19 Mayıs 2018 Cumartesi

ANKARA-ESKİŞEHİR HATTI



    Eskişehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen



              Edirne'de bir turizm şirketinin düzenlediği, 12-13 Mayıs 2018 tarihlerinde Ankara- Eskişehir hattını kapsayan bir kültür turuna katıldık. Hem yeni yerler görmek ve hem de ülkenin yoğun gündeminden uzaklaşmak için bir fırsattı. Ankara’ya türlü vesilelerle yıllardır giderim ancak Anıtkabir’i, 1. ve 2. Meclis Binalarını, Ankara Kalesini, Medeniyetler Müzesini hiç bu kadar yakından görmemiştim. Yağmurlu bir ilkbahar gününde, Anıtkabir’de askerlerimizin nöbet değiştirme seremonisine rastladık. Atamızın Mozolesini, Anıtkabir Müzesini, Makam Otomobillerini gördük. Bu vatanın nasıl zorluklarla var olma mücadelesi verdiğini tekrar derinden hissettik.
        
            Gezimizin 1. günü Ankara programını tamamladıktan sonra akşam üzeri Eskişehir’e doğru yola çıktık. Vardığımızda akşam olmuştu. Geceyi, sade, temiz ve konforlu bir otelde geçirdik. Gezimizin ikinci gününde Eskişehir’de gezilecek çok yerler vardı. Onun için sabah çok erken kalktık. Pazar sabahı, 44 yolcu, 2 kaptan şoför, bir tur temsilcisi ve rehberimiz sabah 07.15’ de hazırdı.
          
           Eskişehir, anlatıldığı gibi Anadolu'nun ortasında tam bir Avrupa kentiydi. Bu  kenti, bu duruma getiren 1999 yılından beri belediye başkanı olan Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen’di. 8 Kasım 1937, Eskişehir doğumlu Büyükerşen, gazetecilik yapmış, 2 dönem Anadolu Üniversitesi rektörlüğünde bulunmuş ve Açık Öğretim Üniversitesini kurmuş aynı zamanda yaptığı balmumu heykelleri ve bronz Atatürk büstleri ile ülkemizin bu konuda önde gelen sanatçısıdır.
          
        Büyükerşen, 09/05/2018 çarşamba günü  CHP’sinin cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce’nin mitingi için Edirne'ye geldiğinde, Uzunköprüyü de ziyaret etmiştir. Büyükerşen kendisinin de göçmen olduğunu, Uzunköprü’de anne tarafından akrabaları bulunduğunu belirtmiş, eskiden Uzunköprü’de yaşadıkları evin önünde teyzesinin torunuyla fotoğraf çektirmişlerdir.
           
         Eskişehir’de önce Tülomsaş’ın bahçesinde 1961’de yapılan ve halen çalışan ilk Türk otomobili olan Devrim otomobilini, Kurşunlu Külliyesini, Çağdaş Cam Sanatları Müzesini, Odunpazarı'nı, Atlıhan El Sanatları Çarşısını gezdik. Öğlen yemeğinde Eskişehir’in meşhur çibörek’ini yedik. Öğleden sonra aşırı kalabalıktan dolayı güneş altında tam 50 dakika bekledikten sonra Yılmaz Büyükerşen Balmumu Heykeller Müzesine girebildik. Başta Atatürk olmak üzere ünlülerin balmumundan yapılan heykelleriyle  fotoğraf çektirmek için herkes bir yarış içine girmişti bile.
          
        Balmumu Müzesinden sonra sıra Porsuk Çayı, Çarşı, Kent Park ve Sazova Park gezilerine gelmişti. 44 kişinin bu kadar kısa bir sürede, bu kadar yeri gezmesi ne kadar mümkünse, biz de o kadar gezdik. Masal Şatoları, Korsan Gemisi, Suni plajlar parkların temizliği ve büyüklüğü bizi şaşırttı. Büyükerşen ile ekibini modern bir kent yarattıklarından dolayı kutlamak gerekir. Yorucu otobüs yolculuğunun dışında güzel bir gezi oldu.




Orhan KALYONCU
16/05/2018
orhankalyoncu.blogspot.com.tr

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder