“ABD’deki
Nebraska Lincoln Üniversitesi tarafından yapılan bir araştırmaya göre, siyaset
insan sağlığını olumsuz etkiliyor. Ankete katılanların % 40’ı siyasetin
kendilerinde stres yarattığını, %20’si uykusuzluk sorunu yaşadığını, % 20’si de
arkadaşlarıyla siyaset yüzünden ilişkilerinin bozulduğunu söylemiş.” Bu haber
Sözcü Gazetesinin 27.09.2019 tarihli sayısında yayınlandı. Bu haber
üzerine çeşitli yorumlar yapabilir, mesela şöyle düşünebiliriz; “o zaman
siyasetten uzak duralım, rahat edelim” ya da “başkaları uğraşsın, biz
karışmayalım, böylece hiç stres yaşamayız”. Ancak bu düşünceler gerçeklerle
bağdaşmıyor. Çünkü siyaset sadece siyasetçilere bırakılamayacak kadar ciddi bir
iştir. Halkın kendi sorunlarına sahip çıkması, yurttaşların siyaset yapması ile
yakından ilgilidir. Soluduğumuz havadan, ürün yetiştirdiğimiz toprağa yediğimiz
ekmekten, içtiğimiz suya, kullandığımız elektrikten, yaktığımız kömüre,
sağlığımızdan, aldığımız eğitime kadar toplumu ilgilendiren her türlü konunun
belirleyicisidir, siyaset.
Siyaset toplum için yapıldığında güzeldir.
Bireysel çıkar ve siyasi rant için yapıldığında bu güzellikten bahsedemeyiz. "Siyasetten
ne kazanırım hesabını yapmak yerine, topluma ne kazandırabilirim", diye düşünmek
gerekir. Çoğu kişiyi siyasetten uzaklaştıran, “aman siyasetin pisliğine hiç
bulaşmayalım”, dedirten çekişmeler, dedikodular, kavgalar, ayak oyunları yok
mudur? Vardır. İlkesiz ve kuralsız politikaların yapılması da bunda etkendir. Ama tarihe kalan bu gibi siyaset yapanlar değil, halkına
hizmet edenlerdir. Kadınlarımızın
siyasetteki yerine gelince; Türkiye Cumhuriyetinin kurucu önderi Mustafa Kemal
Atatürk, bir çok Avrupa ülkesinden önce genç Türkiye Cumhuriyetinde kadınlara
seçme ve seçilme hakkını tanıyan yasalar çıkardı.1930 yılından itibaren çıkarılan bir dizi yasa ile önce
Belediye seçimlerine katılma, sonra köylerde muhtar olma ihtiyar meclislerine seçilme hakkı tanındı.
Kadın
politikacılara, pozitif ayrımcılık uygulanarak, ülkenin yarısını oluşturan kadınların aktif rollerde yer alması
demokrasimizi güçlendirecektir. Ancak kadınların sadece kadın oldukları için
değil, yetişmiş bir kişi olarak çok iyi donatıldıkları için sorumluluk
mevkilerinde olmaları gerekir. İyi bir eğitim, emek, birikim ve deneyim
erkekler için olduğu kadar, kadın siyasetçiler içinde olmazsa olmazdır.
Sorumluluk mevkiindeki kadın siyasetçilerin başarılı olamamaları halinde sadece
kendilerinin değil, kendilerinden sonra gelecek kadın siyasetçilerin de önünü
kapayabileceklerini unutmamaları gerekir. Gezici araştırma Merkezinin Türkiye
genelinde halkın güven duyduğu siyasetçilerde 225 kişilik listeye sadece 4
kadın siyasetçi girebildi. Ancak Atatürk'ün açtığı yolda yürüyen kadınlarımızın bu tabloyu değiştirerek daha başarılı olacaklarına dair inancımız tamdır.
orhankalyoncu.blogspot.com.tr 31.12.2019