Siyasette özgün olmak, kendin olmak çok önemlidir. Kendine güvenerek siyaset yapan siyasetçileri pek göremiyoruz. Olsa da fincancı katırlarını ürküttükleri için kısa zamanda saf dışı kalabiliyorlar. Ülkemizde siyaset yapmanın en kolay yolu parti içinde güçlü birilerine dayanmaktır. O zaman halka değil, o güçlü kişiye tabi olursunuz. Burada “al gülüm, ver gülüm”, kuralı işler. Siz ona çalışırsınız, o da size. Bu en tepeden aşağıya kadar gider. Bu hizip olur, klik olur, grup olur, loca olur, vakıf olur. Bu çıkar birliği kırılmadığı takdirde seçmen ya da üye sadece oyunun figüranıdır. Demokrasi tabana inmez. Birileri, birilerini tayin eder. Partilerde uzun yıllardır üyelere söz hakkı verilmediği için ön seçimi ya da ön seçimin önemini yeni siyasetçiler bilmeyebilir. Hatta bazı siyasetçiler üyelere hitaben “siz ön seçim yapmasını bilmezsiniz”, bile diyebilirler.
Ön seçim, hem
aday adayları arasında eşit şartlarda bir yarışı hem de ön seçimden çıkan
adayın seçim meydanında ve seçildikten sonra görevinde daha güçlü olmasını
sağlar. Bunun yanı sıra üyelerin aktif olarak seçim çalışmalarına katılmasını
dolayısıyla demokrasinin tabana yayılmasını da getirir. Siyasi partiler
yasasına göre ön seçimlerin yapılması için hiçbir engel yoktur. Ancak siyasi
partiler tarafından ısrarla uygulanmaz. Edirne
günlük yaşamda ve siyasette demokrasiyi içselleştirmiş illerimizden birisi
olduğu halde uzun yıllardır burada da siyaset artık yukarıdan tayin edilir
oldu. Diğer partilere göre daha demokratik olduğu düşünülen CHP’sinde de işler
pek farklı yürümüyor. Milletvekillerinin ve belediye başkanlarının atanmasının
yanı sıra il genel ve belediye meclis üyeliklerinin belirlenmesi için de
il-ilçe yönetimlerine yetki veriliyor. Bunun sonucu olarak (2014 ve 2019 yerel
seçimlerinde olduğu gibi) yöneticiler, il genel ve belediye meclis üyeliklerine
kendilerine yakın gördüklerini yazıyorlar. Üyelerin seçme ve seçilme hakları
yok sayılıyor. 31 Mart 2024 yerel
seçimler öncesi bütün partiler adaylarını merkezden tespit edecek. CHP Genel
Merkezi de adaylarını örgüt gözetiminde eğilim yoklaması ya da merkez yoklaması ile belirleyecek. Merkez yoklamasında, adayı çeşitli incelemelerden sonra Genel Merkez
tayin edecek.
Yerel seçimlerde
mahalle muhtarlarından, il genel ve belediye meclis üyeliklerinden, belediye
başkanlarına kadar yerel yöneticilerimizi seçeceğiz. Muhtarlar hariç bu
yöneticileri direkt olarak halk seçmiyor. Partilerin gösterdikleri adayları
oylayacağız. Bu yöneticilerin kimi oturduğu koltuğa güç verirler. Kimi de koltuktan
güç alırlar. Halka hizmet edenler, koltuğa güç verenlerdir. Koltuğa oturunca
değişenler, kendilerini halktan farklı gören kibir sahibi kişiler koltuktan
kalktıktan sonra da saygıyla anılmazlar. Siyasette koltuğa oturmak değil, o
koltuğa hakkını vermektir asıl olan. 2024 yerel seçimlerinde dileğimiz
seçilecek yöneticilerin koltuktan güç alan değil, koltuğa güç verenler
olmasıdır.
orhankalyoncu.blogspot.com.tr 16.12.2023
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder