![]() |
2019 yerel seçimlerinde CHP Uzunköprü İl Genel Meclis üyeliği 4.sıra adaylık çalışmalarımdan bazıları. Sırasıyla; Aslıhan, Kırcasalih, Yeniköy,Yağmurca, Karabürçek, Kurtbey ziyaretleri. |
Bir yemek yedik, kıyamet koptu. CHP’sinin Uzunköprü’de yıllarca başarısı için mücadele etmiş, kıdemli üyeleri kendi aralarında bir akşam yemeği düzenledi. Ben de bu yemeğe katıldım. Çoktan beri bir araya gelememiş partili dostlarımızla özlem gidermiş olduk. Sonrasında yemeğe katılan arkadaşların bir kısmı tarafından hazırlanan bir bildiri yayınlandı. Bildirinin içeriğine pek itiraz etmesem de seçimlere az bir süre kaldığı için zamanlamasına ve bir kurul ismiyle yayınlanmasına başlangıçtan beri itirazım oldu. Onaylamadığım bu durumu bildiriyi hazırlayan arkadaşlara da izah ettim. Ama bildiri yayınlandı. Ondan bir iki gün sonrasında da Uzunköprü Belediye Başkanının karşı bildirisi sosyal medya ve yerel gazetelerde yer aldı. A dan Z ye katılmadığım ve ayrıştırıcı bulduğum bir bildiriydi. Birleştirici olması gereken seçilmiş bir kişinin, insanları tek tek hedef göstererek, had bildirmeye kalkmasını esefle karşıladım. Buna kimsenin hakkı olmaması gerekir. Seçimle gelmiş olsa bile hiç kimse yıllarını partiye veren insanları, bildiri yayınladı ya da kendisinin görev yapma biçimini beğenmiyorlar diye suçlayamaz. Daha sonra ilçe başkanı, ilçe binasında düzenlediği basın toplantısındaki konuşmasında da yatıştırıcı olacağına, aynı tarzda devam etti.
İşte zaten sorun bu. Sorun, "seçimle geldik, artık biz
istediğimiz her şeyi yapabiliriz”, anlayışıdır. Kendinizi demokrat addediyorsanız
ve Cumhuriyet Halk Partisinin anayasası olan tüzük maddelerine uyuyorsanız,
partiyi istediğiniz gibi değil, demokratik, adil, eşitlikçi, katılımcı ve şeffaf olarak yönetmek
zorundasınız. 2017 ve sonrasında CHP Uzunköprü ilçe yönetimi partiyi eşit, adil ve
demokratik bir biçimde yönetmedi. 2019 yerel seçimlerine girerken il genel ve
belediye meclis üyelikleri için defalarca imza toplayarak yazılı ve sözlü
müracaat etmemize rağmen CHP Uzunköprü ilçe yönetimi sandık koymadı. Ön seçim ya
da eğilim yoklaması yapmadı. Üyenin seçme ve seçilme hakkını elinden aldı. İl
genel ve belediye meclis üye listelerinin hangi kriterlere göre oluşturulduğunu bugün
bile bilmiyoruz. Türkiye’ye demokrasi getirme iddiasındaki partimizin önce
kendi içinde demokrat olması, hak, hukuk, adaleti uygulaması gerekirdi.
Belediye başkanı yayınladığı bildirisinde,
sanırım beni, “sıralamayı beğenmedi, ondan dolayı partiye gelmiyor, çalışmalara
katılmıyor”, diye eleştiriyor. Siyaset gönüllü yapılan bir iştir. Sizin sahip
olduğunuz, “siyaset eşittir koltuk anlayışı”, bende egemen olsaydı, 34 yıldır her
halükarda partili olmaz, çalışmalara katılmazdım. O savınız bana göre değil. Size
ve ekibinize oy ve destek verdiğim 2017 CHP Uzunköprü ilçe kongresinde 3 oyla
seçim kazandığınızda, kongre konuşmanızı düzenlediğimde, ilçe seçim kurulunda
partiyi temsil ettiğimde de bir kişinin ya da grubun çıkarını değil partinin ve
toplumun çıkarını düşünüyordum. Şimdi de öyle. O zamanki şartlarda diğer
adaylara göre daha iyi yapacağınıza inanmıştım. Ancak geçen zamanda dar
grupçuluğun dışına çıkamadınız.
Ülke
olarak dağ gibi sorunlarla karşı karşıyayız. Şimdi umudumuz önümüzdeki 2023
Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekilliği seçimlerindedir. Onun için herkesin
kibirlerinden sıyrılıp, aklını başına alması gerekir. Halkımız, seçimle bir
yere gelenleri, sadece geçici bir süre kendileri adına görev yapması için
görevlendirmiştir. Kimseden üstün bir tarafları yoktur. Halka saygılı yöneticiler, eşini, dostunu, arkadaşlarını
kollamaz, akraba kayırıcılığı (nepotizm) yapmazlar. Liyakata değer verirler. Tarihçi Prof. Dr. İlber Ortaylı, bu konuda şöyle
diyor;
"Cumhuriyete yakışmayan bir olay vardır nepotizm. Akrabacılık çok
kötü bir şey. Bir nevi doğuş imtiyazına gidiyor. Cumhuriyet bunu kaldırmaz. Liyakat
sistemine göre gidilmeli. Olur olmaz yerlere, olur olmaz insanları dolduramazsınız.”
orhankalyoncu.blogspot.com.tr
01.11.2022
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder