16. yüz yılda yaşamış Türk divan şairi Fuzuli’nin bu dörtlüğü ünlüdür;
Derdime
vakıf değil, canan beni handan bilir.
Hakkı vardır, şad olanlar herkesi şadan bilir.
Söylesem tesiri yok, sussam gönül razı değil.
Çektiğim alamı bir ben, bir de Allah’ım bilir.
Sadeleştirilmiş Türkçesiyle;
Sevgili
derdimi bilmez, beni güler sanır.
Hakkı vardır, mutlu olan herkesi sevinçli sanır.
Söylesem etki etmez, sussam
gönlüm razı değil.
Çektiğim elemleri bir ben, bir de Allah’ım bilir.
Fuzuli’nin bu
dörtlükteki en çok kullanılan, “söylesem tesiri yok, sussam gönül razı
değil” dizesi, yönetmen, yazar ve müzisyen Zülfü Livaneli'nin, "hakim bey" adlı şarkısında da, “sussan olmuyor, susmasan
olmaz”, diye geçiyor.
Bunun gibi susmak değil, aksine her konuda konuşan, tartışan, diyalog
kuran bir toplum olmaya ihtiyacımız var. Bir tecrübeli siyaset adamı bunu,“Konuşan
Türkiye”, diye ifade etmişti. Eğer özgürce konuşur, tartışırsak,
iyiyi, güzeli, doğruyu bulabiliriz. Suskun bir ülke hiçbir zaman özgün fikirler
ortaya koyamaz ve ilerleyemez. Basını, medyası,
televizyonu, sosyal medyası, yazarı, çizeri, romancısı, ressamı, heykeltıraşı,
müzisyeni özgür olursa özgün ve yaratıcı olur. Onun için konuşmaktan,
yazmaktan, herkesin fikirlerini özgürce ifade etmesinden korkulmaması gerekir.
21. yüz yılın ilk çeyreğini tamamlamamıza
az bir süre kala devletlerin ve onları idare eden yöneticilerin girdikleri sınavdan
insanlık tarihi açısından başarıyla geçtikleri söylenemez. Ülkemizde de, son zamanlarda
artan hayat pahalılığı, işsizlik, trafik yoğunluğu, gelir adaletsizliği gibi
dertlerimiz neredeyse kronik bir hal aldı. Ülkemizin 24 Haziran 2018 cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimlerine sayılı günler
kaldı. Yurttaşlarımız, sağduyulu davranarak en iyi kararı vereceklerdir. Her zaman
olduğu gibi, büyük önder Mustafa Kemal Atatürk’ün gösterdiği, ülkemizi, “muasır
medeniyetler seviyesine çıkarmak”, tek hedefimiz olmalıdır.
orhankalyoncu.blogspot.com.tr
18.06.2018
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder