Öyle bir hayat yaşadım ki,
Cenneti de gördüm, Cehennemi de
Öyle bir hayat yaşadım ki,
Tutkuyu da gördüm, pes etmeyi de.
Bazıları seyrederken hayatı en önden,
Kendime bir sahne buldum oynadım.
Öyle bir sahne vermişler ki,
Okudum okudum,
Anlamadım.
Kendi kendime konuştum bazen evimde.
Hem kızdım, hem güldüm kendi halime.
Sonra dedim ki, “söz ver kendine”,
Denizleri seviyorsan, dalgaları da seveceksin.
Sevilmek istiyorsan, önce sevmeyi bileceksin.
Uçmayı biliyorsan, düşmeyi de bileceksin.
Korkarak yaşıyorsan, yalnızca hayatı seyredersin.
Öyle bir hayat yaşadım ki, son yolculukları erken tanıdım.
Öyle çok değerliymiş ki zaman,
Acele etmem, bundan
Anladım.
Yukarıda ki dizeler,1844-1900 yılları arasında yaşayan varoluşcu Alman filozof FRİEDRİCH NİETZCHE’nin Salomeye adlı şiirine aittir. İnsan yaşamının dünya üzerindeki kısa yolculuğunun bir iç hesaplaşmasıdır sanki. İşte yaşamda da son basamaklara doğru yol alırken çevremizde ki arkadaşlarımızın, büyüklerimizin de birer birer eksildiğini görüyoruz. Yaşamın sonlarına doğru geldiğimizde, onun çok kısa olduğunu anlarız ama geç olur, keşke dediklerimiz çoğalır. "Yeniden sil baştan olsa, acaba nasıl yaşardık", diye düşünmekten kendimizi alakoyamayız. Şairin dediği gibi "uçmayı biliyorsan, düşmeyi de bileceksin. Korkarak yaşıyorsan, yalnızca hayatı seyredersin."
Gazeteci, yorumcu Reha Muhtar 10 Nisan 2011 tarihli Vatan Gazetesindeki köşesinde insan karakterlerini değerlendirmiş, şöyle yazmış; “Hayatta iki tip insan vardır. Birincisi kaplan gibidir. Mertçe savaşır. Kazanır kazanmaz, yener yenilir önemli değildir. İkinci tip insanlar sivrisinek gibidir. Siz uyurken vızıldayıp, ısırır. Gerçekte had safhada ödlek olan bu tipler, ısırıklarla tatmin olur. Büyük olmak aslında, büyük denizlerde yüzmesini ve gerekirse ölmesini bilecek derecede asil olmak demektir. Oysa sivrisinekler bataklıkta ürerler ve orada tükenir ve giderler.” Bunun üzerinde ne yorum yapılabilir ki? Tüm insanların, sivrisinek gibi değil, insanca, mertçe mücadele etmesini istemekten başka.
Bu ölümlü dünyada mertçe yaşamak, kimseyi aldatmadan, topluma faydalı olmaya çalışmaktan daha büyük bahtiyarlık var mıdır?
Hür Gazete 06.10.2014
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder