3 Nisan 2020 Cuma

GÖREV BAŞINA



                                     
                Dünyayı kasıp kavuran Coronavirus salgını Avrupa’dan sonra ülkemizde de hızla artmaya devam ediyor. İlk vakanın açıklandığı 11 Mart 2020’den beri geçen 3 haftada, 2 Nisan 2020 tarihi itibarı ile 18,135 Coronavirus vakası tespit edilmiş, 356 vatandaşımız hayatını kaybetmiştir. Sağlık yetkililerinin yaptığı açıklamalarda belirttikleri gibi sosyal izolasyonun, sosyal mesafenin ve temizlik kurallarına uymanın önemi çok büyüktür. Ayrıca bu salgının yayılmasının önlenmesi için başta yaşlılar olmak üzere dışarıda işi olmayan herkesin evde kalması gerekir.
Yaşadığımız ilçede de belediye hoparlöründen sık sık “evde kal”, anonsları duyuyoruz. Belediye uyarı anonsları yaparak, çevreyi dezenfekte ederek en temel görevini yapıyor. Ancak bundan ötesi benim görevim değil, diyebilir mi? Yani o beldede yaşayan insanların acil ihtiyaçları, sorunlarına kayıtsız kalabilir mi? Eğer biz, Türkiye olarak Anayasamızda yazıldığı gibi demokratik, laik, sosyal bir hukuk devleti isek ne merkezi idare, ne de halkın seçtiği belediyeler bu duruma kayıtsız kalabilir.

          Halkın seçtiği ve ulaşabileceği ilk merci yerel yönetimlerdir. Yani belediyelerdir. Bir süre daha devam etmesi beklenen Coronavirus salgını nedeniyle zor durumda kalan vatandaşlarımızın sayısı her geçen gün ne yazık ki artmıştır. İşsiz kalanlar, dükkanı kapalı olan ya da iş yapamayan esnaflar ve benzerleri için bazı belediyeler elini taşın altına koymuşlardır. Örneğin Ankara ve İstanbul Belediyeleri kentlerinde oturan işsiz ve zor durumdaki hemşehrileri için nakit ve gıda yardımı paketi hazırlamış, Eskişehir Belediyesi, (özellikle 65 yaş üzeri kronik rahatsızlığı olanlar başta olmak üzere) vatandaşların istek ve ihtiyaçlarını karşılamak için 24 saat açık Kriz Masası ve Vefa Sosyal Destek Grubu oluşturmuşlardır. İstanbul/Beylikdüzü Belediyesi ve Denizli/Acıpayam belediyesi de (bütün ilçeyi gönüllü karantina altına alarak) Vefa Grubu kurmuşlardır.
              
           Uzunköprü, 40 bin nüfusa sahip orta çaplı bir ilçedir. Tarım ve  tarıma bağlı sanayinin zayıflamasından dolayı ekonomik yönden eski gücü  olmayan ilçede kazancı buna bağlı olan esnaf, bir de bu salgından ötürü dükkanını kapayınca kirasını, Bağ-Kur primini ödeyemez duruma düşmüştür. İşini kaybedenler ve işsizler de cabası. Sosyal belediyecilik, böyle zor durumlarda halkın yanında olmayı gerektirir. Belediye, müşkül duruma düşen, zaruret içinde olan aileleri saptayıp gereken yardımı kaymakamlıkla beraber eş güdümlü olarak yapabilir. Bunun maliyetini, 2020 yılında belediyenin yapmayı planladığı Ramazan ayı iftar yemekleri ve Eylül ayındaki Festival programlarını iptal ederek karşılayabilir. Bunun dışında bazı belediyelerin yaptığı gibi evden çıkmaması istenen yaşlı vatandaşlarımızın ihtiyaç ve alışverişlerini yapmak için genç belediyecilerden Vefa Sosyal Destek Grubu kurulabilir. Unutmayalım ki, olağanüstü bir dönemden geçiyoruz. Bu dönem, yapılanları ve yapılamayanları ile tarihe geçerek derin izler bırakacaktır. Onun için şimdi görev zamanı. Herkes görev başına!



Son söz: Halkımız zor zamanında yanında yer almayanları değil, alanları hatırlayacaktır.




orhankalyoncu.blogspot.com.tr      03.04.2020


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder