Vedalaşırken üzülmüş gibi
Tutma ellerimi
acıyarak,
Kendine dev
aynasında değil,
Boy aynasında bir
bak.
Belki biraz bozuldun
Ruhun belki can çekişiyor
Belki biraz da kızardın ama
Sana kırmızı çok yakışıyor.
Yukarıdaki dizeler, 2004 yılında
Hande Yener’in söylediği ve çok popüler olan “Sana Kırmızı Çok Yakışıyor”, adlı
şarkısından alınmıştır. Son zamanlarda kırmızı yine pek
revaçta. ”Devrimin rengi”, “aşkın rengi”, diyorlar. Aşkı bilmem ama neyin
devrimi? Renklere bir güç vehmedenlerin
söyleyecek sözleri tükenmiş, simgelerden yardım istiyorlar sanki.
Renklere bir güç vehmedenler
unutmasınlar ki her renk güzeldir. Önemli olan her renge değer vermektir. Tek
renk sadece dünyayı tek pencereden görenler için geçerli olabilir. Ama tek
renk, tek görüş, tek adam, tek otorite asla tüm renklerin olması gereken
demokrasi dünyasında tek başına yeterli olamaz. Düşünün herkesin mavi elbise
giydiğini, her evin kahverengi ya da dağın, taşın, ovaların, denizlerin
kırmızıyla boyalı olduğunu, ne tatsız olurdu, değil mi? Her renk kendine göre güzeldir. Önemli olan her
renge değer vermektir.
Renkler masumdur. Ayrıştırmanın
aracı olamazlar. Kat kat açan dünyanın en güzel çiçeklerinden güller bile
rengarenktir. Tek renk gül bahçesi ne tatsız olurdu. Sadece güllerin dikeni
vardır. Koklamak isterken eline batar insanın. Ama güller dikensiz olmaz. Gül
dikeniyle güzeldir.
Son söz: Dikensiz gül bahçesi yaratmak
isteyen, elindeki gül bahçesini de kaybeder.
orhankalyoncu.blogspot.com.tr 05.02.2020
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder