29 Mayıs 2020 Cuma

KARTAL YUVASI AİLE SİNEMASINDA


                                               
                       
                                                 
                                                
          İnternette görünce, 2 saat 35 dakikalık "Kartal Yuvası", filmini yıllar sonra tekrar seyrettim. Bu filmi ilk seyrettiğimde Uzunköprü Lisesinde öğrenciydim. 1970'li yılların başı olmalıydı. Yaklaşık, 50 yıl sonra aynı filmi izleyince ne düşünecektim? O yıl film hakkında ne düşünmüştüm? Uzunköprü'de, Sinemacı Mahmut’un (Halkapınar) Aile Sinemasında, “Kartal Yuvası”(orijinal adı “Where Eagles Dare) 1968 yılı Amerikan- İngiliz ortak yapımı aksiyon, savaş ve casusluk filmini o zaman adeta nefesimi tutarak izlemiştim. Baş rollerinde Richard Burton, Clint Eastwood, Mary Ure gibi dev artistler oynuyor, yönetmenliğini de Brian G. Hutton yapıyordu. Konusu; Almanların Alp dağlarında dağın tepesine kurdukları kartal yuvasını andıran bir kaleden, askeri bir İngiliz ekip tarafından Amerikalı bir generalin kurtarılmasıydı.
         
       Filmi izlemek, benim için geçmişe uzanan bir zaman yolculuğu oldu. Yarım asır önce Uzunköprü'de halkın en önemli eğlence aracı sinemalardı. Kocaman sinema salonu tek bir sobayla ısıtılmaya çalışılırdı. Uzunköprü, çocukluğumda nüfusu 18 bin civarında, 2 caddesi, 2 parkı olan herkesin herkesi tanıdığı küçük bir kasaba idi. Ekonomisi, ağırlıklı olarak tarıma dayalıydı. Küçük çaplı yağ, un, çeltik fabrikaları vardı. Çiftçilik, öyle traktör ve ekipmanlarla yapılmıyor, el gücü ve hayvan gücüyle yapılıyordu. Öküz arabaları, düvenler, yabalar vardı. 1960 ve 1970’li yıllarda sinemaların, yazın yazlık bahçesi, kışında kışlık salonları olurdu. Uzunköprü’de de böyleydi. Sinemacı Mahmut Halkapınar’ın Muradiye Caminin arkasında kışlık ve yazlık Aile Sineması ile Çöpköy Durağına yakın yazlık Emek sineması, Adem Bahçe’nin Yeni Çarşı civarında yazlık, Bey Mahallesinde kışlık Atlas Sineması, İsmet Tükenmez ve ortaklarının Cumhuriyet Meydanında belediyenin binasında kışlık, Gazi Caddesindeki şimdi Yüceler Pasajının olduğu yerde de yazlık Halk Sineması vardı. Yaz aylarında parkların ve sinemaların yazlık bahçeleri dolar taşardı. Geç kalınca yer bulunmazdı.
      
        Sinemalara arada konserler, tiyatrolar da gelirdi. Yerli filmler, yabancı filmlere göre daha fazla oynatılırdı. Hatırladığım kadarıyla baş rolünde Feridun Karakaya’nın oynadığı Cilalı İbo, Sadri Alışık'ın oynadığı Turist Ömer ile Ayşecik ve Ömercik seri filmleri çocukların çok sevdiği filmlerdi. Orhan Günşiray, Eşref Kolçak, Göksel Arsoy, Ediz Hun, Ayhan Işık, Muhterem Nur, Belgin Doruk, Fatma Girik, Filiz Akın, Türkan Şoray o zamanın başrol oyuncularıydı. Sinemalar arasında rekabet olur, bilet fiyatlarını düşürürlerdi. Sinemacı Mahmut, yazlık Emek Sinemasında bir defasında hafta sonu 3 filmi 25 kuruşa indirmiş, giriş bileti alana, bir de fiyatı yine 25 kuruş olan sade (asker) gazozunu bedava vermişti. Bu haber Hürriyet Gazetesinde de çıkmıştı. 1970’li yılların ikinci yarısında başlayan erotik filmler furyası ailelerin, ayaklarını sinemadan kesmesine neden oldu. Sonra da televizyon çıktı, mertlik bozuldu.




orhankalyoncu.blogspot.com.tr      29.05.2020

                        



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder