28 Mart 2024 Perşembe

DEMOKRASİLERDE MUHALEFETİN ÖNEMİ

 





                                 

        31 Mart 2024 tarihinde yapılacak yerel seçimlerine koşar adım gidiyoruz. Sandıkta oy kullanmamıza çok az bir süre kaldı. Yerel seçimler, sadece yerelden ibaret değildir. Ondan çok daha fazlasıdır. Çıkacak sonuçlar ister istemez merkezi hükümete bir not olarak değerlendirilecektir. Onun için muhalefet partileri hayat pahalılığını, enflasyonun yüksekliğini, işsizliği, maaşların düşüklüğünü, emeklilerin çaresizliğini işlemeyi ön plana almış durumdalar. Merkezi hükümet de bunu bildiği için tam kadro sahada. Seçmen yerel seçimlerde nasıl bir yol izleyecek? Merkezi hükümeti oluşturan partilere mi oy verecek yoksa bir denge politikası izleyip muhalefet partilerini mi güçlendirecek? Demokrasi bir kuşun iki kanadı gibidir. Bir kuş nasıl tek kanat ile uçamazsa, demokrasi de sadece iktidar kanadıyla uçamaz. Muhalefet ne kadar güçlü olursa, iktidar o kadar dengeli hareket etme mecburiyeti duyar. Geçen seçimlerde, Cumhurbaşkanı’nın daha önce, “seçim kaybetsem bile asla çıkarmam” dediği EYT ( Emeklilikte Yaşa Takılanlar) yasasını seçim öncesi iktidarın meclisten geçirdiğini unutmayalım.

        Her sahada olduğu gibi siyasette de rekabet daha iyi hizmeti getirecektir. İktidarı oluşturan Cumhur İttifakı partileri seçim işbirliği yaparken, muhalefet partileri büyük çapta tek başlarına seçime giriyorlar. Millet İttifakını oluşturan Altılı Masa dağıldı, bu seçimde birbirlerine rakip oldular. İktidar, tüm olanaklarını Cumhur İttifakının belediye başkan adaylarından yana kullanıyor. Bu da eşitsiz bir durum yaratıyor. Demokrasilerde seçimlerin olması kadar, seçimlerin eşit ve adil gerçekleşmesi de büyük önem taşır. Bunun sorumluluğu da Yüksek Seçim Kurulu’na aittir. Seçimde her seçmenin hür iradesiyle istediği partiye oy atması en doğal hakkıdır. Oy kabinine girildiğinde herkes vicdanıyla baş başadır. Seçmenin hiçbir baskı görmeden ve kimsenin etkisi altında kalmadan oy kullanması demokrasinin gereğidir.

       Bir siyasi parti üyesi olup da kendi partisine oy atmayanlar da olabilir. Bir kısım CHP'sinin kayıtlı üyeleri de, “ben üyesi olduğum partiye oy vermem”, diyor. "Neden", diye sorduğunuzda; aday tespiti sürecinde parti içindeki üyeleri devre dışı bırakan Genel Merkezin tutumunu ve diğer anti demokratik uygulamaları dile getiriyorlar. Haksızlar mı? Hayır, yerden göğe kadar haklılar. Türkiye'ye demokrasiyi yerleştirmeye çalışan bir partinin genel merkezi böyle yapamaz. Mutlaka kendine çeki düzen vermelidir. Ancak bunun zamanı ve yeri 31 Mart 2024 yerel seçimler öncesi değildir. Seçimden sonrasıdır. "Parti dibi görsün, ondan sonra akıllanırlar", derseniz. Parti, bir daha hiç yüze de çıkamayabilir. Bir zamanlar Türkiye'yi yöneten DSP, Doğruyol, ANAP gibi partilerin şimdiki durumu ortada. Başarı için parti içinde birlik, bütünlük gerekir. Güçlü demokrasi de güçlü muhalefet ile olur. Ünlü sözdür: "İktidar her rejimde vardır ancak muhalefet sadece demokrasilerde vardır."

 

orhankalyoncu.blogspot.com.tr                                                      27.03.2024

          


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder