![]() |
BEYLİKDÜZÜ |
Dünyada baş gösteren Coronavirus
salgınının ülkemizde ilk vakasının görüldüğü 11 Mart 2020 tarihinden itibaren
alınan tedbirler hayata geçirilirken maske takılıp takılmaması konusu bilim
adamlarınca uzun süre tartışıldı. Sonunda Dünya Sağlık Örgütünün de tavsiyesi
doğrultusunda dışarı çıkan insanlara maske takma zorunluluğu getirildi. Bu karar 3 Nisan’da açıklandı. Eczanelerden satın alınabileceği
düşüncesiyle 6 Nisan pazartesi günü eczanede çalışan bir arkadaşıma telefon
ederek 5 adet maske almak istediğimi söyledim. O da, “tamam hocam maskemiz var,
tanesi 4 liraya istediğin kadar alabilirsin.”, dedi. Ben de, “İyi, yarın alırım”, diye yanıt verdim.
Ancak o akşam açıklama
yapılarak parayla maske satışına yasak getirildi. Sabah olur olmaz yine de bir
umutla eczaneye gittim. Arkadaşım daha gelmemişti. Maskeleri sordum. Yanıt
olumsuzdu. Sonra yetkililerce bir açıklama daha yapıldı. PTT AVM’ye internetten
başvuru yapılırsa, kişi başına 10 gün için 5 adet maske verileceği söylendi.
Hemen başvurdum. Başvurum kabul edilerek bir sipariş no’su da verildi. Üzerinden
yaklaşık 10 gün geçmesine rağmen elimize her hangi bir maske geçmedi. Sonuçta
paralı ya da parasız maske alamadık.
“Evde Kal”, sloganında anlamını
bulan ve faydalı olduğuna yürekten inandığım gönüllü karantinaya hemen hemen 1
aydır (başlangıcından beri) eşimle ben uyuyoruz. Dışarıda işi olmayanın da kesinlikle evde kalması
gerekir, diye düşünüyorum. Ancak zorunlu ihtiyaçlar için dışarı çıkıldığında ise maske olmadığından insanlar,
son on gündür sıkıntı yaşıyor. Vatandaşlar, maske yokluğundan işine
gidemiyor, büyük şehirlerde otobüse bile binemiyorlar. O yüzden sakıncalı olmasına
rağmen bir maskeyi defalarca takmak zorunda kalıyorlar. Bu durum da bırakın koruyucu olmasını, tam aksine bulaştırıcılık riskini arttırıyor. Maskelerin zamanında dağıtılamaması nedeniyle virüsün ne kadar bulaştığını biliyor muyuz?
Her dükkanın, marketin kapısında “maskesiz
girilmez, yazısıyla karşılaşıyoruz. Cezası da var mı? Bilmiyoruz. Bu kadar zor muydu
vatandaşa maske dağıtmak? Bir sürü kanalları vardı. En başta belediyeler,
muhtarlıklar vasıtasıyla olabilirdi. Ya da önce dağıtımını yapardınız, sonra
satışına yasak getirirdiniz. En azından insanlar işini görene kadar parasıyla maske
edinebilirdi.
orhankalyoncu.blospot.com.tr 16.04.2020
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder