Ahmet bey ile Mehmet bey uzun yıllar öğretmenlik yaptıktan sonra emekli olmuş, aşağı yukarı aynı yaşlarda samimi iki arkadaştı. İlçenin çukur parkında oturmuş, çay içiyorlardı. Beni de geçerken davet ettiler. Sosyal mesafeye dikkat ederek oturduk. Çaylarımızı yudumlarken Mehmet bey, geçen kez anlattığı servis macerasından sonra arabasını değiştirmeye karar verdiğini anlatıyordu. Ama araba fiyatları birden füze hızıyla artmıştı. Mehmet bey, emekli memurdu. Emekli maaşlarına yapılan zamla dövizin artışına yetişmesi mümkün değildi. O yüzden alım gücünü geçmişti araba fiyatları.
Mehmet bey, durumu bize şöyle anlatmaya çalışıyordu, "Hazine ve Maliye Bakanı, maaşınızı döviz ile mi alıyorsunuz, diye sunucuya soruyor ya! Keşke, öyle alabilseydik. O zaman dert değildi. Döviz artınca iğneden ipliğe her şeye zam geliyor. Benim maaşım da döviz ile olsaydı, hiç etkilenmeyecek, araba fiyatları artsa da benim maaşım da artacağı için yine aynı oranda ödeyecektim.” Diyelim; arabanın fiyatı 20 bin dolar ise benim maaşım da 500 dolar ise demek ki 40 maaş tutarı ile onu alabilecektim. “ Öyle ya ülkede artık her şey dövize endeksli olmuştu, maaşlar niye olmasın? Köprüler, tüneller, şehir hastaneleri, iç borçlanma, dış borçlanma, böyle değil miydi?
Ahmet bey söz aldı, “zaten bir araba alan
vergiler dolayısıyla bir araba da devlete alıyor. Zorunlu trafik sigortası,
kaskosu, motorlu taşıt vergisi, iki yılda bir egzoz muayenesi, fenni muayene,
her yıl servis bakımı, kışlık yazlık lastik değişimi, artan yakıt giderleri,
trafik cezaları ve dövize endeksli otoban, tünel, köprü ücretlerini düşününce
en iyisi araba kullanmamak mı diye düşünüyorum.”
“Araba kullanmanın yararları kadar zararları da var. Trafiğin yarattığı çevre kirliliğinin, gürültünün ve üzerinde gittiğimiz asfaltın sağlığa zararını biliyor muyuz? Trafik sıkışıklığının üzerimizde yarattığı stresi, zaman kaybını hesaplayabiliyor muyuz? Ya, egzoz gazları nedeniyle atmosferde ozon tabakasının delinmesinin yarattığı iklim değişikliğinin zararları”, diye feryat etti Ahmet bey. Sonunda; ulaşımda, artık raylı sistemin ve toplu ulaşımın en iyisi olduğuna karar verdik. Mehmet bey de bu konuşmalardan sonra araba almayı en azından alım gücüne uygun çevre dostu araçlar çıkıncaya kadar erteledi.
orhankalyoncu.blogspot.com.tr 10.10.2020
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder