27 Nisan 2018 Cuma

ETME BULMA DÜNYASI


       





        “ Etme bulma dünyası” sözü, günlük yaşamımızda çok duyduğumuz bir deyimdir. Metafizik bir yönü de vardır. Hiçbir kötülük, kimsenin yanına kalmaz, er geç karşılığını bulur, anlamındadır. Öyle mi olur? Bazen doğru çıktığını şaşkınlıkla görürüz. Adam, gençliğinde anne babasına gerekli saygıyı göstermemiştir, yaşlılığında aynısıyla karşılaşır. Ya da siyasette yaptığı ayak oyunu, onun da başına gelebilir. “Çalma elin kapısını, çalarlar kapını” sözü de benzer anlam taşır. Bilerek ve isteyerek yaptığın kötülük sana da olabilir.
       
       Hayatımıza giren bu sözler, yılların deneyiminden ve imbiğinden geçmiştir. Bir ders niteliğindedir. Toplum düzenini sadece kanunlar sağlamaz, insanın vicdanına hitap eden bu sözler de düzenler. Toplum vicdanı, yöneticileri de derinden etkiler. Makam, mevkii sahibi insanlar için, eskiden yeniçerilerin padişaha söylediği şu sözler de her zaman hatırlatılır. “Gururlanma, padişahım. Senden büyük Allah var.” Bu sözlerle, mevkii ve makamı ne kadar büyük olursa olsun, bir faninin gurur ve kibirden uzak durması öğütlenir.
      
     Büyüklerimden duyduğum bir deyim daha vardır. Ne demek istendiğini her zaman düşünmüşümdür. Derlerdi ki, “Pamukçu, beyaz köpekten hoşlanmaz”.  Eskiden pamuğu çekirdeğinden ayırmaya yarayan makineye çırçır adı verilirdi. O zaman pamukçular bu işle uğraşırdı. Sanırım, pamukçular, pamukla karışıp rekabet edecek diye beyaz köpeğin dolaşmasından bile rahatsız olurlarmış. Günümüzde de bazı siyasilerin rakiplerine bu gözle baktıklarını görmekteyiz.
       
    Yaşamın içinde, özellikle bizi idare eden yöneticiler için söylenen bir deyim daha vardır. “Hiç kimse vazgeçilmez değildir. Şehir mezarlıkları, kendini vazgeçilmez sananlarla doludur.” Bu sözleri herkes için yakıştırabiliriz. Mahalle muhtarı ya da kasabı da bu fikirde olabilir. Bizi yönetenler de böyle düşünebilir. Ben gidersem her şeyin sonu gelir. Halbuki böyle bir şey olmaz. Her şey yaşamın dinamiğine uygun olarak devam eder. Çünkü hiç kimse ölümsüz değildir. Önemli olan sistemin işlemesidir.
       
     Gençliğine, zenginliğine, güzelliğine ve makamına hiç kimse güvenmemelidir! Bunlar gelip, geçicidir. Kalıcı olan insanlıktır. İnsanlığa yapılan hizmettir. Bu hizmet yolunda da insana yakışan güçlü, eğilip bükülmeyen karakterdir. Bu konuda da anonim olan bir söz vardır. Zenginlik bir şeydir, sağlık iki şeydir, karakter her şeydir.





27/04/2018
Orhan Kalyoncu
orhankalyoncu.blogspot.com.tr

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder