3 Mayıs 2022 Salı

EKONOMİNİN SEYİR DEFTERİ

 




           Ülkemizdeki ekonominin seyir defterinde son bir iki aylık ekonomik gelişmeleri değerlendirmiş olsaydık, herhalde hükümetin karnesi zayıflarla dolu olurdu. Ne oldu da her şeyin bağlı olduğu Amerikan doları ve AB Euro’su jet hızıyla 18 ve 20 liraları gördü? Daha kısa bir süre önce bu para birimlerinin kur fiyatı 8 ve 10 lira civarında değil miydi? Sonra bir gecede 11 ve  13 liralara indi. Bunu önceden bilenler kimlerdi ve neler kazandı? Faizi indirelim derken faiz dahil döviz kuru ve enflasyon oranı yükseldi. Artık hayat daha pahalı. Resmî enflasyon % 36 ama çarşı, pazarın enflasyonu %82. Bu yüzden yapılan ücret zamları daha cebe girmeden eridi.

        “Bu fasulye yedi buçuk lira, hem oynasın hem kaynasın”, diye bir zamanlar üzerine şarkı yapılan kuru fasulyenin kilosunun fiyatı 40 lira olmuş, inanılır gibi değil. Biz tarım ülkesi değil miydik? Yakına kadar inek peynirini 38 TL’ ya alıyorduk, 78 TL olmuş. Mutfak tüpü 150 TL’dan 220 TL’ya çıkmış. Bunlara elektriğe. mazota. benzine. doğal gaza, ulaşıma. nakliyeye ve yollara-köprülere yapılan zamları da eklersek ne kadar hazin bir manzarayla karşı karşıya olduğumuz ortaya çıkar.  

        Bir kere daha ortaya çıktı ki içtiğimiz sudan, yediğimiz ekmeğe, soluduğumuz havaya kadar her şey siyasetle ilgili. Onun için bu sorunların çözümünü de siyaset kurumu yapacaktır. Biz, yurttaşlara düşen görev de bizi idare edecek kişileri seçerken dikkatli olmamızdır. Kendilerini değil, ülkeyi düşünen siyasetçileri bulmalıyız. Siyaset aslında bir meslek değildir. Uzun yıllar yapılan siyaset, yapanı da ülkeyi de yorar. Yeni nesillere yol açmak gerekir.

        Bazı partilerin siyasi partiler ve seçim yasaları ile ilgili hazırlık yaptıklarını biliyoruz. Seçim barajının düşmesi, milletvekili sayısının tekrar 450’ye indirilmesi, seçim süresinin 5 yıl  yerine 4 yıl olması, milletvekili emekliliğinin tekrar düzenlenmesi, milletvekilinin en fazla 3 dönem seçilmesi, parlamenter sisteme dönülmesi gibi demokratik taleplerin seçimlerden önce seçim vaadi olarak açıklanması gerekir.

         Seçimler 4 yılda bir yapılmış olsaydı 2022 Türkiye için seçim yılı olacaktı. 1946’da çok partili sisteme geçildiğinden beri olağanüstü haller dışında seçimler hep 4 yılda bir yapılmıştır. Son 23 yıla baktığımızda (1999-2022), 18 Nisan 1999 seçimlerinin ömrü 3 yıl, (sadece bir kez) 3 Kasım 2002 seçimlerinin 4,5 yıl, 22 Temmuz 2007 seçimlerinin 4 yıl, 12 Haziran 2011 seçimlerin 4 yıl, 7 Haziran 2015 seçimlerinin 5 ay, 1 Kasım 2015 seçimlerinin 3,5 yıl olmuştur. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine geçilen 24 Haziran 2018 cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçimleri üzerinden de geçen süre 4 yıla yaklaştı. Seçimler için 4 yıl normal bir süredir ve 2022 Haziranında bu süre dolmaktadır. Türkiye erken ya da zamanında artık seçim sürecine girmiştir. İktidar ve muhalefet partileri attığı her adımı seçimlere yönelik atıyor. Seçmen de milli iradenin tecelli edeceği seçim sandığını bekliyor. Son söz Türk Milletinin olacak. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder