Eskişehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen
Edirne'de bir turizm şirketinin düzenlediği, 12-13 Mayıs 2018 tarihlerinde Ankara- Eskişehir hattını kapsayan bir kültür turuna katıldık. Hem yeni yerler görmek ve hem de ülkenin yoğun gündeminden uzaklaşmak için bir fırsattı. Ankara’ya türlü vesilelerle yıllardır giderim ancak
Anıtkabir’i, 1. ve 2. Meclis Binalarını, Ankara Kalesini, Medeniyetler Müzesini
hiç bu kadar yakından görmemiştim. Yağmurlu bir
ilkbahar gününde, Anıtkabir’de askerlerimizin nöbet değiştirme seremonisine rastladık. Atamızın Mozolesini, Anıtkabir Müzesini, Makam Otomobillerini
gördük. Bu vatanın nasıl
zorluklarla var olma mücadelesi verdiğini tekrar derinden hissettik.
Gezimizin 1. günü Ankara programını tamamladıktan sonra akşam üzeri Eskişehir’e doğru yola çıktık. Vardığımızda akşam olmuştu. Geceyi, sade, temiz ve konforlu bir otelde geçirdik. Gezimizin ikinci gününde Eskişehir’de gezilecek çok
yerler vardı. Onun için sabah çok erken kalktık. Pazar sabahı, 44
yolcu, 2 kaptan şoför, bir tur temsilcisi ve rehberimiz sabah
07.15’ de hazırdı.
Eskişehir, anlatıldığı gibi Anadolu'nun ortasında tam bir Avrupa kentiydi. Bu kenti, bu duruma getiren 1999 yılından beri
belediye başkanı olan Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen’di. 8 Kasım 1937, Eskişehir
doğumlu Büyükerşen, gazetecilik yapmış, 2 dönem
Anadolu Üniversitesi rektörlüğünde bulunmuş ve Açık Öğretim Üniversitesini
kurmuş aynı zamanda yaptığı balmumu heykelleri ve bronz Atatürk büstleri ile ülkemizin bu
konuda önde gelen sanatçısıdır.
Büyükerşen, 09/05/2018 çarşamba
günü CHP’sinin cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce’nin
mitingi için Edirne'ye geldiğinde, Uzunköprüyü de ziyaret etmiştir. Büyükerşen kendisinin de göçmen
olduğunu, Uzunköprü’de anne tarafından akrabaları bulunduğunu belirtmiş, eskiden Uzunköprü’de yaşadıkları evin önünde teyzesinin torunuyla fotoğraf çektirmişlerdir.
Eskişehir’de önce Tülomsaş’ın
bahçesinde 1961’de yapılan ve halen çalışan ilk Türk otomobili olan Devrim
otomobilini, Kurşunlu Külliyesini, Çağdaş Cam Sanatları Müzesini, Odunpazarı'nı,
Atlıhan El Sanatları Çarşısını gezdik. Öğlen yemeğinde Eskişehir’in meşhur çibörek’ini yedik. Öğleden sonra aşırı kalabalıktan dolayı
güneş altında tam 50 dakika bekledikten sonra Yılmaz Büyükerşen Balmumu Heykeller
Müzesine girebildik. Başta Atatürk olmak üzere
ünlülerin balmumundan yapılan heykelleriyle fotoğraf çektirmek için herkes bir yarış içine
girmişti bile.
Balmumu Müzesinden sonra sıra Porsuk
Çayı, Çarşı, Kent Park ve Sazova Park gezilerine gelmişti. 44 kişinin bu kadar
kısa bir sürede, bu kadar yeri gezmesi ne kadar mümkünse, biz de o kadar gezdik. Masal Şatoları, Korsan Gemisi, Suni plajlar parkların temizliği ve büyüklüğü bizi şaşırttı. Büyükerşen ile ekibini modern bir kent yarattıklarından dolayı kutlamak gerekir. Yorucu otobüs yolculuğunun dışında güzel bir gezi oldu.
Orhan
KALYONCU
16/05/2018
orhankalyoncu.blogspot.com.tr
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder