2010 Yazı Erikli'de çok sıcak geçti tıpkı tüm Türkiye'deki gibi. Temiz denizi, sıcak kanlı insanları ve temiz havasıyla tam bir tatil kenti olmuş Erikli. 6-7 bin tane ev, otel ve pansiyon, restaurant ve eğlence yerleriyle TRAKYA'nın Saroz Körfezinde gözbebeği. Bu sene sokak köpeklerinin ve sineklerin azaldığını görüyoruz. Çöpler muntazam toplanıyor. Yollar sakinlerin ve kooperatifin ortak katılımıyla yapılıyor. Kanalizasyon, arıtma tesisi ile halledilmiş gibi, biraz kokusu olsa da. Su konusunda biraz sıkıntı var. Pek temiz değil kalabalık olduğunda az akıyor. Erikli'de saydığım bu hizmetlerin çoğu Erikli Sahili Turizm Geliştirme Koop. tarafından yapılıyor. Küçük bir belediye gibi. Binlerce üyesi olmasına rağmen temmuzda yapılan genel kurulu 100'ü biraz aşkın kişiyle yapılmış. Ben de dahil, ilgilenen az.
Eriklinin sakinleri Keşanlı, Uzunköprülü, Edirneli, Malkaralı, Kırklarelili, İstanbullu, Ankaralı, Almanyalı ve çok değişik yörelerden gelen ailelerden oluşuyor. Erikli'nin nüfusunun yazın günü birlik gelenlerle beraber 30 bini geçtiği söyleniyor. Burası Keşan'ın mücevir alanı içerisinde hizmetlerin bir kısmı belediye tarafından gerçekleştiriliyor. Emlak ve Çevre Temizlik vergisi, ilaçlama bedeli, inşaat ve iskan ruhsat harçları belediye tarafından alınıyor. Buna karşılık kooperatifte yıllık aidat, su parası, atık parası dışında yeni üye olanlardan su ve kanalizasyon katılım bedeli alınmaktadır. Bu bedeller yüksek oranlara ulaşmaktadır. Karınca kararınca hizmetler yapılmaya çalışılıyor ancak bu iş artık amatörce devam ettirilemeyecek kadar büyüdü.
Bazı aksaklıklar 18 senedir yazları geçirdiğim Eriklide birkaç senedir gözüme çarpıyor. Bunlardan bir tanesi yollarda gelişi güzel tümsek (göbek) yapılması. Standardı olmayan bu tümsekler arabaların canlarını okuyor. Yazık değil mi? Bu milli servetimize zarar vermiyor mu? İkinci bir sorun sandallar, motorlu kayıklar; gelişigüzel her tarafta var. Denizin içinde, dışında, kumsalda, plajda, karada. Hiç mi buna çeki düzen verecek bir makam yok? Bir diğer sorun; deniz boyuna bir kaç cankurtaran kulübesi diktiler. Ancak bir işe yaradı mı ? Hayır. Çünkü cankurtaran personeli yok. Kulübe öyle günü birlik gelenlere ve gece bazı kişilere çadır görevi görüyor.
Sonuç olarak bu sorunların halledilmesi için yalnızca Keşan Belediyesinin buraya el atması yetmez. Yukarıdaki sorun diye söylediklerim rutin günlük sorunlar. Birkaç idari emirle çözümlenecek işler. Aslında Erikli'nin yılların getirdiği kronikleşmiş sorunları var. İmar sorunu, tapu sorunu ve ormandan açılan arsalar sorunu gibi. Mahkeme kararları var. Buraya acilen bir master plan yapılmalı ve burası yeniden düzenlenip örgütlenmeli. Günübirlik çözümlerle bu iş yürümez. Aksine daha da tıkanır.
Hür Gazete 27.08.2010
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder