit, saydam, adil olmalı ve sonuçları halkın iradesini tam
olarak yansıtmalıdır. Aksi halde sadece şeklen yapılmış olur ve milli irade tam olarak tecelli etmez. Ülke idaresi açısından halk arasında adalet
duygusunun sarsılmaması da çok önemlidir. Onun için adalet söz konusu olduğunda
örnek olarak verilen Hz Ömer der ki; “adalet olmadıkça, yönetimin faydası olmaz.”
Türkiye adeta 24 Haziran 2018 Pazar
günü yapılacak cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimlerine kilitlendi. Henüz
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile ilgili uyum yasaları çıkmadan, 18 Nisan
Çarşamba günü seçim tarihi açıklandı. Daha öncesi partiler arası ittifak yapılmasını
kolaylaştıran bir yasa çıkmıştı. O seçim şekli de İlk defa uygulanacak.
Cumhurbaşkanlığı adaylığı için 100 bin imza ile adaylık konusunda da netlik
kazandırılmaya çalışılıyor. Öte yandan Yüksek Seçim Kurulu (YSK) seçim takvimini
açıklamak için uyum yasalarının çıkmasını bekliyor ancak takvim belli olmasa da
seçim saati işlemeye başladı.
Tabii ki, yurttaşlar olarak siyasi
partilerin yer alacağı geniş bir yelpazeden fikirlerimize en fazla uyan parti
ve adayları seçmek isteriz. O yüzden yasal sürece uyan tüm partilerin ve
adayların seçimlere girmesi, hakkın, hukukun, adaletin gereğidir. 22 Nisan 2018
Pazar günü, seçimlere ilişkin demokrasi tarihine geçecek önemli bir siyasi olay
oldu.15 CHP milletvekili genel başkanın talimatıyla partilerinden ayrılarak
başka bir siyasi partiye (İYİ PARTİ) geçti. Genel kurulunu ve gereken il-ilçe
örgütlenmesini yasalara uygun olarak yaptığı Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından
saptanmasına rağmen YSK tarafından seçime girememe durumu baş gösterdiğinden
ana muhalefet partisi (CHP) halkın yakından ilgisini gören bu partiye demokrasi
ilkeleri açısından mecliste grup kurup, seçimlere katılabilmeleri için el
uzatmıştır. Bu olay bizi şaşırtsa da, kınanacak bir durum yoktur. Halk bir
siyasi partiye rağbet ederse bunun önünde kimse duramaz. Halkın iradesini
görmek içinde o partinin seçimlere girmesi gerekir.
Aralarında CHP Edirne milletvekili
Okan Gaytancıoğlu’nun da olduğu 15 CHP milletvekilinin, halkın ilgi gösterdiği
bir siyasi partinin seçimlere girememesinden dolayı eksik ve ayıplı bir seçim
yaşamamak adına gösterdikleri fedakarlık takdire şayandır. Demokrasinin tam
anlamıyla ve bütün kurallarıyla işletilebilmesi, özgür ve bağımsız bir vatanda
yaşayabilmek için gösterilen her türlü özveri tarihe geçecektir. Hak, hukuk,
adalet, eşitlik olmazsa demokrasi olmaz. Bu durum aynı zamanda halkın seçme
hakkına da sahip çıkmaktır.
Ülke olarak hep beraber 60 günde
yaşayacağımız seçim süreci sonunda demokratik parlamenter sistem yerine
cumhuriyet tarihinde ilk kez denenecek Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile
tanışacağız. 24 Haziran 2018 seçimleri ülkemiz açısından bu nedenle tarihi bir öneme
sahiptir. Çünkü Türkiye Cumhuriyeti, kurulduğundan beri TBMM içinden çıkan bir
başbakan ve hükümet tarafından yönetilmiştir. İlk kez bu seçimlerden sonra
başbakan olmayacak ve hükümet meclisten çıkmayacaktır. Hükümeti cumhurbaşkanı
kuracak, hükümet üyelerini ve cumhurbaşkanı yardımcılarını da cumhurbaşkanı
dışarıdan atayacaktır.
Son söz: Milli irade ancak halkın
istediğini özgürce seçmesi sonucu oluşur.
24/04/2018
Orhan Kalyoncu
orhankalyoncu.blogspot.com.tr
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder