13 Mart 2020 Cuma

DEĞİŞMEYEN TEK ŞEY


                                          
                   
             Değişim, evrimleşme, gelişme, yenileşme hayatın doğal akışının gereğidir. Değişmeyen tek şey değişimin kendisidir. Dünyada değişmeyen hiç bir şey yoktur. İnsanoğlu da doğar, büyür ve ölür. Doğadaki bir kaya parçası bile kütle halinden bir çakıl taşı haline gelir. Toplum yaşamında da böyledir. İnsanlar, göçebe topluluklardan, kentlerde her türlü olanağa sahip konutlarda toplum halinde yaşamaya geçti. Ulaşım aracı olarak artık atı, deveyi değil, son model arabaları, uçakları kullanır oldu. 21. yüzyılın insanları dünyanın öbür ucuyla görüntülü konuşuyor, Aya, Marsa yolculuğa hazırlanıyor. Ülkelerin, yaşamlarında da her zaman değişim olmuştur. Savaşlardan zayıf ve bitap düşmüş, Avrupa'nın “Hasta Adam”, diye niteledikleri Osmanlı Devlet’inden Atatürk’ün kısa zamanda yepyeni çağdaş bir ülke yarattığı Türkiye Cumhuriyeti Devleti ile 2. Dünya Savaşından sonra harap düşen ve 70 yılda hızla kalkınan Almanya olumlu değişim gösteren örneklerdendir.
                  
           Siyasi yaşamda değişim olmaz mı? Amerika’da başkanlık sisteminde bir başkan, ne kadar başarılı olursa olsun, ancak 4 yıllık 2 dönem için seçilebilir. Avrupa ülkelerinde 15 yıl başbakanlık yapmış Almanya başbakanı Angela Merkel'in dışında, liderlerin nöbet değişimi daha kısa sürede olmuştur. Türkiye’de siyasetçilere gelince; Turgut Özal (1927-1993) 1983’te Anavatan Partisi ile iktidara gelmiş, 1993’te cumhurbaşkanı iken vefat etmiştir. Alpaslan Türkeş (1917-1997), Bülent Ecevit (1925-2006), Necmettin Erbakan (1926-2011) vefat edene kadar partilerinin başında kalmışlardır. Süleyman Demirel (1924-2015)  1962-1981 arası Adalet Partisi, 1987-1993 arası DYP lideri ve başbakanken 1993’te seçildiği cumhurbaşkanlığı görevini 2000 yılında tamamlamıştır.
                      
         Türkiye’nin demokrasi tarihinde; İsmet İnönü 1972’de CHP olağan kurultayında genel başkanlığı Bülent Ecevit’e devretmiş ve vefat ettiği 28 Aralık1973’e kadar sade bir partili olarak kalmıştır.1946’da Türk siyasi hayatını çok partili sisteme geçiren Kurtuluş Savaşı kahramanı İsmet İnönü parti liderliğini de demokratik yolla devretmeyi bilmiştir.  Oğlu Erdal İnönü’de SHP genel başkanlığını, aday olmayarak 12 Eylül 1993 tarihinde yapılan SHP olağan kurultayında Murat Karayalçın’a bırakmıştır. Günümüzde de MHP lideri Devlet Bahçeli 1997, Ak Parti lideri Recep Tayyip Erdoğan 2001(2014-18 arası hariç), CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu 2010 yılından beri partilerinin başındadır.
              
         Lider ve devlet adamları kolay yetişmez. Ancak her şeyin bir sonu olduğu gibi siyasetin ve liderliğin de bir sonu vardır. Ülkemizde çağdaş anlamda yeni siyaset ve devlet adamlarının yetişmesi için değişimin önünü açmak gerekir. Bu da siyasetin kurallarının yukarıda belirlenmeyip, demokratikleşmesiyle olur. 



orhankalyoncu.blogspot.com.tr     13.03.2020
           

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder