28 Ekim 2018 Pazar

KONKORDATO İLANI


                                      


         



          24 Haziran 2018 tarihinde gerçekleşen cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimlerinden sonra ertelenen ekonomik sıkıntılar kendini göstermeye başladı. Birden döviz fiyatları ve buna bağlı banka faizleri arttı. Bu da zamları tetikledi. Enflasyon oranı yükseldi. Şimdilerde dövizin ateşi biraz düştü gibi gözükse de her an yine artabilir. Bunların ardından esnaf, tüccar, sanayici hatta büyük şirketler “imdat” işaretleri vermeye başladı. Hep duyduğumuz, “piyasada yaprak kımıldamıyor”, nakit yok” sözlerinden sonra bir sözcük daha ekonomi dünyasında gündem oldu. “Konkordato”.
         
          Konkordato; bir borçlunun ticari durumunun sarsılmış olmasıyla alacaklıların, alacaklarını belli bir plana göre almaları konusunda kendi aralarında vardıkları ve mahkemece onaylanan anlaşmadır. Bu hukuksal işleyiş, kurtulabilecek şirketlerin kurtulmasına ve alacaklıların alacaklarını belli bir oranda alabilmelerine imkan vermeyi amaçlamaktadır. 2018 Ekim ayının başına kadar konkordato ilan eden şirket sayısının 3 bini geçtiği, yıl sonuna kadar bu sayının 5 ila 7 bin arasında olabileceği tahmin ediliyor. Bu şirketlerin % 75’inin inşaat şirketleri, beton santralleri, yapı malzemeleri satanlar ve hırdavatçılar oluşturuyor. Enerji şirketleri, sağlık kuruluşları, temizlik, hayvancılık-besicilikle uğraşanlar, araç kiralama şirketleri ve ayakkabı firmaları da, onları takip ediyor.                                                                               
        Konkordato, en fazla 2 yıl 5 ay içinde sonuçlandırılması gereken bir süreçtir. Şirket bu sürede kurtulamazsa sonuç iflastır. Şirketlerin bankalara borcu 330 milyar dolara ulaşmış, kriz ortamında yılbaşından bu yana %50 artan döviz karşısında şirketler bu borcu ödemekte zorlanıyorlar Konkordato talep eden firmaların ortak özelliği, yüksek tutarlı (özellikle döviz cinsinden) borçlanma yapmış olmalarıdır. Üretim yapan, istihdam sağlayan, vergi veren şirketlerin batması ülke ekonomisini sarsar. Bunu önlemek için gereken önlemlerin alınması tabiidir. Ancak bu konuyu suistimal edip ödeme gücü varken bu yola giren şirketlere de müsaade edilmemesi gerekir.
         
         Şimdi bu konuda can alıcı soru şudur; Çok sayıda firma konkordato ilan ederse, alacaklılar kendi borçlarını nasıl ödeyeceklerdir? Nakit sıkışıklığı çok sayıda şirketi ve verdiği krediyi geri alamayan bankaları zincirleme etkileyecektir. Bunun sonucu olarak her şirket nakit çalışmak isteyecek, bankalar kredileri kısacak ya da geri çağıracaktır. Bu da, ekonominin çarklarının dönmesini zorlaştıracaktır.

Son söz: Borç iyi güne kalmaz.





orhankalyoncu.blogspot.com.tr   02.11.2018





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder