Değişim, evrimleşme, gelişme, yenileşme hayatın doğal akışının gereğidir. Değişmeyen tek şey değişimin kendisidir.
Dünyada değişmeyen hiç bir şey yoktur. İnsanoğlu da doğar, büyür ve ölür.
Doğadaki bir kaya parçası bile kütle halinden bir çakıl taşı haline gelir.
Toplum yaşamında da böyledir. İnsanlar, göçebe topluluklardan, kentlerde her
türlü olanağa sahip konutlarda toplum halinde yaşamaya geçti. Ulaşım aracı
olarak artık atı, deveyi değil, son model arabaları, uçakları kullanır oldu. 21.
yüzyılın insanları dünyanın öbür ucuyla görüntülü konuşuyor, Aya, Marsa
yolculuğa hazırlanıyor. Ülkelerin, yaşamlarında da her zaman
değişim olmuştur. Savaşlardan
zayıf ve bitap düşmüş, Avrupa'nın “Hasta Adam”, diye niteledikleri Osmanlı
Devlet’inden Atatürk’ün kısa zamanda yepyeni çağdaş bir ülke yarattığı Türkiye
Cumhuriyeti Devleti ile 2. Dünya Savaşından sonra harap düşen ve 70 yılda hızla kalkınan Almanya olumlu
değişim gösteren örneklerdendir.
Siyasi yaşamda değişim olmaz mı?
Amerika’da başkanlık sisteminde bir başkan, ne kadar başarılı olursa olsun,
ancak 4 yıllık 2 dönem için seçilebilir. Avrupa ülkelerinde 15 yıl başbakanlık
yapmış Almanya başbakanı Angela Merkel'in dışında, liderlerin nöbet değişimi daha kısa sürede olmuştur. Türkiye’de
siyasetçilere gelince; Turgut Özal (1927-1993) 1983’te Anavatan Partisi ile
iktidara gelmiş, 1993’te cumhurbaşkanı iken vefat etmiştir. Alpaslan Türkeş
(1917-1997), Bülent Ecevit (1925-2006), Necmettin Erbakan (1926-2011) vefat
edene kadar partilerinin başında kalmışlardır. Süleyman Demirel
(1924-2015) 1962-1981 arası Adalet
Partisi, 1987-1993 arası DYP lideri ve başbakanken 1993’te seçildiği cumhurbaşkanlığı
görevini 2000 yılında tamamlamıştır.
Türkiye’nin demokrasi tarihinde; İsmet İnönü 1972’de CHP olağan
kurultayında genel başkanlığı Bülent Ecevit’e devretmiş ve vefat ettiği
28 Aralık1973’e kadar sade bir partili olarak kalmıştır.1946’da Türk siyasi
hayatını çok partili sisteme geçiren Kurtuluş Savaşı kahramanı İsmet İnönü parti
liderliğini de demokratik yolla devretmeyi bilmiştir. Oğlu Erdal İnönü’de SHP genel başkanlığını,
aday olmayarak 12 Eylül 1993 tarihinde yapılan SHP olağan kurultayında Murat
Karayalçın’a bırakmıştır. Günümüzde de MHP lideri Devlet Bahçeli 1997, Ak Parti
lideri Recep Tayyip Erdoğan 2001(2014-18 arası hariç), CHP lideri Kemal
Kılıçdaroğlu 2010 yılından beri partilerinin başındadır.
Lider ve devlet adamları kolay yetişmez. Ancak
her şeyin bir sonu olduğu gibi siyasetin ve liderliğin de bir sonu vardır.
Ülkemizde çağdaş anlamda yeni siyaset ve devlet adamlarının yetişmesi için
değişimin önünü açmak gerekir. Bu da siyasetin kurallarının yukarıda
belirlenmeyip, demokratikleşmesiyle olur.
orhankalyoncu.blogspot.com.tr 13.03.2020
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder