31 Ocak 2016 Pazar

SİYASET SANATI

                          M. Kemal Atatürk


                                                  
               

    Sözlük anlamında siyaset, devlet işlerini düzenleme ve yürütme sanatıyla ilgili özel görüş ve anlayış demektir. Aynı zamanda siyaset belli bir toplumda çatışma halinde olan çıkarların uzlaştırılması faaliyetidir. Siyaset kelimesi Arapça seyis (at bakıcısı) kelimesinden türemiştir. Politika da Latince “çok yüzlü” anlamındadır. Bu kavramların günümüzde olumlu algılandığını söyleyebilir miyiz? Pek değil. Sözünde durmayan biri için, “bana siyaset yapma" ya da iki yüzlü biri için, ”politik davranıyorsun”, deriz. Gerçekten de günümüzde siyasetçinin çok itibarlı olduğunu söyleyemeyiz. Bu olumsuz anlamlar dışında, aslında ülkeyi yöneten kişidir siyasetçi. Onun için iyi yetişmiş olması, insanları ve ülkeyi adil yönetmesi beklenir.
     Dünya yakın tarihinde ülkemizde Musrafa Kemal Atatürk, İngiltere’de Winston Churchill, Fransa’da Charles de Gaulle, Almanya da Willy Brandt, ABD de Dwight Eisenhower gibi dünya da iz bırakmış, ülkesine damgasını vurmuş, gerçek devlet adamı olmuş pek çok siyasetçi tanırız. Günümüzde de herkes kendi bakış açısına göre siyasetçileri değerlendirebilir ancak gerçek yargıyı tarih verecektir.
     Eski CHP Genel Başkanı Deniz Baykal umut olduğu dönemlerde hatırladığım kadarıyla siyaset yapma konusunda şöyle demişti; “politika, yalnızca politikacılara bırakılamayacak kadar önemli bir iştir. Onun için tüm vatandaşlarımız politikayla ilgilenmelidir. İşçi, çiftçi, esnaf, memur, öğretmen, üniversiteli ve sade vatandaş politika yapmalıdır.” Ben de bu sözleri her zaman önemsedim, bana göre de her kesimden insan politikayla ilgilenmelidir. Çünkü yediğimiz ekmekten, içtiğimiz suya , yaşadığımız çevreye kadar her şeyi politika ve politikacı belirliyor.
     Ancak bizim gibi demokrasisi tam olgunlaşmamış bir ülkede politika yapmak da o kadar kolay değildir. Yerelde politika yapmak ise her zaman daha zor olmuştur. Karşınızda her zaman kurşun askerler bulursunuz. Bir parti de yükselmek için hemen hizip ve gruplaşmalara başvurulur. Bunun sonucu olarak nitelikli insanların önü açılmaz. Bir de politikanın başka bir sancısı politikanın profesyonel olmasıdır. Defalarca tüm görevlere aynı kişilerin talip olması bunun sonucudur. Bu durumun önlenmesi için tüm kesimlerin yurttaşlık görevi olarak politikayla ilgilenmesi önem taşır.
  
       
Hür Gazete 21.09.2013

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder