Ülkemiz, 16
Nisan 2017 yılında yapılan Anayasa değişikliği ile Cumhurbaşkanlığı Hükümet
Sistemine geçti. Parlamenter sistemden tamamen ayrı bu sistemde,
cumhurbaşkanının yetkileri son derece arttırılıyor, bakanlar meclis dışından atanıyor, milletvekilleri sadece yasa yapmakla ve bütçeyi onaylamakla
görevlendiriliyordu. Sayıları 600’e, görev
süreleri 5 yıla çıkarılan milletvekillerin seçimlerinin de cumhurbaşkanlığı seçimi ile beraber
eş zamanlı olması kararlaştırılmıştı. Bu sisteme göre yapılan cumhurbaşkanını
ve milletvekillerini seçtiğimiz 24 Haziran 2018 seçimlerinin üzerinden yaklaşık
4 yıl geçti. Seçimlere daha bir yıl olmasına rağmen seçim sathı mailine girmiş
gibiyiz. Her gün seçimler dillendiriliyor. Başta Millet İttifakını oluşturan
CHP, İYİ PARTİ, SP ve DP olmak üzere muhalefet partileri erken seçim çağrıları
yaparken, iktidarı oluşturan Cumhur İttifakı da (AKP, MHP ve BBP) seçimlerin
zamanında yani Haziran 2023’te olacağını belirtiyorlar.
Kamuoyu,
seçimlerin zamanında mı yoksa erken mi yapılacağını son zamanlarda daha çok
sorar oldu. Her geçen gün ağırlaşan bu ekonomik tablonun değiştirilmesi için
seçimlerin erken yapılması da bir seçenektir. Artan hayat pahalılığı, enflasyon
karşısında alım gücü düşen yurttaşlarımız seçimlerden önce geçimlerini
düşünseler de ellerine dört-beş yılda bir geçen seçme fırsatının önlerine
gelmesini sabırsızlıkla bekliyorlar. Seçimin ayak seslerini belli eden bir
başka gelişme de iktidarın seçim yasalarında yaptığı değişikliklerdir. Resmi
Gazetenin 6 Nisan 2022 Çarşamba günkü sayısında yayınlanan ve yayın tarihinden
bir yıl sonra yürürlüğe girecek bu yasaya göre yapılan başlıca değişiklikler
şunlardır:
1983’ten
beri uygulanan %10 seçim barajı %7’ye indiriliyor.
İttifakın
artık oylarının milletvekili seçimlerine olan etkisi kaldırılıyor.
Mecliste
grup kurmak seçimlere katılmak için yeterli olmayacak, siyasi partilerin
seçimlere girebilmesi için 81 ilin en az 41’inde örgütlenmesini tamamlaması ve
seçimlerden en az 6 ay önce büyük kongresini yapması gerekiyor. İl, ilçe ve
büyük kongresini üst üste 2 kez yapmayan parti seçimlere katılamıyor.
İl ilçe seçim kurullarında en kıdemli hakimin
başkan olması kaldırılıyor. Onun yerine Adalet
Komisyonunca 1. Sınıf hakimlerden ad çekme yöntemiyle başkan seçiliyor. Yeni
yasanın yürürlüğe girmesiyle mevcut seçim kurullarının yetkisi bitiyor. 3 ay
içinde yeni başkanlar yeni yöntemle belirleniyor.
Sandık
Kurulu'na üye bildirme hakkı olan bir parti, oluru olmadan başka bir parti
üyesini sandık kurulu üyesi olarak gösteremeyecek.
Mahalli idareler
genel seçimlerinde, yerleşim yeri adresine göre oluşturulan seçimin başlangıç
tarihinden 3 ay önceki seçmen kütüğü üzerinden güncelleme yapılacak
Cumhurbaşkanı seçim
dönemindeki propaganda yasaklarından muaf tutuluyor.
İktidarın bu
hamlesine karşın seçimi kazandıkları takdirde Parlamenter Sisteme geçeceğini
söyleyen ve bunu bir protokole bağlayan 6’lı masayı oluşturan muhalefet
partileri de, siyasi partiler ve seçim yasaları üzerinde halkın demokratik
taleplerini dile getirmelidirler. Bunlar; seçim barajının
%2’ye düşürülmesi, milletvekili sayısının 600’den 450’ye indirilmesi, seçim
süresinin 5 yıl yerine 4 yıl olması, milletvekili emekliliğinin tekrar
düzenlenmesi, milletvekilinin en fazla 3 dönem seçilmesi, siyasi partilerin
adaylarının önseçim yoluyla seçilmesi, kongrelerde çarşaf liste uygulanması gibi
düzenlemelerdir.
Türkiye artık seçim atmosferine girmiştir. Seçmen
milli iradenin tecelli edeceği seçim sandığını bekliyor. Muhtemelen zamanından
önce yapılacak seçimlerde son söz milletin olacaktır.
orhankalyoncu.blogspot.com.tr 20.05.2022
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder