24 Haziran 2018 tarihinde gerçekleşen cumhurbaşkanlığı
ve milletvekili seçimlerinden sonra ertelenen ekonomik sıkıntılar kendini göstermeye başladı. Birden döviz fiyatları ve buna bağlı banka
faizleri arttı. Bu da zamları tetikledi. Enflasyon
oranı yükseldi. Şimdilerde dövizin ateşi biraz düştü gibi gözükse de her an
yine artabilir. Bunların ardından esnaf, tüccar, sanayici
hatta büyük şirketler “imdat” işaretleri vermeye başladı. Hep duyduğumuz, “piyasada yaprak kımıldamıyor”, nakit yok” sözlerinden
sonra bir sözcük daha ekonomi dünyasında gündem oldu. “Konkordato”.
Konkordato; bir
borçlunun ticari durumunun sarsılmış olmasıyla alacaklıların, alacaklarını
belli bir plana göre almaları konusunda kendi aralarında vardıkları ve
mahkemece onaylanan anlaşmadır. Bu hukuksal işleyiş, kurtulabilecek şirketlerin
kurtulmasına ve alacaklıların alacaklarını belli bir oranda alabilmelerine
imkan vermeyi amaçlamaktadır. 2018 Ekim ayının başına kadar
konkordato ilan eden şirket sayısının 3 bini geçtiği, yıl sonuna kadar bu
sayının 5 ila 7 bin arasında olabileceği tahmin ediliyor. Bu şirketlerin %
75’inin inşaat şirketleri, beton santralleri, yapı malzemeleri satanlar ve
hırdavatçılar oluşturuyor. Enerji şirketleri, sağlık kuruluşları, temizlik, hayvancılık-besicilikle
uğraşanlar, araç kiralama şirketleri ve ayakkabı firmaları da, onları takip ediyor.
Konkordato, en fazla 2 yıl 5 ay içinde
sonuçlandırılması gereken bir süreçtir. Şirket bu sürede kurtulamazsa sonuç
iflastır. Şirketlerin bankalara borcu 330 milyar dolara ulaşmış, kriz
ortamında yılbaşından bu yana %50 artan döviz karşısında şirketler bu borcu
ödemekte zorlanıyorlar Konkordato talep eden firmaların ortak özelliği,
yüksek tutarlı (özellikle döviz cinsinden) borçlanma yapmış olmalarıdır. Üretim yapan, istihdam sağlayan, vergi
veren şirketlerin batması ülke ekonomisini sarsar. Bunu önlemek için gereken
önlemlerin alınması tabiidir. Ancak bu konuyu suistimal edip ödeme gücü varken
bu yola giren şirketlere de müsaade edilmemesi gerekir.
Şimdi bu konuda can alıcı soru şudur;
Çok sayıda firma konkordato ilan ederse, alacaklılar kendi borçlarını nasıl
ödeyeceklerdir? Nakit sıkışıklığı çok sayıda şirketi
ve verdiği krediyi geri alamayan bankaları zincirleme etkileyecektir. Bunun
sonucu olarak her şirket nakit çalışmak isteyecek, bankalar kredileri kısacak
ya da geri çağıracaktır. Bu da, ekonominin çarklarının dönmesini zorlaştıracaktır.
Son söz: Borç iyi güne kalmaz.
orhankalyoncu.blogspot.com.tr 02.11.2018
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder