Gençlerine önem vermeyen, yaşlılarına saygı göstermeyen toplumların geleceği de olmaz. O ülkede yaşam çekilmez olur. Bir toplumun huzurlu olması kentlerde ya da taşrada yaşayan insanların sosyal ilişkilerinin bütünü ile özgür olmasına bağlıdır. Herkesin hayat tarzı, siyasi görüş ve dini inanış bakımından özgürce hareket etmesi, bu konularda baskı görmemesi çağdaş yaşam için çok önemlidir. Ekonomik refah da insanların mutluluğunu ve davranışlarını olumlu yönde etkiler. Kentte yaşayan insanların, binaların sıkışıklığından, trafik yoğunluğundan uzak düzenli ve temiz bir çevrede yaşaması hem anayasal, hem de doğal hakkıdır. Bunu sağlamak genel ve yerel iktidar sahiplerinin asli görevidir. Komşu ülkelere gidenler orada köpeklerin başıboş gezmediğini, binaların durmadan yıkılıp testere dişi gibi bir ileri bir geri olmadığını, tarihin korunduğunu, meydanların geniş ve yeşil alanların bol, sokakların tertemiz ve güler yüzlü insanlarla dolu olduğunu görürler.
Son yıllarda komşu ülkelere turist olarak giden binlerce vatandaşımız var. Komşu ülkeler alt yapı sorunlarını bitirmiş, düzenli şehirlere sahipler. Bacasız sanayi olan turizmden çok kazanıyorlar, bilhassa Türk vatandaşlarından. Orada hizmet sektörü çok gelişmiş. Bizde de, yanı başımızda Enez, Şarköy, Gelibolu, Tekirdağ, Çanakkale gibi sahil kentlerimiz var. Adalarımız da öyle. Ama aynı rağbeti görmüyorlar. Bağımsızlık tarihi 200 yılı bulmayan bir ülkenin kentleri bir yanda ve güzelim ülkemizin 600 yıllık tarihe sahip Trakya'daki kentleri bir yanda. Bizde, yerel yönetimler halen alt yapı çalışmalarıyla uğraşırken, biz yurttaşlar da havasıyla, meydanlarıyla, parklarıyla, sokaklarıyla, pazar yeriyle, terminaliyle çağdaş bir kentte yaşamanın hayalini kuruyoruz.
Orhan Kalyoncu
09.11.2017
orhankalyoncu.blogspot.com.tr
09.11.2017
orhankalyoncu.blogspot.com.tr
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder