Kemal Kılıçdaroğlu |
4 yıl önce partisi, kendisine onurlu bir görev vererek onu, CHP’sinin cumhurbaşkanı adayı yaptı. İyi bir hatipti. Yaptığı mitinglerle meydanları hınca hınç dolduruyor, halkın nabzını tutmasını biliyordu. Bir umut ve heyecan rüzgarı estirdi. Seçim ikinci tura kalırsa kazanma olasılığı vardı. Kendisine olan güvenini gösteren ünlü tekerlemeyi de dilinden düşürmüyordu; “bir mıh, bir nalı, bir nal bir atı, bir at bir yiğidi, bir yiğit, bir vatanı kurtarır.” Ne yazık, yiğidimizin aldığı %31’e yakın oy, partisinin 5-6 puan üzerinde olmasına rağmen seçimin ikinci tura kalmasına yetmedi. Seçim, o gece, “Adam kazandı”, sözüyle sona erdi. Aday olurken, “bir daha genel başkanımın karşısına genel başkan adayı olarak çıkmam”, demesine rağmen arkadaşları, seçimlerin hemen ardından olağanüstü kurultay için imza toplamaya başladılar. Ancak imza sayısı da yetmedi. Daha sonra Memleket Partisini kurdu. Geçen günlerde bir televizyon kanalına sayın Muharrem İnce şöyle demeç verdi; “cumhurbaşkanlığı seçiminde neden Kemal Kılıçdaroğlu'na destek vereyim? Ben adayım. Kendime destek veriyorum. Destek mestek vermiyorum, kendimi destekliyorum."
Tabii ki artık ayrı partilerin genel başkanları olarak birbirlerine destek vermek zorunda değiller. Anayasaya göre cumhurbaşkanı olma özellikleri taşıyan herkes gerekli şartları yerine getirerek aday olabilir. Ancak siyaset, fazla çelişkiyi ve kişisel davranmayı kaldırmaz. Amaç, birilerinin cumhurbaşkanı olması mı, yoksa 20 yıldır ülkeyi idare eden iktidarı değiştirmek mi? İktidarın yanlış bulduğunuz politikalarını seçimi kazanamadıktan sonra nasıl değiştireceksiniz? Siyaset, isteğe göre değil imkanlar ölçüsünde yapılır. 6’lı Masa diye tanımlanan 6 muhalefet partisi, Parlamenter Sisteme geçme konusunda mutabık kaldılar ve bununla ilgili bir protokol açıkladılar. Sonra da daha önce niteliklerini sıraladıkları cumhurbaşkanı adayını ortak aday olarak isimlendireceklerdir. Herkes önce seçimi kazanmaya odaklanırken sayın Muharrem İnce sadece kendi adını öne sürüyor. Kemal Kılıçdaroğlu’na gelince; kendisi, cumhurbaşkanı adayı olmak istiyor mu? Yaptığı konuşmalar, izlediği politikalar ve verdiği mesajlarla sanki “adayım”, diyor. Partisi de bunu destekler vaziyette. Ama siyasette yine bir büyüğümüzün sözünü de unutmamak gerekir. “Siyasette, 24 saat çok uzun bir süredir.”
Kılıçdaroğlu cumhurbaşkanı adayı olabilir mi? Neden olmasın? 2010 yılından beri 12 yıldır Ana Muhalefet Partisi CHP’sinin genel başkanı. Parti içi demokrasi ve 2014 cumhurbaşkanı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu konusunda olduğu gibi hataları da oldu. Ama son yıllarda doğru bir siyaset izlediği görülüyor. 15 Haziran 2017’de Ankara’dan başlattığı “Adalet Yürüyüşü”, ses getirdi. Bu eylemi, 9 Temmuz’da İstanbul Maltepe’deki mitingle sona erdirdikten sonra izlediği politikalarla liderlikte epey yol kat etti. 2018 seçimleri öncesinde seçimlere girebilmesi için İYİ Parti’ye verdiği destek aslında demokrasiye verilen bir destekti. Bundan sonra 2018 cumhurbaşkanlığı seçimlerinde kendisine rakip olan bir siyasetçiyi cumhurbaşkanı adayı yapması, Millet İttifakını kurması, Partisinin, gösterdiği adaylarla yerel seçimlerde başta İstanbul ve Ankara olmak üzere 11 büyükşehri kazanması, 6 muhalefet partisini bir araya gelmesine öncülük etmesi onun başarı hanesine yazılacak gelişmelerdir. Kamuoyu anketlerinde %25-30 oy alacağı öngörülen, Türkiye’nin ikinci büyük partisinin genel başkanının cumhurbaşkanlığına aday olmasından daha doğal bir şey olamaz.
orhankalyoncu.blogspot.com.tr 29.05.2022