Ülkemizde ana muhalefet partisi CHP'si, iktidarda olmasa da hep gündemde. "Türkiye'nin cumhuriyetle yaşıt, cumhuriyeti kuran partisi gündemde olmayacak da, hangi parti gündemde olacak", diye sorabilirsiniz. Bu konuları ben de yazılarımda sık sık dile getiriyorum. Bu yalnızca benim Cumhuriyet Halk Partili olmamdan kaynaklanmıyor, bununla birlikte Türkiye'nin de ihtiyacından kaynaklanıyor. Her dört seçmenden birinin oyunu alan CHP'si ana muhalefet partisi olarak iktidar alternatifidir. İktidar partisi başarısız olduğunda CHP'sinin onun yerine geçmeyecek mi? Onun düzgün çalışması, ülkemizin yararına değil midir? CHP, iyi olmazsa, Türkiye iyi olur mu?
Ülkemizde son yıllarda yaşanan tüm olumsuzluklara karşın umudumuzu yitirmiyor isek ülkenin sigortası olan CHP’den dolayıdır. Gemi su alırken de hiç kimsenin lüks kamara kavgası yapma hakkı yoktur. CHP iyi yönetilirse, oylarını arttırıp, iktidar umudu olabilir. İşte o yüzden CHP iyi yönetilmeli, birilerinin değil, halkın ve üyenin egemenliğinde olmalıdır. Yöneticilerinin her zaman demokratik, adil, saydam, eşitlikçi, hesap verebilir olma yükümlülüğü vardır.
27/12/2015 Pazar günü CHP Edirne il kongresinde iki başkan adayı var. Parti içinde olan gruplaşmaları, çekişmeleri ve ileriye yönelik mevzii kapma yarışlarını burada yazmayacağım. Bu konuları her partili biliyor ancak benim bildiğim bir konu daha var. Bu kısır tartışmaların sonu yoktur. Onun için yapılacak kurultayda ya da daha sonraki tüzük kurultayında ele alınması gereken bazı konu ve önerilerden bahsedeceğim.
- Kongrelerde herkesin aday olma hakkı olabilmeli, bu nedenle gruplaşmaya neden olan blok liste yöntemi yerine, demokratik seçim yöntemi olan çarşaf liste yöntemi tek seçim yöntemi olarak tüzükte yer almalıdır.
- Kurultay delege sayısı saptanırken, o ilde alınan oy oranı göz önüne alınmalıdır.
- MYK üyelerini genel başkan değil, Parti Meclisi kendi içinde oylama yaparak belirlemelidir. MYK içindeki görev bölümü de seçimle olmalıdır.
- Kadın kolları ve gençlik kollarının yeniden yapılanması ve yönetim kurullarıyla koordineli çalışması sağlanmalıdır.
- Cinsiyet ve gençlik kotalarının oranı ve uygulamalardaki aksaklıkları gözden geçirilmelidir.
- Liyakata ve emeğe dayalı “nitelikli üye” tanımı hayata geçirilip, delege sistemine son verilmelidir.
- Önseçim şart olmalıdır. Genel merkeze tanınan genel seçimlerdeki kontenjan sayısı %5’le sınırlandırılmalıdır.
- Yerel yönetimlere kesinlikle atama yapılmamalı,il genel ve belediye meclisi dahil hepsinde önseçim yapılmalıdır.
Son olarak siyasi partiler ve seçim yasaları değiştirilerek, seçim barajı %2’ye indirilmeli,milletvekili emekliliği kaldırılmalı, siyaset bir rant ve zenginleşme aracı olmaktan çıkarılmalıdır. Böylece profesyonel politikacılığa son verilerek gerçek ülke sorunlarıyla ilgilenecek gençlerin önü açılmış olur.
Hür Gazete 25.12.2015
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder