1 Haziran 2020 Pazartesi

HOCAM YURDANUR SALMAN

1973/74 İ.Ü Yabancı Diller Y.O
                    


          1974 yılının ilkbaharıydı. İstanbul Boğaziçi’nde doğa bütün ihtişamıyla canlanmış, güneş kıştan sonra bütün cömertliğiyle kendini gösteriyordu. Bebek sırtlarında mor salkımlı erguvanların sardığı, boğazı tepeden gören bir eve geldik. Bu şirin ev, hocamız Yurdanur hanımın oturduğu evdi. İstanbul Üniversitesi Yabancı Diller Yüksek Okulu İngilizce Bölümünde okuyan biz, 1.sınıf öğrencilerini evine davet etmişti. Önce evin konumuna, eşsiz boğaz manzarasına ama ondan öte hocamızın misafirperverliğine hayran kaldık. Aradan 46 yıl geçtiği halde unutamadık. Ruhi Su’nun plaklarını ilk defa orada dinlemiştim.

         1973 yılının Kasım ayında, İstanbul Üniversitesi Yabancı Diller Yüksek Okulu İngilizce Bölümüne girmiştim. Bir önceki yıl açılan okulun ikinci öğrencileriydik. Her bölümün sınıf kontenjanları 30 kişiydi. Okulumuz, önce geçici olarak Fındıkzade İlkokulu binasında, 1974/75 eğitim yılından itibaren de Beyazıt’taki Merkez Binanın yan sokağında bulunan tarihi bir binaya taşındı. İstanbul Üniversitesi yönetimi, orta dereceli okullara öğretmen yetiştirmek için Edebiyat Fakültesinin Dil ve Edebiyat Bölümlerinden ayrı 4 yıllık bir yüksek okul açmıştı. Okulun ve İngilizce Bölümünün başkanlığını Prof.Dr. Özcan Başkan yapıyordu.

         Okulda derslere başlamamızla birlikte Yurdanur hanımı tanıdık. Temel İngilizce dersimize geliyordu. Haftada en çok o dersi görüyorduk. Sınıfa girince hiç oturmaz, hareket ve mimikleriyle dersini anlatırdı. 36 yaşlarında genç bir öğretim üyesi olmasına rağmen ders anlatımında ve öğrencileriyle ilişkilerinde çok başarılıydı. Onu çok sevdik. Adeta onun davranışlarını, görüşlerini, ders anlatışını kendimize örnek alıyorduk. Bizim için rol model olmuştu. İleride öğretmen olduğumuzda onun gibi ders yapmayı hedefliyorduk. Evine davetten sonra bir gün yine bütün sınıfı alıp, Kapalıçarşı’da bulunan kebapçıya götürmüş, bize kebap ve künefe ısmarlamıştı. İlk defa böyle davranışlarla karşılaşıyorduk. Biz taşradan gelen öğrenciler, öğretmenlerimizle genelde resmi olurduk. Yurdanur hanım başkaydı. Bize ilk iki yıl Temel İngilizce, 3. Sınıfta Anglo-Amerikan Edebiyatı ve 4.sınıfta İleri İngilizce derslerimize gelmişti.

        Sevgi Soysal’ın romanlarından övgüyle bahsederdi. Yazarın çok konuşulan “Yürümek”adlı romanından sonra 1973’te “Yenişehir de Bir Öğle Vakti”, adlı romanı çıkmıştı. Tavsiyesi üzerine yazarın o kitabını ve diğer eserlerini hemen alıp, bir solukta okumuştum. Yurdanur hanım, arkadaşımız gibiydi. Okul bittikten sonra da öğrencileriyle iletişimini sürdürürdü. Trakya'nın bir ilçesinden geldiğim için, bana arada “Rumelili”, diye seslendiği de olurdu. Okuldan 1978’in Şubat ayında mezun olmuş, aynı yılın 24 Mayısında Uzunköprü Lise’sine İngilizce öğretmeni olarak atanmıştım. Yurdanur hanım ile mektuplaşmış, tercüme etmem için bana bir kitap göndermişti. O kitaba başlamış ancak tamamlamak kısmet olmamıştı. Ondan birincisi 13 Ekim 1978, diğeri 23 Kasım 1978 tarihlerinde olmak üzere iki mektup almıştım. Sonra da iletişimimiz kesildi. 15 Mayıs’ta vefat ettiğini derin bir üzüntüyle öğrendim. Kendisinin, bize çok emeği ve katkısı vardır. Kendisini unutmayacağız. Işıklar içinde uyusun.

        Özgeçmişi: 1937’de Balıkesir’de dünyaya gelen Yurdanur Salman, İstanbul Üniversitesi İngiliz Dili ve Edebiyatı Bölümü’nü bitirdi. Edebiyat, yazın kuramları ve psikanaliz gibi pek çok alanda yaptığı çevirilerle, Salman Rüşdi, John Steinbeck, John Berger, Susanne Sontag, Edgar Allan Poe, Erich Fromm’un yapıtlarının yer aldığı 30’dan fazla kitabı Türkçe’ye kazandırdı. İstanbul, Boğaziçi ve Atatürk Üniversitelerinde çeviri ve İngilizce dersleri verdi. Kuram dergisini çıkardı, Yeni Dergi, Adam Öykü, Yazko Çeviri dergilerinde çeviri ve yazıları yayımlandı. 15 Mayıs 2020’de 83 yaşında hayata gözlerini yumdu. Bir öğrencisinin gözünden hocamızı anlatan Ekşi Sözlükte yayınlanan bir paylaşımdan bir kaç cümle; “Türkiye'nin en iyi çevirmeni. Üstüne yok. Müthiş bir dil kültürü ve bilgisine sahip. Bildiğini yapar. Bildiği yolda yürür. Çeviri dersleri verir, yabancılara Türkçe öğretir, çevresinde belli bir öğrenci hayran kitlesi vardır. Süper kadın. Boğaziçi Üniversitesinde ders veren "hocaların hocası" müthiş İngilizce dehasına sahip hoca ve çevirmendir.  Değeri bilinmelidir.”

 



orhankalyoncu.blogspot.com.tr       01.06.2020


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder